01.06.2017 Views

George Orwell - 1984

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

daha vardı ve bir tele-ekranın tam altına oturdular. Sonra,<br />

kızın ortalıkta görünmediği üç gün Winston'a kâbus<br />

gibi geldi. Beyni ve bedeni amansız bir duyarlılık, bir tür<br />

saydamlık kazanmıştı sanki; öyle ki, her hareket, her ses,<br />

her ilişki, söylemek ya da duymak zorunda kaldığı her<br />

söz yüreğini dağlıyordu. Uykusunda bile onu görür gibi<br />

oluyordu. O üç gün boyunca günceye elini bile sürmedi.<br />

Bir tek çalışırken rahatlıyor, on dakikalığına da olsa kendini<br />

unutabiliyordu. Kıza ne olduğu konusunda en küçük<br />

bir bilgisi yoktu. Sorup soruşturması da mümkün<br />

değildi. Kim bilir, belki buharlaştırılmıştı, belki intihar<br />

etmişti, belki de Okyanusya'nın öbür ucuna gönderilmişti;<br />

en kötüsü ve en güçlü olasılık ise, fikir değiştirmiş<br />

ve ondan uzak durmaya karar vermiş olabileceğiydi.<br />

Ertesi gün kız yeniden göründü. Kolu askıdan çıkmıştı,<br />

bileği plasterle sarılıydı. Kızı görünce nerdeyse<br />

kendinden geçen Winston bir süre gözünü alamadı ondan.<br />

Bir sonraki gün ise kızla handiyse konuşacaktı. Kantine<br />

girdiğinde, kız duvardan uzakta bir masada yalnız<br />

başına oturuyordu. Henüz erken olduğu için kantin pek<br />

kalabalık değildi. Kuyruk ağır ağır ilerlemiş, sıra nerdeyse<br />

Winston'a gelmişti ki, iki dakikalık bir duraklama oldu;<br />

önlerdeki bir adam sakarin tabletini alamadığından<br />

yakınıyordu. Winston tepsisini alıp da onun masasına<br />

doğru yürümeye başladığında, kız hâlâ yalnız başına<br />

oturuyordu. Winston, kızın arkasında boş bir masa aranıyormuş<br />

gibi yaparak ilgisizce ilerledi. Aralarında üç metre<br />

kalmış kalmamıştı. İki üç saniye sonra yanı başında<br />

olacaktı ki, arkasından biri, "Smith!" diye sesleniverdi.<br />

Duymamış gibi yaptıysa da adam bu kez sesini yükselterek,<br />

"Smith!" diye bağırdı. Çaresi yoktu. Arkasına döndü.<br />

Doğru dürüst tanımadığı, sarı saçlı, salak bakışlı,<br />

Wilsher adında genç bir adam sırıtarak onu masasına davet<br />

ediyordu. Geri çevirmek tehlikeli olabilirdi. Artık

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!