10.01.2016 Views

International Teacher Education Conference 2014 1

itec2014

itec2014

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>International</strong> <strong>Teacher</strong> <strong>Education</strong> <strong>Conference</strong> <strong>2014</strong><br />

anlatırken kendilerine alfabe yazma ödevi veren hocalarının ödevleri tamamladıklarında kendilerinden ödevleri<br />

silip tekrar başlamalarını istediğini, lavabo ihtiyacı dışında dışarı çıkmalarına da izin vermediğini belirtmektedir.<br />

Dışarı çıkmak için yalan söyleyen arkadaşlarını anlatırken bu tavrı ile öğrencilere yalanı öğreten hocasını<br />

eleştirmektedir. Eğitim hayatım ve hocalarım bu şekilde devam etseydi bana ait tek bir makale dahi<br />

okuyamazdınız, diyerek öğretmenlerin öğrenci üzerindeki etkisine vurgu yapmaktadır. Tantâvî, daha sonra<br />

derslerine giren genç bir hocanın olumlu tavırları sayesinde kendine güvenmeye başladığını söyler (Tantâvî,<br />

1989: I, 29-32). Osmanlı hakimiyetinin son yıllarında devam ettiği bu okulda Türk hocalarının olduğunu, Türkçe<br />

okuduklarını ve Arapça yazdıklarını söyler. Bu bilgilerden Tantâvî’nin Osmanlıca öğrendiği anlaşılmaktadır<br />

(Tantâvî, 1989: I, 52; Ebu’l-Kasım, 1999: 28-29).<br />

Osmanlı hâkimiyetinin sona ermesi ile kapanan bu okulun öğrencileri diğer okullara dağıtılmış Tantâvî de el-<br />

Mekteb el-Sultanî’ye başlamıştır. Eğitim politikası ve yöntemi farklı olduğu için Tantâvî beşinci sınıfı tekrar<br />

okumak zorunda kalmıştır. Bir sene sonra sınıftan bir arkadaşı ile fasih Arapça konuştuğu için arkadaşlarının<br />

dalga geçmesi sebebi ile Çakmakiyye medresesine geçmiştir (Tantâvî, 1989: I, 57- 63; Ebu’l-Kasım, 1999: 30-<br />

32).<br />

Tantâvî bu dönemi anlatırken “12 yaşıma kadar Türk, Arap ve İngiliz yönetimlerine şahitlik ettim, sırada<br />

Fransız yönetimi var.” diyerek özel hayatının ülkesinin siyasi tarihi gibi karışık ve olaylı geçtiğini ifade<br />

etmektedir (Tantâvî, 1989: I, 66). Şeyh Î’d es-Sefercelenî’nin kurduğu bu özel okulda babası da bir dönem<br />

hocalık yapmıştır. Muallimüş-Şam olarak bilinen Şeyh Î’d, Tantâvî’nin üzerinde çok etkili olmuştur. Tantâvî bu<br />

hocadan ders almadığı halde odasına gidip onu dinlediğini, onun sözlerinin kendisinde çok büyük bir etki<br />

bıraktığını söylemiştir. Tantâvî bu okulda Mahmud el-Akkad, Salih et-Tunusî ve Şeyh el-Kafî gibi hocalardan<br />

ders almıştır. El-Kafî okul dışında da klasik yöntemle ona ders vermeye devam etmiş ve pek çok metin<br />

ezberletmiştir. (Tantâvî, 1989: I, 66- 80, Ebu’l-Kasım, 1999: 30- 32)<br />

Fransız işgalinin başladığı dönemde, ailesinin yaşadığı yeri değiştirmesi sebebiyle Ali Tantâvî tekrar okul<br />

değiştirmiş ve Muhâcirîn okulunda beşinci sınıfı tekrar okumaya başlamıştır. Tantâvî bu yılları anlatırken nicelik<br />

olarak 3 yıl kaybettiğini ama nitelik olarak çok şey kazandığını, ilmi açıdan çok bereketli 3 yıl geçirdiğini söyler.<br />

Altı yılın sonunda yazılı sınavdan sonra bir komisyonun önünde sözlü sınava tabi tutularak alınan ilkokul<br />

diploması ile 14 yaşında buradan mezun olmuştur. Tantâvî bu komisyon tarafından düzenlenen sınavı, hocaların<br />

kendi bilgileri ve birbirileri ile yarıştığı küçük öğrencilerin korkulu rüyası olarak tarif eder (Tantâvî, 1989: I, 85-<br />

86).<br />

Tantâvî bugün pek çok üniversite öğrencisinin bile okuyamadığı “el-Eğanî”, “el-Mustatraf”, “el-Keşkûl” gibi<br />

eserleri okul dışındaki zamanlarında okuduğu ve boş zamanlarını babasının kütüphanesini inceleyerek geçirdiği<br />

için bu sınavı büyük bir başarı ile geçmiştir. Ortaokul ve lise eğitimine Suriye’deki tek tam lise olan Mektebetül<br />

Anber’de başlamıştır. Tantâvî altı yılını geçirdiği bu okulu ömrünün en verimli yılları olarak tanımlar. Bu okulda<br />

dönemin en ileri gelen edebiyatçılarından olan Şeyh el-Mübarek el-Cezâirî’den, Selim el-Cündî’den,<br />

Abdurrahman Selam’dan ders almıştır. ”Ta'rifu'l-âmm bi dîni'l-İslâm” kitabının başında lisede ve medresede<br />

ders aldığı hocalarının isimlerini ayrıntılı bir şekilde vermiştir (Tantâvî, 1989: I, 95- 101, 191- 198).<br />

Selim el-Cündi’yi, babası gibi sevdiğini ifade ederek öğretmenine çok büyük bir sevgi beslediğini, ondan hiç<br />

ayrılmadığını sınıf içinde de dışında da sorular sorup ondan istifade etmeye çalıştığını söyler. Tantâvî lisede iken<br />

çok sosyal olmayan ve derslere düşkün bir öğrenci olmuştur. Bu yönünün sekizinci sınıfta tüm okulun İngiliz<br />

bakan Belfor’un ziyaretini protesto amacıyla okula gelmediği gün okula gidip okulda hiç kimsenin olmadığını<br />

gördüğünü söyler. Aynı öğrenci birkaç yıl sonra Fransız bir görevlinin emirlerine uymadıkları için okuldan<br />

uzaklaştırılan arkadaşlarına destek için tüm okulun öğrencilerinin dersleri protesto etmesine sebep olmuştur.<br />

Milli eğitim bakanının sözleri bile onun ve arkadaşlarının geri adım atmasını sağlayamamıştır. Öğrenciler<br />

okuldan ayrılıp çarşıda halkın desteği ile protesto dalgasını büyütmüştür. Bu olayın ardından Tantâvî gözaltına<br />

alınıp tek kişilik bir hücrede hapsedilmiştir. O gün en önde olmanın kendisine vereceği zararların farkına varan<br />

Tantâvî bu olaydan sonra hiçbir olaya liderlik etmediğini insanların hutbelerinde ve makalelerinden etkilenip<br />

galeyana geldiklerini ama kendisinin buna önderlik etmediğini söyler (Tantâvî, 1989: I, 156, 167, 171).<br />

Tantâvî’nin okul yıllarında bile çok etkili bir hatip olduğunu gösteren bu olay okuduğu lisenin ve ders aldığı<br />

hocaların eğitiminde ne kadar etkili olduklarını göstermektedir. Lise eğitimi sırasında Emevi Cami’nin okula<br />

yakın olmasından faydalanan Tantâvî camide ki ders halkalarına da iştirak ederek modern eğitimin yanı sıra<br />

klasik eğitimini de sürdürmüştür (Tantâvî, 1989: I, 75).<br />

Üniversite Yılları<br />

Ali Tantâvî, liseyi bitirmeden kız kardeşi ile Mısır’a gidip iki ay kalmış ve tanıştığı hocalardan ve<br />

düşünürlerden çok etkilenmiştir. Dr. Abdurrahman Azzam ve Seyyid Kutub tanıştığı insanlar arasındadır. Liseyi<br />

bitirdikten sonra da Mısır’a gidip üniversite eğitimini orada tamamlamak için Edebiyat Fakültesi dekanı Taha<br />

423

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!