3. Uluslararası Beyaz Et Kongresi

azaltır ve aynı zamanda yaşama payı enerji ihtiyacında tasarrufun bir sonucu olarak bağırsak
uzunluğunu da azaltabilir.
Enzimler fitat ( Cowieson ve ark., 2004) ve selüloz (Angkanaporn ve ark., 1994) gibi çeşitli
diyetsel anti besin maddelerinin olumsuz etkilerini de azaltabilir. Buna ek olarak enzimler,
hastalıklarda veya aşı sonrası nekahet döneminde özellikle önem arz eden Glisin, Ser, Pro,
Phe, Zn ve Fe gibi koşulsal hayati öneme sahip besin maddelerinin hazmedile bilirliğini artırıp
geliştirebilir (Klasing, 1998). Böylece enzimler maddesi ihtiyacı üzerinde genel bir “tasarruf”
etkisi yaratabilir, viskeral kütleyi azaltabilir, bağışıklığı ve enterik direnci(mide) artırmada
gelişim sağlayabilir. Ayrıca besin maddesi sindirilebilirliği açısından daha fazla konvansiyonel
etkiler yaratabilir.
Sonuç
Sonuç olarak önümüzdeki on yıllık dönemde yeni enzim teknolojilerindeki gelişmeler geçen
on yılda olduğundan daha rekabetçi ve zorluklarla dolu olacaktır. Sadece rasyon ekonomisine
göreceli olarak daha çok etki yapan besin maddelerinin ileal sindirilebilirliği değil, aynı zamanda
diğer mikro bileşenlerde de artan bir rekabet ortaya çıkacak olup çevre ile ilgili mevzuatlarda
daha sıkı hale gelecektir. Yemlerdeki sindirilemeyen besin maddeleri ile uyumlu olarak enzim
tercihlerini stratejik olarak düzenleyebilmek için hammadde kalite değerlendirmesi ve analiz
sistemleri daha yaygın ve önemli hale gelecektir. Bunun da ötesinde, yem formülasyonunda
zorunlu konular çerçevesinde doğrudan rekabet arz etmeyen mikrobiyal ve çevresel yönetim gibi
yeni hususlar ile ilgili olarak yeni enzim adayları ortaya çıkacaktır. Son olarak, mevcut ürünler
ile karşılaştırıldığında daha gelişmiş özelliklere sahip yeni ksilanazlar, glukanazlar, proteazlar
ve fitazlar üretmek üzere mevcut enzim sektöründe gelişim devam edecektir. Yem enzimlerinin
geleceği son derece parlak olup, hayvan besleme uzmanları yeni formülasyonlar yapabilme ve
hayvansal protein üretiminin sürdürülebilirliğine somut katkıda bulanabilme imkanına sahip
olacaklardır. Gelecek on yıl, enzim tedarikçilerinin şirketlerinin karlılığını artırabilmek için
inovatif çözümler geliştirebilme konusunda tüketiciler ile yakın bir işbirliği içerisinde çalışarak
göreceli yeni teknolojilerin ortaya çıkması açısından heyecan verici bir on yıl olacaktır.
Not: Bu tebliğ 2014 yılında Queenstoen, yeni Zdelanda’da 5. Uluslararası Broyler Beslenme
Uzmanları Konferansında daha önce sunulan bir tebliğe dayanmaktadır.
Kaynaklar
Angkanaporn, K., Choct, M., Bryden, W.L., Annison, E.F. & Annison, G. 1994. Effect of wheat
pentosans on endogenous amino acid losses in chickens. J. Sci. Food Agric. 66: 399-404.
Bedford, M.R. & Cowieson, A.J. 2012. Exogenous enzymes and their effects on intestinal
microbiology. Anim. Feed Sci. Technol. 173: 76-85.
Carver, F.M., Shibley, I.A., Pennington, J.S. & Pennington, S.N. 2001. Differential expression of
glucose transporters during chick embryogenesis. Cell. Mol. Life Sci. 58: 645-652.
Cowieson, A.J., Acamovic, T. & Bedford, M.R. 2004. The effects of phytase and phytate on the loss of
endogenous amino acids and minerals from broiler chickens. Brit. Poult. Sci. 45: 101-108.
Cowieson, A.J. & Bedford, M.R. 2009. The effect of phytase and carbohydrase on ileal amino
acid digestibility in monogastric diets: complementary mode of action? Worlds Poult. Sci.
J. 65: 609-624.
Cowieson, A.J. 2010. Strategic selection of exogenous enzymes for corn/soy-based poultry
diets. J. Poult. Sci. 47: 1-7.
268