31.05.2018 Views

3. Uluslararası Beyaz Et Kongresi

Bildiriler Kitabı

Bildiriler Kitabı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

P 18 Avrupa Birliği’ne Kanatlı <strong>Et</strong>i İhracatının Önündeki Engellerin<br />

Aşılabilmesinin Yolu; Bölümlendirme mi? Bölgeselleştirme mi?<br />

Şebnem Gürbüz<br />

Avrupa Birliği Bakanlığı; Tarım ve Balıkçılık Başkanlığı, Ankara-Türkiye<br />

Özet<br />

Bilindiği gibi bir ülkenin Avrupa Birliği (AB)’ne hayvansal ürün ihracatı yapabilmesi için AB’nin<br />

hayvan sağlığı ve halk sağlığı alanında ki standartlarına en az eş değer üretim yapabilmesi<br />

gerekmektedir. Türkiye 2000’li yılların başlarından buyana AB’ye kanatlı eti ve ürünlerini<br />

ihraç edebilmek için çalışmalar yürütmüş ve Avrupa Komisyonu Sağlık ve Tüketici Genel<br />

Müdürlüğü’ne bağlı Gıda ve Veterinerlik Ofisi tarafından bir dizi denetime tabi tutulmuştur.<br />

Türkiye menşeili kanatlı eti ve ürünlerinin Avrupa pazarına girmesinin önündeki en büyük<br />

engel Türkiye’de Newcastle hastalığının endemik olarak seyretmesidir. Dünya Hayvan Sağlığı<br />

Teşkilatı bir ülkenin tamamında arilik sağlamanın güç olması nedeniyle hastalıkla mücadele ve<br />

ticaretin devamlılığı açısından hastalıktan ari bölüm ve bölgelerin oluşturulması için rehberler<br />

ve standartlar yayımlamıştır. Ülkenin tamamında Newcastle gibi kanatlı hayvan hastalıklarının<br />

eradikasyonu oldukça maliyetli ve zaman alıcı bir iş olduğundan; ülkemizin de AB ye kanatlı<br />

eti ihracatının önündeki engelleri aşabilmesi için hastalıktan ari bölüm veya bölgelerin<br />

oluşturulması gerekmektedir. Bu konuda AB bölümlendirmeden ziyade bölgeselleştirmeye daha<br />

sıcak bakmaktadır.<br />

Giriş<br />

Bilindiği gibi gıda güvenliğinin ilk aşaması güvenli hammadde temini ile başlar. Çiftlikte<br />

ya da tarlada yetiştirilen ürün sağlıklı olmaz ise en modern, en son teknoloji ile donatılmış<br />

tesislerde işlense bile güvenli olduğundan söz etmek mümkün değildir. Gıda kaynaklı<br />

hastalıkların büyük bir kısmı gıdanın üretiminde kullanılan hammaddenin güvenliğinin yeteri<br />

kadar sağlanamamasından dolayı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenledir ki ticarete konu olan ürünün<br />

güvenli hammaddeden elde edilmiş olması uluslararası ticarette aranan en önemli kriterlerden<br />

biridir. Söz konusu ürün hayvansal bir ürün ise; hijyen kriterlerinin yanı sıra mikrobiyolojik<br />

kriterler gibi halk sağlığına yönelik şartları karşılamak zorunda olduğu kadar, kesim anında<br />

hayvan refahı kuralları ve ürünün hammaddesinin elde edildiği hayvanın karşılaması gereken<br />

hayvan sağlığı şartlarını da yerine getirmek zorundadır.<br />

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Sağlık ve Bitki Sağlığı Önlemleri Anlaşması (SPS)’ na göre<br />

ülkeler bilimsel temellere dayanmak şartı ile insan, hayvan ve bitki sağlığını korumak için<br />

gerekli önlemleri alabilmektedirler. Bu nedenle Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı (OIE) canlı<br />

hayvan ve hayvansal ürünlerin uluslararası ticaretinde uyulması gereken uluslararası sağlık<br />

standartlarını belirleyerek güvenli ticaretin yapılabilmesinin yolunu açmıştır. Ülkelerin hayvan<br />

hastalıklarını tam anlamı ile eradike etmesi ya da hastalıktan arilik statüsünü korumasında<br />

yaşadıkları güçlükten dolayı 2004 yılında, OIE tarafından hastalıklarla mücadele ve uluslararası<br />

ticaretin devamlılığı amacı ile bölümlendirme ve bölgeselleştirme kavramları ortaya konmuştur<br />

(1,2). OIE ye göre;<br />

Bölüm, uluslararası ticaret amacı ile gözetim, kontrol ve biyogüvenlik önlemleri gereken spesifik<br />

522

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!