01.06.2017 Views

George Orwell - 1984

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dünyada cezasını aktarabileceği tek bir kişi, kendisi ile<br />

sıçanların arasına atabileceği tek bir beden olduğunu anladı.<br />

Ve o anda, deliler gibi, avaz çıktığı kadar bağırmaya<br />

başladı:<br />

"Julia'ya yapın! Julia'ya yapın! Beni bırakın! Julia'ya<br />

yapın! İstediğinizi yapın ona, umurumda değil. Yüzünü<br />

paralasınlar, her yerini yalayıp yutsunlar. Beni bırakın!<br />

Julia'ya yapın! Beni bırakın!"<br />

Geri geri gidiyor, sıçanlardan uzaklaşıyor, dipsiz bir<br />

kuyuya düşüyordu. Hâlâ iskemleye bağlıydı, ama yeri,<br />

binanın duvarlarını delip geçiyor, dünyadan, okyanuslardan,<br />

atmosferden, uzaydan, yıldızlar arasındaki boşluklardan<br />

geçerek düşüyor, durmadan uzaklaşıyordu sıçanlardan.<br />

Binlerce ışık yılı uzaklaşmış olmasına karşın,<br />

O'Brien hâlâ yanı başında duruyordu. Tel kafesin soğukluğunu<br />

hâlâ yanaklarında hissediyordu. Ama çevresini<br />

kuşatan karanlığın içinde madeni bir çıt sesi daha duydu<br />

ve kafesin kapısının açılmadığını, kapandığını anladı.<br />

VI<br />

Kestane Ağacı Kahvesi'nde nerdeyse in cin top oynuyordu.<br />

Pencereden içeri vuran gün ışığı, tozlu masaları<br />

sapsarı aydınlatıyordu. Kimselerin olmadığı, saat on<br />

beş sularıydı. Tele-ekranlardan cızırtılı bir müzik sesi geliyordu.<br />

Winston her zamanki köşesinde oturmuş, önündeki<br />

boş kadehe dalıp gitmişti. Arada sırada başını kaldırıp,<br />

karşı duvardan kendisini izleyen kocaman yüze bakıyordu.<br />

Altında, BÜYÜK BİRADER'İN GÖZÜ ÜSTÜNDE<br />

yazıyordu. Garsonlardan biri çağrılmadan gelip Win-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!