10.01.2016 Views

International Teacher Education Conference 2014 1

itec2014

itec2014

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>International</strong> <strong>Teacher</strong> <strong>Education</strong> <strong>Conference</strong> <strong>2014</strong><br />

ortaya koyduğu eğitim anlayışıyla bu memnuniyetsizliğin ortadan kaldırılmasını amaçlamaktadır. Bu<br />

haliyle mağara benzetmesi, hem yetersiz bir epistemolojik durumdan daha üst bir epistemolojik duruma<br />

geçişi, hem de doxadan epistemeye bir dönüşüm sürecini öngörmektedir (Scolnicov, 1998: 99).Bu<br />

benzetmeyle Platon’un, eğitime muhatap olacak kişinin yol haritasını çizdiği söylenebilir.<br />

İşte Platon için eğitim, doxaya sahip olan insanın epistemeye ulaştırılmasını amaçlayan süreci<br />

ifade etmektedir.Doxadan epistemeye uzanan, çeşitli aşamalardan oluşan ve epistemolojik bir dönüşümü<br />

ifade eden bu süreç, Platon'a göre ontolojik bir hazırbulunuşluğu gerektirir ki, bu da Platon'un eğitimle<br />

ilgili bir diğer ilkesine bizi götürmektedir.<br />

2. Eğitim Ontolojik Hazırbulunuşluğu Gerektirir<br />

Platon'un eğitim süreci “temel eğitim” ve “ileri düzey eğitim” aşamalarından oluşmaktadır.<br />

Platon için bu sürecin ilk aşamasını, ideal devlet içerisinde eğitime kimin tabi tutulacağının belirlenmesi<br />

oluşturmaktadır(Arslan, 2006: 411). Platon'un eğitiminin ilk aşaması bireyin 30 yaşına kadar, ikinci<br />

aşaması ise 30 yaşından 50 yaşına kadar olan süreyi kapsamaktadır (Platon, 1999: 539d). Platon ilk aşama<br />

eğitim için dikkat edilmesi gereken bazı pedagojik ilkelerden bahsetmektedir. Bunlardan ilki, birinci<br />

aşama eğitimin daha çocukken başlaması gerektiğidir. Buna göre eğitimin ilk aşaması çocukken<br />

başlatılmalı ama asla çocuk zorlanmamalıdır. Çünkü ona göre bedene zorla yaptırılan şey çocuğa zarar<br />

verecektir, zarar vermese bile, zorla öğretildiği için çocuğun aklında hiçbir şey kalmayacaktır. Bu nedenle<br />

eğitim çocuk için eğlenceli hale getirilmelidir. Platon'a göre bu uygulama hem çocukların kolay<br />

öğrenmelerini sağlayacaktır, hem de hangi işe daha yatkın oldukları ortaya çıkacaktır (Platon, 1999:<br />

537a).Temel eğitim ve ileri düzey eğitim aşamalarının kendilerine has amaçları vardır ve bu amaçlar da<br />

eğitimin uygulanacağı sınıfları belirlemektedir. Temel eğitim için yapılacak olan ilk şey, ideal devletteki<br />

tüm yurttaşların mı yoksa belirli bir zümrenin mi eğitileceği sorusuna cevap vermektedir. Buna göre<br />

Platon, ideal devlette eğitime tabi tutulacak sınıfın yöneticiler ve koruyucular sınıfı olduğunu ifade<br />

etmektedir. Ona göre yönetilenlerin eğitime tabi tutulmalarına gerek yoktur(Takala, 1998: 791). Platon bu<br />

görüşüyle günümüzde geçerli olan eğitimde fırsat eşitliği ilkesine ideal devletinde yer<br />

vermemektedir.Eğitilecek sınıfla ilgili olarak Platon'un yaklaşımının böyle bir yapıya sahip olmasının<br />

nedeni, onun eğitim sürecinin epistemolojik ve ontolojik olmak üzere iki yöne sahip<br />

olmasıdır.Dolayısıyla Platon için eğitime tabi tutulacak birey, doğuştan bazı niteliklere sahip olarak<br />

doğmak zorundadır. Aksi takdirde ideal devlet içerisinde kendisine koruyucular ve yöneticiler sınıfında<br />

herhangi bir yer bulamayacak ve yönetilenler grubunda yeralacaktır.Platon, eğitimde sınıflar arasında bir<br />

ayrıma gitmekle beraber, eğitim verilecek sınıf içerisinde herhangi bir ayrıma gitmez. Buna göre<br />

yöneticiler ve koruyucular arasında bulunan kadın, çocuk ve erkek tüm bireyler ideal devletin eğitiminden<br />

geçmek durumundadır(Platon, 1999: 543a).<br />

Platon'un eğitime tabi tutulacak birey için aradığı nitelikler şunlardır:Bilime düşkün olma, varlığı<br />

bütünüyle sevme (Platon, 1999: 485a), sağlam bir belleğe sahip olma, öğrenme kolaylığı, ruh üstünlüğü<br />

ve inceliği (Platon, 1999: 486e).Doğuştan bu nitelikleri bünyesinde barındıran birey filozof olmanın ilk<br />

şartını yerine getirmiş sayılmaktadır. Fakat gerçeğin bilgisine yani epistemeye sahip olmayı doğuştan<br />

getirilen verili yeteneklerle ilişkilendiren Platon, sadece bu yeteneklerin gerçeğin bilgisine ulaşmaya<br />

yetmeyeceğini ifade etmektedir. Ona göre, filozof olmak için fiziksel hazırbulunuşluk gerekli olmakla<br />

birlikte yeterşart değildir. Platon, doğuştan gerçeğin bilgisi için gerekli hazırbulunuşluğa sahip<br />

vatandaşların ancak yeterli ve doğru eğitime tabi tutulduklarında, gerçeğin bilgisine ulaşabileceklerini ve<br />

filozof olarak devleti yönetebileceklerini savunmaktadır. Ona göre doğuştan filozof olmanın<br />

gerekliliklerine sahip olan kişiler, uygun eğitimi almadıklarında filozof olamayacaklardır. Uygun eğitimi<br />

alamayan filozof, bozulacak, kötü bir ruha sahip olacaktır. Adeta toprağa yeni atılan yabancı bir tohum<br />

nasıl soysuzlaşıp o toprağın özelliklerine uyarsa, filozof da bozuk toplumu şekillendirecek yerde, kendisi<br />

de bozuk düzene ayak uyduracaktır (Bayram, 2013: 113).<br />

1094

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!