10.01.2016 Views

International Teacher Education Conference 2014 1

itec2014

itec2014

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>International</strong> <strong>Teacher</strong> <strong>Education</strong> <strong>Conference</strong> <strong>2014</strong><br />

Platon, ideal toplum içerisinde eğitilecek sınıfları belirledikten sonra, bu eğitimin niteliğini<br />

belirlemektedir ki bu da bizi eğitim süreciyle ilgili bir başka ilkeye götürmektedir.<br />

3. Eğitimin İçeriği Amaca Uygun Olmalıdır<br />

Platon'un ideal devlet için öngördüğü bu eğitim sisteminde ilk aşamada koruyucular ve filozoflar<br />

aynı eğitime tabi tutulacaklar, ardından tekrar bir seçime tabi tutularak, koruyucular arasından filozof<br />

olmaya en yatkın olanlar seçilerek devleti yönetmekle görevlendirileceklerdir(Arslan, 2006: 411).Bu<br />

bağlamda Platon'un ideal devletinde eğitimin verileceği sınıf, eğitimin niteliğini ve amaçlarını da<br />

belirlemektedir. Buna göre eğitimin ilk olarak uygulanacağı sınıf olan koruyucular sınıfına verilecek olan<br />

eğitim, devletin bu sınıftan beklentilerini karşılamasını sağlayacak amaca matuf olarak düzenlenecektir<br />

(Öztürk, 2004: 100).Buna göre Platon, ideal devlette öngördüğü eğitimin ilk aşamasını koruyucuların<br />

sahip olması gerektiğini düşündüğü nitelikler temelinde geliştirmektedir. Platon, ilk aşamada filozofları<br />

da içerisinde barındıran koruyucu sınıfı bekçi köpekleriyle özdeşleştirmektedir. Ona göre, iyi bir bekçi<br />

köpeği, tanıdığı, bildiği, sevdiği insanlara şefkatli ve korumacıyken; yabancılara ve düşmanlara karşı<br />

haşin ve vahşidir. Dolayısıyla bekçi köpeğiyle özdeşleşen koruyucu sınıf, kendi halkına karşı şefkatli ve<br />

korumacı, düşmana karşı saldırgan ve haşin olmak durumundadır (Platon, 1999: 376c). Platon doğuştan<br />

getirdikleri nitelikleriyle koruyucu olarak seçilen vatandaşların, varolan niteliklerinin doğru eğitimle<br />

istenilen yönde geliştirilmesini amaçlamaktadır. Bu noktada Platon, koruyucu sınıf için iki nitelik<br />

belirlemektedir: İlki, koruma görevini yerine getirebilecek azgın olma, çevik olma ve güçlü olma gibi<br />

fiziki yeterliliklerdir. Bu niteliklerini güçlendirmek için o, beden eğitimini yani jimnastik eğitimini<br />

öngörmektedir. Platon koruyucu sınıfından beklediği ikinci nitelik olan kendi halkını sevme, dostunu<br />

düşmanından ayırt edebilme, estetik duyguya sahip olma gibi ruhsal yeterliliklerin ise müzik eğitimiyle<br />

güçlendirilebileceğini düşünmektedir(Platon, 1999: 376c-e). Her iki eğitimin de koruyucu sınıfı için<br />

elzem olduğunun altını çizen Platon, müzik eğitiminin beden eğitiminden daha önce gelmesi gerektiğini<br />

söylemektedir(Platon, 1999: 376d). Bunun temel nedeni, Platon'un sisteminde ruhun bedenden önce<br />

gelmesi ve bedeni yönlendiren unsurun ruh olmasıdır (Arslan, 2006: 411). Platon ideal toplum içerisinde<br />

bu ilkeye uyulmadığında bedenen güçlü ancak daha az bilgili, entelektüel kapasitesi daha düşük<br />

kuşakların ortaya çıkacağını, bu durumda ise toplumsal sınıfların birbirlerine karışacağını, toplumun<br />

düzeninin ortadan kalkacağını, yurttaşların birbirlerine düşman olacaklarını iddia etmektedir (Platon,<br />

1999: 546b-e).<br />

Platon, eğitim sürecinin amacına ulaşması için eğitim içeriklerinin yanında, eğitim ortamlarının<br />

da düzenlenmesini şart koşmaktadır. Bu düşüncesi de bir başka ilke olarak karşımıza çıkmaktadır.<br />

4. Eğitim Ortamları Eğitimin Amacına Uygun Olarak Düzenlenmelidir<br />

Platon'un eğitim ortamlarının düzenlenmesiyle ilgili görüşlerinin temelinde ruha dair görüşleri<br />

yatmaktadır. Buna göre Platon her ruhta bir öğrenme gücü olduğunu düşünmektedir. Bu nedenle o,<br />

eğitimi ruha yeni bir şeyler koyma, yükleme olarak görmemektedir. Bir başka ifadeyle onun için eğitim<br />

bir inşa değil, yönlendirme faaliyetidir(Lear J. , 2006: 39).Onun bu düşüncesi epistemolojisiyle doğrudan<br />

ilişkilidir. Çünkü ona göre bilgi, zaten ruhta var olan şeylerin hatırlanması sürecidir (Cevizci, 2010: 98).<br />

Dolayısıyla Platon için yeni doğmuş bir bebek, eğitim sürecinde kendisine edindirilecek olan kazanımları<br />

zaten bilkuvve haiz olarak dünyaya gelmektedir. Bu bilkuvve kazanımlar eğer ruhta yoksa eğitim<br />

başarısız olmaya mahkumdur(Lear G. R., 2006: 115). Bu açıdan bebeğin ruhu, forma kavuşmamış bir<br />

haldedir ve Platon için eğitim bilkuvve olan bu kazanımların bilfiil hale geçirilmesidir. Platon'un da<br />

eğitim sürecinde dikkat çektiği nokta tam da burasıdır. Ona göre şekillendirilmemiş olan bir bebeğin<br />

ruhu, içerisinde bulunduğu ortam tarafından şekillendirilebilir(Lear J. , 2006: 26). Bu nedenle eğer eğitim<br />

ortamları amaçlar doğrultusunda düzenlenmezse, ruhlar istenmeyen şekilde gelişmeler gösterebilir. Bu<br />

nedenle bebeğin ya da çocuğun içerisinde bulunduğu sosyal ortam ve bu ortamdan aldığı kültürel<br />

mesajlar, sıklıkla farkedilmeyen şekillerde ruha işler ve onu içerdikleri bu mesajlar doğrultusunda<br />

1095

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!