26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ın makul sayılamayacak derecede mübalağalı ve hakkaniyete aykırı olmasını<br />

ifade eder (Tekinay/Akman/Burcuoğlu/ Altop, Tekinay Borçlar<br />

Hukuku, Genel Hükümler, Đstanbul 1988, 472; Tunçomağ, Türk Hukukunda<br />

Cezai Şart, 145 vd.; C.Đ. Günay, Cezai Şart, Ankara 2002, 181<br />

vd.). Öte yandan tenkiste, cezai şartın salt zararın giderimi işlevine sahip<br />

olmadığı aynı zamanda borçluyu ifaya zorlayıcı baskı aracı olma niteliği<br />

de gözden uzak tutulmamalıdır. <strong>Yargıtayın</strong> önceki yıllarda verdiği kararlarda<br />

ise, hemen her durumda sözleşmenin ifa edilmiş süresiyle oranlı bir<br />

tenkise gidildiği söylenebilir.<br />

Dava konusu olayda taraflar arasında 01.01.1993-01.01.1998 tarihleri<br />

arasında geçerli olmak üzere belirli süreli hizmet sözleşmesi düzenlenmiş,<br />

sözleşme 01.01.1998 tarihinde sona ermesine rağmen davacı çalışmasını<br />

sürdürmüştür. Bu arada hizmet sözleşmesi işverence<br />

01.12.1998 tarihinde sona erdirilmiştir. Davacı hizmet sözleşmesinin 5.<br />

maddesinde yer alan " taraflardan herhangi birinin sözleşme süresi dahilinde<br />

sözleşmeyi fesih yoluna gitmesi halinde 42.000 DM cezai şart ödeyeceği"<br />

hükmüne dayanarak cezai şart talep etmiştir. Yerel mahkemece<br />

cezai şart tutarı 28.000 DM.' ye indirilmiş, 9. Hukuk dairesi ise bu miktarın<br />

fahiş olduğu gerekçesi ile bozma kararı vermişse de kararda direnilmesi<br />

üzerine konu HGK'nun önüne gelmiştir.<br />

Öncelikle genel kurul kararında dikkati çeken önemli noktalardan<br />

biri, belirli süreli hizmet sözleşmesinin Bk. md. 339/I uyarınca sukut ile<br />

tecditi halinde taraflar arasındaki sözleşmenin kanunun lafzına uygun<br />

olarak bir yıl süreyle uzamış sayıldığının kabul edildiği ifadesidir. Dolayısıyla<br />

Yargıtay'ın zincirleme sözleşmelerin varlığı için sözleşmenin 2. kez<br />

uzatılması (yenilenmesi) şartına ilişkin yerleşik görüşünü, <strong>2001</strong> yılında da<br />

sürdürdüğü görülmektedir. Belirli süreli hizmet sözleşmesinin bir kere<br />

uzatılması (yenilenmesi) durumunda objektif nedenlerin varlığını gerekli<br />

görmeyen bu görüş doğrultusunda bir yıl süreli olarak uzayan (yasanın<br />

deyimiyle yenilenen) sözleşme aynı şartları içerir.<br />

Hukuk Genel Kurulu kararında hakimin BK. md. 161/son hükmü<br />

uyarınca tenkis yetkisi konusunda da esaslar saptamış ve "hakim fahiş<br />

gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir" hükmünden hareketle borçlu ileri<br />

sürmese bile, cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağını doğrudan görevinden<br />

ötürü saptamak zorunda olduğu ancak istisnai olarak tanınan<br />

bu hakkın ölçülü olarak kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Yine kararda<br />

1961 tarihli HGK kararına atıfla indirimde dikkate alınacak hususlar belirtilmiştir.<br />

Buna göre "hakim tarafların ekonomik durumu, borçlunun<br />

ödeme yeterliliği ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması dolayısıyla<br />

sağladığı yarar, borçlunun kusur derecesi, borca aykırı davranışın ağır-<br />

121

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!