II. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler

In the current study we analyzed the efficiency and the impact of the three level triage system, started in
January 2009 at Hacettepe University Medical School İhsan Doğramacı Children’s Hospital Pediatric
Emergency Unit, on the quality of health care. The data was collected from the computerized automation
system of the hospital. We used performance criteria including the number of the applications in
the days of the week and and hours of the days, waiting times until physical examination, and duration
of stay at the emergency unit for the analysis. Data were extracted from the the emergency unit records
between February 13th, 2009 and August 13th, 2009. Microsoft SQL Server was used for data queries,
Microsoft Excel and Minitab ® 15 statistical software was used for analyses.
Performance criteria were analyzed based on the three triage colors of 34864 patients. 81 percent of
the patients were classifieds green, which implies not emergent. The number of patients who were classified
as green was significantly higher during the weekends, especially on Saturdays in comparison
to weekdays.
Data in the current analysis suggests that most of the visits to the pediatric emergency units are by
patients who do not have a real emergency and rather need health care in an outpatient setting. These
results are comparable to the result of other similar studies from the developed countries.
Key Words: Triage, Pediatric Emergency, Patient Safety, Performance
1. GİRİŞ
Hızla artan dünya nüfusuyla birlikte sağlık hizmetlerine talebin artması sağlık sistemi üzerine yeni
baskı ve beklentiler yüklemiştir. Çocuk acil birimleri, sağlık sistemi içinde bu baskıların en çok yaşandığı
yerlerden birisidir. Değişen dünya koşullarında çocuk acil birimlerine başvuran hastalara sağlık
durumlarına uygun hizmetin en kısa zamanda verilebilmesi için bu birimlerin performansları değerlendirilmeli
ve iyileştirilmelidir (AAP, 2004; Hostetler, 2007).
Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de acil servislerin yoğunluğu gün geçtikçe artmaktadır.
Bu durum çocuk acil birimlerine tıbbi acil durumlarla başvuran çocuklar için ciddi bir sorun ve
tehdit oluşturmaktadır. Acil yoğunluğunun çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine ait yeterli ve spesifik
veri olmamakla birlikte, hizmet kalitesini önemli ölçüde etkilediği düşünülmektedir.
Çocuk acil yoğunluğunun nedenlerini ve etkilerini belirlemek oldukça zordur. Genel olarak artan yoğunluğun
en önemli nedenleri arasında; acile başvuran hasta sayısında genel bir artış olması, nöbet saatleri
içerisinde sağlık hizmeti verebilecek tek birimin çocuk acil servisleri olması, primer sağlık hizmetleri
için acillerin ilk başvuru merkezi olarak tercih edilmesi, yeterli sayıda çocuk acil bakım hizmeti
verebilecek birimlerin azlığı, hastane yatak kapasitesinin yetersiz oluşu ya da çeşitli nedenlerle azaltılması
ve doktor, hemşire gibi acil bakım hizmeti verebilecek eğitimli ve deneyimli personelin yetersizliği
gibi sorunlar yer almaktadır (Hostetler, 2007; Zimmermann, 2001).
Çocuk acildeki hasta yoğunluğunun çocuklar üzerine olan olumsuz etkilerine ait yeterli ve spesifik
veri yoktur. Ancak verilen hizmetin kalitesini belirgin olarak etkilediği bilinmektedir. Ayrıca çocuklar
yaşa özel ihtiyaçları ve kilogram başına hesaplanan ilaç dozları nedeniyle tıbbi hatalara oldukça
açıktır. Pediatri bilim dallarında giderek hızlanan gelişmeler nedeniyle özel sağlık hizmeti gereksinimi
olan çocukların sayısı da giderek artmaktadır. Bu nedenle çocuklara özel tecrübesi ve bilgisi olmayan
sağlık personelinin kalabalık ortamlarda hata yapma ihtimali oldukça yüksektir. Risk özellikle
çocuğun yaşı küçüldükçe ve daha ciddi klinik durumlarda artmaktadır. Bu nedenle çocukların, onlara
257