01.06.2017 Views

George Orwell - 1984

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

niyordu. Dahası, her iki cins için de sonuna kadar bakir<br />

kalmayı savunan Seks Karşıtı Gençlik Birliği gibi örgütler<br />

bile kurulmuştu. Bir gün tüm çocukların yapay döllenme<br />

(Yenisöylem'de yapdöl deniyordu) yoluyla dünyaya<br />

getirileceği ve kamu kurumlarında yetiştirileceği<br />

söyleniyordu. Winston, bunun, çok ciddiye bindirilmese<br />

de, Parti'nin genel ideolojisine uygun düştüğünün ayırdındaydı.<br />

Parti, cinsel içgüdüyü yok etmeye, yok edemediğinde<br />

de çarpıtmaya ve karalamaya çalışıyordu. Winston<br />

neden böyle yapıldığını bilmiyordu, ama böyle olması<br />

gerektiğini doğal karşılıyordu. Kaldı ki, Parti'nin<br />

kadınlar arasındaki çabaları büyük ölçüde başarılıydı.<br />

Winston bir kez daha Katharine'i düşündü. Ayrılalı<br />

dokuz, on, belki on bir yıl olmuştu. Nedense Katharine<br />

pek ender aklına geliyordu. Kimi zaman, evli olduğunu<br />

bile günlerce unuttuğu oluyordu. Yalnızca on beş ay kadar<br />

birlikte yaşamışlardı. Parti boşanmaya izin vermese<br />

de, çocuğu olmayan çiftleri ayrı yaşamaya özendiriyordu.<br />

Katharine uzun boylu, sarı saçlı, çok düzgün, alımlı<br />

bir kızdı. İnsanın, arkasının tümüyle boş olduğunu anlayıncaya<br />

kadar soylu diyebileceği, kişilikli, sert bir yüzü<br />

vardı. Winston, evliliklerinin daha başında −belki de yalnızca,<br />

Katharine'i çoğu insandan daha yakından tanıdığı<br />

için− hayatında ondan daha salak, daha kalın kafalı, daha<br />

beyinsiz birine rastlamadığı sonucuna varmıştı. Kafası sloganlardan<br />

başka bir şey almazdı; her türlü ahmaklığa inanabilirdi,<br />

yeter ki Parti tarafından söylensin. Winston, kendi<br />

kendine, "ses bandı" adını takmıştı ona. Yine de, şu cinsellik<br />

denen şey olmasa, onunla yaşamaya katlanabilirdi.<br />

Ona ne zaman dokunacak olsa, ürküp kaskatı kesilirdi.<br />

Ona sarılmak, tahtadan bir kuklaya sarılmaktan farksızdı.<br />

En tuhafı da, Katharine kendisini kucakladığında, onu<br />

olanca gücüyle ittiği duygusuna kapılmasıydı. Kasları o kadar<br />

sertti ki, Winston ister istemez böyle bir duyguya ka-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!