3. Uluslararası Beyaz Et Kongresi

Tablo 1. Dünya nüfusunun artışına bağlı olarak anahtar kaynaklar konusundaki rekabette kanatlı
eti üretiminin potansiyel etkisi [3 baz alınarak]
Kaynak 20302’a kadar artış 2050’ye kadar artış Kanatlı üzerindeki etkisi
Nüfus 15% 30% Daha yüksek talep
Toprak alanı 5% Bilgi yok Yem için rekabet
Toprak kalitesi Azalma ? Stabil mi ? Yem için rekabet
Enerji +45% +100% Daha yüksek yem maliyeti
Su +35-60% +100% Lokasyon değişikliği
Bu değişikliklere ek olarak hayvan refahının korunmasına ve çevre ile ilgili mevzuatın yol
açtığı etkiler ile ortaya çıkan yeni hastalıklar ve eski hastalıkların çok bulaşıcı formları da
sorunlar arasında sayılabilir. Yeni oluşan pazarlar ile niş pazarlar da bir başka sorun olarak
karşımıza çıkmakta olup Fransa’da Label Rouge kanatlı eti markası ile İngiltere’de mevsimsel
”Geleneksel taze çiftlik hindisi” gibi “kaliteli” kanatlı eti markaları için bu pazarlar bir fırsat
anlamı taşımaktadır. Ancak konu tüm dünyayı beslemeye geldiğinde sözkonusu gelişmelerin
bunun için yeterli olacağını söylemek son derece zordur ve bunlar gelişmiş ülkelerde pazarın
göreceli çok küçük bir parçasını kapsayabilmektedirler.
Ete olan talebin artması toprak, su ve enerji gibi doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artıracak
olup neticesinde iklim değişiklikleri ve çevre üzerinde meydana gelecek etkiler kaçınılmaz
olacaktır. Mevcut eşitsizlikler ve adaptasyon sağlayamayan fakir ülkeler üzerindeki baskılar ile
su gibi kıt kaynaklara sahip ülkeler arasındaki artan rekabet politik istikrarsızlıklara yol açabilir.
Bu noktada sözkonusu olumsuzlukların global toplum üzerindeki büyük etkileri çerçevesinde
yüksek kaliteli gıdanın yüksek yemden yararlanma ile elde edilebilmesi ile kırmızı etten kanatlı
etine geçiş /dönüşüm yaşanacak ve bu sayede mevcut sorunlar telafi edilebilecektir. Diğer
taraftan kanatlı yemi tedariği konusunda faaliyet gösteren tarafların insanların beslenmesinde
de kullanılan mahsul için toprak, su ve gübre konusunda rekabet etmeleri gerekecek ve gübre,
mahsullerin korunması ve yemin nakliyesi için fosil yakıtların kullanılması iklim değişiklikleri
üzerinde etkili olacaktır.
Dünyanın artan sera gazı salınımı neticesinde bir iklim değişikliği sorunu ile karşı karşıya
olduğu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Gelecekte atmosfer sistemleri çok daha değişken ve
sert olabilir ve neticesinde artan insan nüfusunun ihtiyacını karşılamak üzere daha fazla gıda
üretimi yapılması bir zorunluluk haline gelebilir. Sözkonusu faktörler gıda üretimi yapılan
yerlerde kendini çok daha fazla hissettirecek ve maliyet yaratacak olmakla birlikte kanatlı
üretiminin bundan çok fazla etkilenmeyeceği söylenebilir. Sanayi üretiminin büyük bölümü
sıklıkla çevresel kontrolün gerçekleştirildiği kapalı alanlarda gerçekleşmektedir. Dünyanın
pek çok yerinde sıcak çevresel sıcaklıklar ile ilgili yönetim teknikleri uygulanmakta olup bu
durum yeni sorunların ortaya çıkmasını ve bunlara adaptasyonu beraberinde getirecektir. Bunun
ötesinde üretim daha yüksek rakımlı veya daha yüksek enlemlerde, daha ılıman iklimlerin
hüküm sürdüğü bölgelere kayabilir.
Kanatlıdan et üretiminin aynı zamanda su kalitesi üzerindeki nitrojen ve fosforun yarattığı etkiler,
hava üzerinde amonyak ve nitrojen emisyonunun yarattığı etkiler ve toprak kontaminasyonu gibi
çevre üzerinde doğrudan etkisi bulunmaktadır. Dolaylı çevresel etkiler ise mahsulün büyümesi
çerçevesinde olup sözkonusu etkiler arasında toprak dejenerasyonu ve su kirliliği sayılabilir.
Aynı zamanda yemin üretimi ve nakliyesi ağırlıklı olarak fosil yakıtlara bağlı olduğundan
bunun iklim değişiklikleri üzerinde etkisi olmaktadır. Ancak 20. yüzyılın son yarısında hayvan
3