17.03.2014 Views

II. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler

II. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler

II. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1. GİRİŞ<br />

Mobbing, Latince’de kararsız kalabalık, şiddete yönelmiş topluluk anlamında olan “mobile vulgus”<br />

sözcüğünden türetilmiştir. İngilizce’de ise “mob” fiili, bir yerde toplanmak, saldırmak <strong>ve</strong> rahatsız etmek<br />

anlamındadır. Türkçe’de mobbing, duygusal linç, psikolojik terör, işyerinde zorbalık, psikolojik<br />

taciz, duygusal taciz, duygusal saldırı, yıldırma, vb. şeklinde tanımlanmaktadır (Bağ, 2004: 82; Çobanoğlu,<br />

2005: 19; Da<strong>ve</strong>nport, Distler, Pursell, 2003: 15; Leymann 1990: 119; Uludağlı <strong>ve</strong> Uçanok,<br />

2005: 78).<br />

Mobbing ile ilgili çalışmalar incelendiğinde, ilk çalışma 1960’larda Lorenz’ın hayvanların kendi aralarında<br />

<strong>ve</strong>ya sürü dışı bir yabancıya karşı uyguladıkları taciz davranışları üstünedir. Daha sonra Heinemann<br />

öğrenciler arasında görülen zorbalık <strong>ve</strong> taciz olaylarını ele almış, 1972’de Çocuklar Arasında<br />

Grup Şiddeti adlı kitap yazmıştır. 1980’li yıllarda Leymann İş<strong>ve</strong>ç, Almanya da yaptığı araştırmalar<br />

sonucunda taciz <strong>ve</strong> yıldırma olaylarının iş dünyasında geniş boyutta yer aldığını ortaya koymuştur.<br />

Leymann’ın çalışmaları ışığında dünyanın pek çok yerinde İrlanda, İş<strong>ve</strong>ç, Finlandiya, Avusturya,<br />

Macaristan, İtalya <strong>ve</strong> Fransa da konu ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. A.B.D.’de Brodsky, Taciz Edilmiş<br />

Çalışan adlı bir kitap yazmıştır. Brodsky’e göre taciz “başkalarını yıpratmak, eziyet etmek, engellemek<br />

<strong>ve</strong> tepki almak” amacıyla tekrar edilen <strong>ve</strong> sürekli yapılan, muhatabı kışkırtan, baskı yapan,<br />

korkutan, yıldıran ya da rahatını kaçıran davranışlarda bulunmaktır. Leyman ise mobbingi, bir <strong>ve</strong>ya<br />

birkaç kişi tarafından diğer bir kişiye yönelik olarak, düşmanca <strong>ve</strong> ahlak dışı yöntemlerle sistematik<br />

bir biçimde uygulanan psikolojik terör olarak tanımlamıştır. 1996’da da İngiliz yazar Field, “Bully in<br />

Sight” adlı eserinde mobbing/zorbalığı, “bir kişinin kurbanın kendine gü<strong>ve</strong>nine <strong>ve</strong> öz saygısına sürekli<br />

<strong>ve</strong> acımasız biçimde saldırması olarak tanımlamıştır (Çobanoğlu, 2005: 19; Da<strong>ve</strong>nport, Distler, Pursell,<br />

2003: 5; Leymann, 1990: 119-120).<br />

Mobbing duygusal bir saldırıdır. Hedefi ise bir işyerindeki kişi <strong>ve</strong> kişiler üzerindeki sistematik baskı<br />

yaratarak, ahlak dışı yaklaşımlarla performanslarını <strong>ve</strong> dayanma güçlerini yok ederek, işten ayrılmaya<br />

zorlamaktır. İş yeri mobbingi, bir insanı çalıştığı kurumdan ayrılmaya zorlamak amacı ile yersiz suçlamalar,<br />

aşağılamalar, genel tacizler şeklinde baskı unsurlarını art niyetli <strong>ve</strong> sistemli olarak uygulamaktır.<br />

Mağdur, iş yaşamından dışlamak amacıyla psikolojik taciz, kötü davranış, uygun olmayan görev<br />

<strong>ve</strong> adaletsiz maaş yöntemiyle de yıldırılabilir. Mobbing, genelde üst düzey yönetim kadrosu tarafından<br />

uygulandığı gibi, aynı düzeydeki akranlar, astlar ya da bir grup tarafından da uygulanabilir. Araştırmalar<br />

mobbing mağdurlarının çoğunluğunun otuzlu yaşlarda, iyi eğitimli, hatta yüksek lisans, doktora<br />

gibi derecelere sahip bireyler olduğunu göstermektedir. Ayrıca, mağdurların duygusal zekâları yüksek,<br />

üretkenlik, dürüstlük, merhamet <strong>ve</strong> adalet hisleri gelişmiş kişiler olduğu da belirlenmiştir. Parlak <strong>ve</strong><br />

etkileyici bir eğitim geçmişine sahiptirler. Kurumun basamaklarını tırmanma sürecinde gelecek vaat<br />

eden bu kişiler, rakipleri ya da gelişime <strong>ve</strong> yeniliğe açık olmayan üst yönetimler için tehdit <strong>ve</strong> saf dışı<br />

bırakılması gereken bir rakip olarak görülmektedirler. Oysa mobbing mağdurları, işlerini se<strong>ve</strong>n, işle<br />

bütünleşen, örgütün hedeflerine, saygınlığına inanan <strong>ve</strong> yürekten katkıda bulunan kimselerdir (Bağ,<br />

2004: 85; Çobanoğlu, 2005: 21-23; Da<strong>ve</strong>nport, Distler, Pursell, 2003: 15-16).<br />

Mobbing sosyal bir olgudur. Bir kurumda mobbing yapan, mobbingi teşvik eden, mobbinge göz yuman<br />

<strong>ve</strong> mobbing kurbanı/mağduru kimseler vardır. Kurumdaki kişiler bu iki gruptan birisine, tacizciye<br />

ya da kurbana destek çıkarak mobbing sürecine dâhil olmaktadırlar. Mobbinge uğrayan kişinin tipik<br />

tepkisi toplumdan izole olmaktır. Çünkü kendisine ne olduğunu, nasıl olduğunu <strong>ve</strong> niçin olduğunu<br />

anlayamamaktadır. Yaşanan çatışmaları ailesine <strong>ve</strong> topluma da taşımaktadır (Bağ, 2004: 81; Çobanoğlu,<br />

2005: 23; Da<strong>ve</strong>nport, Distler, Pursell, 2003: 94-95).<br />

144

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!