10.01.2016 Views

International Teacher Education Conference 2014 1

itec2014

itec2014

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>International</strong> <strong>Teacher</strong> <strong>Education</strong> <strong>Conference</strong> <strong>2014</strong><br />

Zehra Kaplan a *<br />

ª Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Aksaray Üniversitesi<br />

Özet<br />

Uygarlık tarihinin önemli bir kolu olan edebiyat tarihi, bir ulusun edebi alanda gelişim çizgisini o ulusun çağlar<br />

boyunca meydana getirdiği edebî eserlerden ve bu eserlere hayat veren yazarlardan hareketle inceleyerek<br />

kapsamlı bir yapı ortaya koyar. Yaratıcılarının kalemiyle ortaya konan edebi eserler, toplum yaşantısı, toplumun<br />

kültürel değerleri, düşünsel ve duygusal konumu, birikimi gibi konularda aydınlatıcı oluşuyla tarihi belge ve<br />

bellek niteliği kazanır. Edebiyat tarihi, yazar ya da eser odaklı bir kronolojik duruş sergileyebilir; üzerinde<br />

durulması gereken nokta; yaşanmışlık ve kültürel birikim sonucu yazılan edebiyat tarihlerinin bilgi taşıyıcılığı<br />

rolü yanında bilgi edinen konumda bulunan alıcılara-öğrencilere kazandırdığı değerler sistemidir. Değer eğitimi;<br />

öğrencinin eğitime başladığı ilk andan itibaren gelişim sürecinde önemli işleve sahiptir. Ancak Türkiye'de<br />

değerler eğitimi özellikle son zamanlarda ilgi görmeye başlamıştır. Edebiyat tarihi yazımı; okura kattığı<br />

duyarlılık, kültürel farkındalık, sorumluluk, geçmişten ders çıkarma, kültürel aktarım, paylaşım, estetik zevk vb.<br />

birçok konuda içten içe değer eğitimine katkıda bulunur. Bu çalışmada edebiyat tarihi aktarım yöntemlerinin<br />

işlevselliği, değer eğitimine etkisi üzerinden kronolojik bir inceleme yapılacaktır.<br />

Anahtar kelimeler. Edebiyat Tarihi, Değer Eğitimi, Biblioterapi, Geçmiş Farkındalığı, Sosyal Sorumluluk<br />

Giriş<br />

Avrupa’da 18. yüzyıldan itibaren ilk örnekleri görülmeye başlayan edebiyat tarihleri, Osmanlı’da bir asırdan<br />

fazla bir gecikme ile ortaya çıkar. Kimi kaynaklarda bizdeki tezkireler, hal tercümeleri (biyografiler),<br />

bibliyografyalar, antolojiler edebiyat tarihi kategorisinde değerlendirilmektedir. Polat, bu konuya ilişkin, “Klasik<br />

edebiyatımız döneminde, şiire dayalı edebiyatımızın tarihçiliği şuara tezkireleriyle yapılıyordu. Durağan bir<br />

toplum hayatı için birbirinden çok farklı olmayan bu eserler, kendi alanında yeterli kaynaklardı; çünkü şairleri<br />

unutulmaktan kurtarmak gibi bugün için artık çok küçük görünen bir hedefe hizmet ediyorlardı. Fakat hem fert<br />

hem kitle bazında ihtiyaçlarıyla, sıkıntılarıyla, çözüm öneri ve yollarıyla, eğitim ve kalkınma tercihleriyle bütün<br />

yaşama şeklini, hedeflerini yeniden düzenleyen medeniyet değişikliği; kültür hayatını, ona bağlı olarak edebiyatı<br />

ve dolayısıyla edebiyat tarihi ihtiyacını da farklı bir mecraya sürükledi” (Polat, 2012, s. 307) demektedir. Sözü<br />

edilen çalışmalar elbette edebiyat tarihi için kaynak ve malzeme niteliği taşırlar ancak bunların hiçbiri edebiyat<br />

tarihi tanımına uymaz. “Bütün edebî hareketleri ve dönemleri, yazarları, şairleri, dil ve üslup özelliklerini<br />

açıklayan bilim dalı veya kitap, yazın tarihi” (Akalın vd., 2005, s. 600), “Bir milletin geçmişteki fikri ve hissi<br />

hayatını göstermek itibariyle medeniyet tarihinin yani bir milletin umumi tarihinin parçası” (Köprülü, 1986, s.<br />

4), “Edebi hadiselerin zaman çerçevesi içinde mütalaası” (Tarlan, 1981, s. 21), “Bir dile ait bütünüyle veya bir<br />

dönemle sınırlı olarak edebi eserleri, şahsiyetleri ve edebiyat topluluklarını kronolojik ve sistematik şekilde<br />

inceleyen, yorumlayan bir bilim dalı” (Okay, 2006, s. 9) biçimlerinde farklı yorumları yapılan edebiyat tarihi, en<br />

geniş tanımıyla “Bir milletin edebiyatının asırlar boyunca gösterdiği seyir ve tekamülü tam olarak inceleyen;<br />

edebi oluş ve cereyanları bir bütün olarak ele alıp onların siyasi, içtimai, ruhi ve fikri muhit ve şartlarla ilgi ve<br />

münasebetlerini tayin ederek ve estetik değerini belirterek açıklayan bir ilimdir (Timurtaş, 1963). Tanpınar,<br />

edebiyat tarihi anlayışını; “Edebiyat vakıalarını zaman çerçevesi içinde olduğu gibi sıralamak, birbiriyle olan<br />

münasebetlerini ve dışarıdan gelen tesirleri tayin etmek, büyük zevk ve fikir cereyanlarını ayırmak, hulasa her<br />

türlü vesikanın hakkını vererek bir devrin edebi çehresini tespite çalışmak, edebiyat tarihinden beklenen şeylerin<br />

en kısa ifadesidir” (Tanpınar, 2010, s. 15) sözleriyle vermiştir. Agâh Sırrı Levend ise edebiyat tarihini, bir<br />

ulusun çağlar boyunca meydana getirdiği edebî eserleri incelemesi nedeniyle, “uygarlık tarihinin önemli bir<br />

kolu” (Levend, 1998, s. 3) saymıştır. Bu tanımlardan hareketle “Bir milletin tarih sahnesine çıkışından yaşanılan<br />

döneme kadar meydana getirdiği edebi ürünlerini her türlü unsuruyla sistemli bir çerçevede ortaya koyan<br />

edebiyat tarihine” (Çetin, 2012, s. 153) hal tercümesi ve tezkirelerin karşılık olamayacağı açıktır. Edebiyat<br />

tarihleri çok daha geniş bir mahiyet taşımaktadır.<br />

Edebiyat tarihi, bir ulusun başlangıcından günümüze kadar ürettiği edebi eserleri tarihsel gelişim çizgisi<br />

içerisinde incelerken, o dönemlerin kültür ve sanat anlayışına, dil, giyim-kuşam, yemek, tarihi yapılar, dünya<br />

E-mail address: zehra.bali@hotmail.com<br />

363

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!