01.06.2017 Views

George Orwell - 1984

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

liyorduk ki? Yerçekimi diye bir şey olduğunu nereden<br />

biliyorduk ki? Geçmişin değiştirilemez olduğunu nereden<br />

biliyorduk ki? Madem geçmiş de, dış dünya da yalnızca<br />

zihinlerdeydi, madem zihin de denetlenebiliyordu,<br />

söylenecek ne kalıyordu ki geriye?<br />

Ama hayır! Winston birden cesarete gelir gibi oldu.<br />

O'Brien'ın yüzü, durup dururken, gözünün önüne gelmişti.<br />

O'Brien'ın ondan yana olduğuna artık daha da<br />

emindi. Günceyi O'Brien için, daha doğrusu O'Brien'a<br />

yazıyordu: kimsenin okumayacağı, ama belirli birine yazılmış<br />

ve özelliğini bundan alan, sonu gelmeyen bir<br />

mektup gibiydi.<br />

Parti, gözlerinizle gördüğünüze, kulaklarınızla duyduğunuza<br />

inanmamanızı söylüyordu. Bu onların en temel,<br />

en can alıcı buyruğuydu. Karşısına dikilen dev gücü,<br />

herhangi bir Partili aydının bir tartışmada onu ne kadar<br />

kolaylıkla alt edebileceğini, ortaya atılacak kurnazca savları<br />

yanıtlamak şöyle dursun anlamakta bile zorluk çekeceğini<br />

düşününce umarsızlığa kapıldı. Hem de haklı olmasına<br />

karşın! Onlar haksız, kendisi haklıydı. Akılsızca<br />

da olsa, apaçık ve gerçek olanın savunulması gerekiyordu.<br />

Söz götürmez gerçeklere sarılmalıydı! Var olan somut<br />

dünyanın yasaları değişmezdi. Taş sert, su ıslaktı,<br />

desteksiz nesneler yere düşerdi. O'Brien'la konuşuyormuş<br />

ve önemli bir kural koyuyormuş gibi yazdı:<br />

Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna<br />

izin verilirse, arkası gelir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!