26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

etmektedir. Yüksek Mahkeme kararında vardığı sonucu desteklemek üzere<br />

ayrıca, yasanın amacı halefiyet ilkesini kabul etmek olsaydı, SSK'nun 26.<br />

maddesinde olduğu gibi "...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden<br />

isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere kurumca işverene ödettirilir"<br />

şeklinde bir hükmün 63. maddeye de konabileceği görüşüne yer vermiştir.<br />

Öncelikle belirtelim ki, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin kararda ifadesini<br />

bulan, Bağ-Kur K'nun 63. maddesinde öngörülen rücu hakkının halefiyet<br />

ilkesine dayanmayan bağımsız bir rücu hakkı olduğu görüşü, Đsviçre<br />

ve Türk hukuku bakımından başkasının bir borcunu yerine getiren kişinin,<br />

asıl alacaklının yerine geçerek onun haklarına halef olmasının ya da bu<br />

şekilde bir borcu yerine getiren kişiye tanınan rücu hakkının halefiyet hakkı<br />

ile güçlendirilerek güvence altına alınmasının, ancak bu yönde açık bir<br />

yasal düzenlemenin varlığı ile mümkün olacağı temeline dayanmaktadır.<br />

Gerçekten, gerek salt halefiyet hallerinin gerekse halefiyetle güçlendirilmiş<br />

rücu hallerinin yasayla sınırlı sayıda düzenlendiği, bu nedenle yasalarda<br />

açık ve kesin olarak belirtilenler dışında kıyas yoluyla ve geniş bir yoruma<br />

giderek yeni halefiyet hallerinin yaratılamayacağı kabul edilmektedir<br />

(Kılıçoğlu, Kanunî Halefiyet, 14-15, 34-35; ayrıca bkz. S. Sulhi Tekinay,<br />

Ölüm Sebebiyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, Đstanbul 1963, 96;<br />

Abdurrahim Karslı, Usul Hukuku Açısından Rücu Davaları, Đstanbul 1994,<br />

50; Resul Aslanköylü, "Kurumun 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun<br />

10. ve 26. Maddesinden Doğan Rücu Hakkının Hukuksal Temeli", Kamu-<br />

Đş, Yargıç Dr. Aydın Özkul'a Armağan, C.6, S.4, <strong>2001</strong>, 212; Aydın<br />

Başbuğ, Sosyal Sigortalar Kurumunun Đşverene ve Üçüncü Kişiye Rücuu,<br />

Ankara 1992, 28). Buna göre, rücu hakkının halefiyetle güçlendirildiği açık<br />

ve kesin olarak yasayla öngörülmemişse, o zaman basit bir rücu hakkının<br />

varlığından söz edilebilir. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin benimsediği<br />

görüşe göre, Bağ-Kur K'nun 63. maddesinde, üçüncü kişinin suç sayılır<br />

eylemi dolayısıyla sigortalısına yasada öngörülen yardımları yapmak<br />

durumunda kalan Kuruma tanınan rücu hakkının halefiyet ile<br />

güçlendirildiğini gösteren bir ifade yer almamaktadır. Dolayısıyla, Bağ-Kur<br />

K'nun 63. maddesinde öngörülen rücu hakkı basit bir rücu hakkıdır (Ahmet<br />

M. Kılıçoğlu, Özel ve Sosyal Sigortalarda Halefiyet ve Rücu, Ankara<br />

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.XXXI, S.1-4, 1974, 443).<br />

Ancak, borçlar hukukunda taraftar bulan belirli bir görüşten yola<br />

çıkılarak, Bağ-Kur K'nun 63. maddesindeki rücu hakkının halefiyetle<br />

güçlendirilmiş bir rücu hakkı olduğunu kabul etmenin mümkün bulunup<br />

bulunmadığı tartışılabilir. Şöyle ki, BK'nun 51. maddesine göre, birden çok<br />

kişi aynı zarardan dolayı değişik hukuksal nedenlerle (haksız fiil, sözleşme,<br />

yasa) sorumlu oldukları takdirde, bunlar hakkında birlikte zarara neden<br />

olanlara ilişkin hükümler uygulanır. BK'nun 50. maddesine göre, aynı<br />

305

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!