3. Uluslararası Beyaz Et Kongresi

fonksiyon ve metabolizma göz önünde bulundurulduğunda, hipertrofik pektoral kas lifleri, kas
aktivitelerini sınırlayan hızlı büyüme ve bakım uygulamaları ve ısı stresi durumlarında kendi
destek sistemlerini büyütebilirler.
Kanatlılarda kas hasarı büyümenin, hareketliliğin veya duruş problemlerin olmadığı durumlarda
dahi meydana gelebilir. DPM durumunda minör pektoral kasların iskemisi basit şekilde
intra-fasiküler basınçtaki süreklilik arz eden artıştan kaynaklanan zorlama ve kendi kendini
boğma ile tetiklenir. Broyler piliçler zamanlarının çoğunu zemin/altlıkları ile doğrudan temas
edecek şekilde pektoral kaslarının üzerinde yatarak geçirirler. Fokal veya difüze iskemi
vasküler dolaşımın geçici veya uzun süreli baskılanmasından ve/veya pektoral kaslarda
vasküler trombozdan (başka bir deyişle kan akışının kesintiye uğramasına bağlı intravasküler
koagülasyon) kaynaklanır. Kas hasarı, onarımı ve fibröz gelişimi ile ilgili mevcut bilgiler insan
kas distrofisi üzerinde gerçekleştirilen çok geniş çaplı araştırmalara dayanmaktadır. Fizyolojik
çalışmalar miyo-iskemiden 3 saat sonra bile geriye döndürülemez kas hücre hasarlarının ortaya
çıkabileceğini göstermektedir. Geçici veya uzun süreli iskemiye ek olarak intraselüler katyon
regülasyonundaki bozukluklar, asid-baz dengesindeki değişiklikler ve reaktif oksijen türlerinin
üretimi, hücresel/membran hasarlarını tetikleyebilir. Membran bütünlüğündeki kayıplar kaslarda
proteoliktik enzimler, anjiojenik faktörler ve fibrojenik sitokin gibi enflamatuvar faktörlerde
sızıntıya neden olabilir. Fazladan şekillenen inflamatuvar hücreler, fagositoz hücre artıklarının
olduğu etkilenmiş bölgelere çekilirler. Kas lifleri boyunca genellikle hareketsiz duran satelit
hücreler hasarlı dokuları onarmak üzere çoğalmak için aktive olurlar. Buna ek olarak fibroblastlar
yeni ekstraselüler matriks komponenetleri üretmek üzere çoğalacakları alana çekilirler. Normal
kas onarımı ve rejenerasyonu başarısız olursa fibrotik yara izi adipositler tarafından infiltre
edilirler (yağlı dejenerasyon) Memeliler ile karşılaştırıldığında sözkonusu inflamatuvar olaylar
kanatlılarda çok hızlı bir şekilde meydana gelir.
Son Yapılan Araştırmalar :
Piliçlerde pektoral miyopatiler ile ilgili Auburn Üniversitesinde yapılan araştırmalar, broyler
piliçlerde WS, WB ve NF insidensi ve şiddetinin farklı kesim ağırlıklarında (yüksek>düşük) ve
cinsiyetlerde (erkek>dişi) mevcut tüm ticari broyler ırklarında görüldüğünü ortaya koymuştur.
Düşük genetik yatkınlık ve kesim ağırlığı ve göğüs eti verimi ile genetik kolerasyon bu
miyopatilerin poligenik yapısını göstermektedir. Dolayısı ile etkinliği olan çevresel / yönetimsel
faktör(ler) tanımlanmalıdır. Örneğin, yüksek amino asit yoğunluklu rasyonlarla beslemeden
kaynaklanan hızlı kas büyümesi WS, WB ve NF insidensini ve şiddetini artırmaktadır. Aksine,
ısı stersine bağlı olarak veya birim alandaki hayvan sayısından kaynaklanan yem alımındaki
azalma miyopatilerde ve bununla ilişkili plazma kreatin kinaz (CK) ile laktik dehidrojenaz
enzim (kas hasarının genel indikatörü) seviyelerinde azalmaya yol açmaktadır. Broyler piliçlerde
çoğunlukla kas dokusu büyümesi ile ilişkili olarak yüksek protein döngüsünden dolayı plazma
CK seviyeleri yüksektir. Yapılan çalışmalarla bu durum doğrulanmakta ve broyler piliçlerde bu
miyopatilerin primer tetikleyicilerini tanımlamak üzere yürütülmektedir.
Kaynaklar
Bauermeister, L. J., A. U. Morey, E. T. Moran, M. Singh, C. M. Owens, and S. R. McKee. 2009.
Occurrence of white striping in chicken breast fillets in relation to broiler size. Poult. Sci. 88
(Suppl.1): 33.
Berri, C., E. Le Bihan-Duval, M. Debut, V. Santé-Lhoutellier, E. Baéza, V. Gigaud, Y. Jégo and M.
J. Duclos. 2007. Consequence of muscle hypertrophy on characteristics of Pectoralis major
87