17.03.2014 Views

II. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler

II. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler

II. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

neltilen zorbalık <strong>ve</strong> taciz davranışlarını inceleyerek 1972 yılında “Mobbing: Çocuklar Arasında Grup<br />

Şiddeti” (Mobbing: Group Violence Among Children) adlı kitabı ile çocuklar arasında görülen zorbalık<br />

<strong>ve</strong> şiddet davranışlarına dikkat çekmiştir (Schuster, 1996).<br />

Amerika’da adı yıldırma olmamakla beraber benzer çalışmalar yapılmış <strong>ve</strong> 1976 yılında psikiyatrist<br />

olan Caroll Brodsky tarafından “Taciz Edilmiş Çalışan” (The Harassed Worker) adlı kitap yazılmıştır.<br />

Böylece yıldırma terimi, kitaptaki taciz sözcüğü ile hemen hemen literatürde bilinen anlamını kazanmıştır<br />

(Çobanoğlu, 2005; Gökçe, 2008).<br />

1980’li yıllara gelindiğinde Heinz Leymann’ın yıldırma terimini iş hayatındaki baskı, şiddet <strong>ve</strong> yıldırma<br />

hareketlerini tanımlamak amacıyla kullandığı görülmektedir. Leymann İs<strong>ve</strong>ç <strong>ve</strong> Almanya’da çeşitli<br />

araştırmalar yaparak 1984 yılında araştırmalarının sonuçlarını içeren ilk raporunu yayınlamıştır.<br />

Bu raporun ardından “yıldırma” terimi işyerindeki duygusal taciz <strong>ve</strong> saldırıları da kapsamış <strong>ve</strong> bugünkü<br />

anlamını kazanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları birçok ülkeye ışık tutmuş <strong>ve</strong> başta İrlanda, İs<strong>ve</strong>ç,<br />

Finlandiya, Nor<strong>ve</strong>ç olmak üzere dünyanın pek çok yerinde araştırmalar başlamıştır (Leymann, 1996).<br />

Avrupa’da yıldırmaya ilginin birden artmasının nedeni ulusal radyo <strong>ve</strong> televizyon kanallarında yüksek<br />

düzeyde yıldırma yaşandığına dikkati çekecek programların yapılmasıdır. 1988 yılında İngiliz gazeteci<br />

Andrea Adams televizyon programlarında kamuoyunun dikkatini yıldırmaya çekmiş <strong>ve</strong> yazdığı “İşyerinde<br />

Zorbalık: Yüzleşme <strong>ve</strong> Aşma Yöntemleri” (Bullying at Work: How to Confort and O<strong>ve</strong>rcame)<br />

adlı kitabı ile “iş yeri travması” (workplace bullying) terimini ilk kullanan kişi olmuştur. 1997’de yıldırma<br />

ile mücadele etmek amacıyla “Adams” adıyla bir de vakıf kurulmuştur. 1998 yılında ise “workplace<br />

bullying” kavramı Ruth <strong>ve</strong> Gary Namie tarafından ABD’ye tanıtılmıştır (Liefogghe, 2004; Zapf<br />

<strong>ve</strong> Einarsen, 2001).<br />

1996 yılında ise İngiliz yazar Tim Field, “Görünürdeki Zorba” (Bully in Sight) adlı kitabıyla zorbalığı<br />

kurban üzerinde haksız bir biçimde üstünlük kurmak, onu yok etmek olarak tanımlamıştır (Field,<br />

2004). 1998’de ILO “işyerinde şiddet” başlıklı raporunda yıldırmaya “gang up” terimi adı altında yer<br />

<strong>ve</strong>rmiştir. Rapora göre; İngiltere’de çalışanların %53’ü yıldırma mağduru olmakta, %78’i ise işyerinde<br />

yaşanan bu olaya tanıklık etmektedir. Yine bu raporda yıldırmanın Avusturya, Almanya, Danimarka,<br />

Avustralya, İsviçre, İngiltere <strong>ve</strong> Birleşik Devletler için gittikçe büyüyen bir sorun olduğuna da değinilmiştir<br />

(Gökçe, 2008).<br />

Ayrıca 1992 yılında ilk yıldırma kliniğinin Almanya’da açılması bu konuda atılmış önemli bir adımdır.<br />

Yaklaşık 100 hastayı tedavi eden bu klinik Leymann’ın desteği ile halkın hizmetine sunulmuştur.<br />

Almanya’daki bir diğer adım 1993 sonbaharında kurulan “Psikolojik Stres <strong>ve</strong> Mobbinge Karşı Birlik”<br />

(Gesellschaftgegen Psychosozialen Stres und Mobbing)’dir. Araştırmalar için uluslar arası bir forum<br />

olan bu birlik bilgi sağlama <strong>ve</strong> sosyal destek konularında yardımcı olmuştur. Kâr amacı gütmeyen bu<br />

kurum, hızlı büyümüş <strong>ve</strong> komşu ülkelere destek sağlamış, fakat politika gelişiminde arka planda kalmıştır<br />

(Groeblinghoff <strong>ve</strong> Becker, 1996).<br />

Günümüzde yıldırmayla ilgili çalışmalar daha da hızlanmış olmakla beraber konuyla ilgili pek çok internet<br />

sayfası açılmış <strong>ve</strong> makale yayınlanmıştır. Özellikle Heinz Leymann tarafından yıllar önce açılan<br />

<strong>ve</strong> halen güncellenerek geliştirilen web sitesi (www.leymann.se) bu konuda önemli bir yere sahiptir.<br />

Ülkemizde de yıldırma konusunda çeşitli kitaplar yazılmakta <strong>ve</strong> çeviriler yapılmaktadır. Konu ile ilgili<br />

ilk kitap bir çeviri olup Osman Cem Önertoy tarafından yapılmış <strong>ve</strong> “Mobbing: İşyerinde Duygusal<br />

Taciz” (Mobbing: Emotional Abuse in the American Workplace) adı ile yayınlanmıştır. Bunu daha<br />

154

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!