3. Uluslararası Beyaz Et Kongresi

markırlarına dayanarak yapılan dolaylı seleksiyon, son dönemde kullanılabilen bir teknoloji
olup broylerlerde kas ve et kalitesini artırabilmek için hatırı sayılır bir gelişmeye yol açabilecek
potansiyele sahiptir.2013 yılında detayları yayınlanan yoğun SNP (Tek Nükleotit Polimorfizm)
çipinin [26] yüksek verimli SBP genotipleme teknolojisi ile birleşimi bu amacın gerçekleşmesini
mümkün hale getirmiş olup pek çok kanatlı şirketi buna yatırım yapmaya başlamıştır. Chen ve ark.
[27] gerçek veriler kullanarak tüm genom seleksiyonunu değerlendirmiş ve canlı ağırlık, göğüs
kası alanı ve bacak skoruna ait 0.20, 0.30, 0.11 olan kalıtım dereceleri ile karşılaştırıldığında
genom bilgilerinin, bu özellikler için damızlık değerini sırasıyla % 20, 18 ve 32 oranında doğru
tahminlediğini göstererek genomik seleksiyonun potansiyel faydalarını ortaya koymuşlardır.
SNP ve broyler kanatlı ve et kalitesi özellikleri arasındaki ilişki ile ilgili kanıtlar yazarın
laboratuvarında gerçekleştirildiği iki aşamalı bir çalışma sonucunda elde edilmiş olup broyler
kas ve et özelliklerinin artırılabilmesi için genomik seleksiyonun potansiyeli ortaya konmuştur .
Çalışmanın ilk aşamasında, 2 saat boyunca bir iklim odasında kontrol (21˚C, 50% RH) veya ısı
stresine (32˚C, 75% RH) maruz bırakılan broyler ve yumurtacı tavukların gen ifade seviyelerinin
karşılaştırılması için bir mikrodizilim deneyi gerçekleştirilmiştir (mikrodizilim deneyi bir
uygulama ile diğer uygulama arasında kanatlılarda artan yada azalarak regüle edilen genlerin
tanımlanmasını sağlar). Zahoor ve arkadaşları ayırt ettikleri 25 gen bakımından broyler ve
yumurtacı tavuklar arasında istatistiksel olarak önemli interaksiyon olduğunu göstermişlerdir,
bu sonuç, şimdiye kadar yayınlanmış bilgilere dayanarak, kas ve et kalitesi özelliklerini veya söz
konusu özellikleri etkileyebilecek downstream genlerin ekspresyonunun etkileyebilir.. İkinci
aşamada, yayınlanmış genom sekansından bu genlerin içindeki toplam 100 SNP tanımlanmıştır.
SNP dizini (primerler) hazırlanmış ve multi-strain çalışmalarından 134 adet kanatlının DNA’sı
bu SNP’ler ile genotiplenmiştir. Daha sonra veriler çoklu regresyon yöntemi ile analiz edilmiş ve
farklı genlerdeki SNP’ler ile kas ve et kalitesi özellikleri arasında önemli ilişkinin olduğu tespit
edilmiştir : 4-7 gen ve 5-7 SNP’ canlı ağırlık, CK, pHu ve L* ‘deki fenotipik varyasyonun %
26-55’sı ile ilişkili bulunmuştur.. Söz konusu sonuçlar kas ve et kalitesi üzerinde önemli derecede
etki yaratabilecek genlerin veya mutasyonların mevcut olduğunu ortaya koymakta olup aynı
zamanda DNA markırlarına dayalı genetik seleksiyonun kas ve et kalitesi özelliklerinde önemli
seviyede gelişim sağlayabileceğini göstermektedir.
Genetik seleksiyonun olumsuz sonuçları
Yemden yararlanma ve karkas verimliliğine yönelik genetik seleksiyon programları neden
daha kas zayıflığına ve et kalitesinde gerilemeye neden olmuştur? Aslında genetik teori, bu
tür sonuçların genetik seleksiyonun kaçınılmaz sonuçları olduğunu öngörmektedir [28] Birinci
olarak çevre koşullarına adaptasyon için doğal seleksiyon ve üretim özellikleri için yapay
seleksiyon, homozigot durumda olduğunda, bir özelliği (örneğin et kalitesi) negatif yönde
etkileyecek olan resesif allel genlerin frekansını artırarak seleksiyonun başarısını etkiler.. İkinci
olarak pedigrili sürülerin görece küçük ölçekte olması homozigotluğu artırır.. Üçüncü olarak
iki seçilmiş özellik arasındaki genetik kolerasyon pozitif kolerasyonlardan sorumlu genler ve
aleller sabit olduklarında eninde sonunda negatif olurlar ve özellikler arasında negatif bir genetik
ilişkiye yol açarlar. Broyler özellikleri için genetik seleksiyonda bu proseslerin gerçekleşmesi
kuvvetle muhtemel olup, et kalitesine ilişkin kritlerlerin broyler sanayisi için önemi göz önüne
alındığında, pedigrili sürülerin seleksiyon programlarına kas ve et kalitesi özelliklerinin
eklemesi zorunludur
323