26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç<br />

üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu için işleten konumundadır. Dolayısıyla,<br />

bu kişi üçüncü kişi konumunda olsaydı sorumluluğuna gidilebilirdi. Araç<br />

maliki ise, işleten durumunda olmadığı için kazadan sorumlu değildir.<br />

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, araç malikinin sorumluluğundan söz<br />

ederken, KTK'nun 36/1 maddesine göre, motorlu araçların maliklerince<br />

sürücü belgesi olmayan kimselere kullandırılmasının suç oluşturacağını, bu<br />

nedenle araç malikinin ehliyetsiz sigortalıya araç kullandırması nedeniyle<br />

kusurlu bulunduğunu ifade etmiştir. Oysa söz konusu 36. maddede,<br />

motorlu araçların, sürücü belgesi olmayan kişilerce sürülmesi ve<br />

sürülmesine izin verilmesinin yasak olduğu belirtilmekte malikten ise söz<br />

edilmemektedir. KTK'nunda sorumluluğun süjesi işleten olarak belirlendiğine<br />

göre ehliyetsiz kişinin araç kullanmasına izin vermesi nedeniyle<br />

sorumlu olacak kişi de her halde işleten olmalıdır. Olayımızda işleten ise<br />

araç maliki değil aracı ehliyetsiz olarak kullanan Bağ-Kur sigortalısının<br />

kendisidir. Açıklanan bu nedenlerle, araç malikinin sorumlu olacağı görüşüyle<br />

ilk derece mahkemesinin kararını bozan Yargıtay 10. Hukuk Dairesi<br />

kararının isabetli olmadığı kanaatindeyiz.<br />

II. HASTALIK SĐGORTASI<br />

A. Sosyal Sigortalar Kanunu Uygulaması<br />

1. Kurum hastanesi dışında yapılan tedavi giderlerinin tahsili<br />

Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 11.9.<strong>2001</strong> tarihli kararına (E.4972,<br />

K.5582, YKD. Ocak 2002, 51-52) ilişkin olayda sigortalının sağlık yardımlarından<br />

yararlanma hakkına sahip bulunan çocuğu Kurum hastanesi<br />

dışında bir üniversite hastanesinde ameliyat edilmiştir. Davacı sigortalı<br />

daha sonra, çocuğunu hastalığının (perfore apandisit) acil olması ve hayati<br />

tehlike taşıması nedeniyle uzakta bulunan Kurum hastanesi yerine daha<br />

yakında bulunan üniversite hastanesine yatırdığını ileri sürerek, bu tedavi<br />

nedeniyle üniversite hastanesine yaptığı ödemeyi Sosyal Sigortalar<br />

Kurumundan talep etmiştir. Bu talebin reddedilmesi nedeniyle ortaya çıkan<br />

uyuşmazlığa ilişkin davada ilk derece mahkemesi davacı sigortalıyı haklı<br />

bularak talebini kabul etmiştir.<br />

Konuyu inceleyen Yargıtay 10. Hukuk Dairesi ise kararında, davalı<br />

Kurum tarafından ani ve acil hastalık olgusunun reddedilmesi karşısında,<br />

davacının sunduğu rapora itibar edilmeyeceğini belirterek, ani ve acil<br />

hastalık olgusunun varlığı uzman kişilere inceletilip yeterince aydınlatılmadan<br />

verilen ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. 10. Hukuk<br />

Dairesine göre bu davada, olayın özelliğine bağlı olarak gerçekten acil bir<br />

327

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!