01.06.2017 Views

George Orwell - 1984

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

için de inanılmaz söylentiler yayılıyordu.<br />

Nefret Haftası'nın simgesi olarak kullanılacak yeni<br />

şarkı (Nefret Şarkısı deniyordu) çoktan bestelenmiş,<br />

tele-ekranlarda durmadan çalınıyordu. Buna müzik demek<br />

zordu, tamtam seslerini andıran yabanıl, kaba bir<br />

ritmi vardı. Yürüyüşe geçenlerin raprapları eşliğinde yüzlerce<br />

kişi tarafından haykırıldığında, insan yüreğine korku<br />

salıyordu. Proleterler bu şarkıya bayılmışlardı; gece<br />

yarıları sokaklarda, hâlâ çok sevilen "Beyhude bir hayaldi"<br />

şarkısıyla yarıştığı söylenebilirdi. Parsonsların çocukları,<br />

sabahtan akşama kadar bir tarak ve tuvalet kâğıdıyla<br />

bu şarkıyı çalarak kafa şişiriyorlardı. Artık akşamları<br />

Winston'ın başını kaşımaya vakti olmuyordu. Parsons'ın<br />

örgütlediği gönüllü mangaları, caddeyi Nefret Haftası'na<br />

hazır ediyorlardı: Bayraklar ve posterler hazırlıyorlar, çatılara<br />

gönderler dikiyorlar, flamaların asılması için tehlikeyi<br />

göze alarak caddenin üzerine teller geriyorlardı.<br />

Parsons, yalnızca Zafer Konaklarına çekilecek dört yüz<br />

metre uzunluğundaki flamayı anlata anlata bitiremiyordu.<br />

Tam havasını bulmuştu, nerdeyse zil takıp oynayacaktı.<br />

Havalar iyice ısındığı ve ırgat gibi çalıştığı için,<br />

akşamları kısa pantolon ve kısa kollu gömlek giyme fırsatını<br />

bulmuştu. Oradan oraya koşturuyor, canla başla<br />

çalışıyor, dolap beygiri gibi dönüp duruyor, herkesi yoldaşça<br />

uyarı ve öğütlerle gayrete getiriyor, tüm bunları<br />

yaparken de tepeden tırnağa tere batıyor, gövdesinden<br />

ekşi bir ter kokusu yayılıyordu.<br />

Londra'nın dört bir yanında yeni bir poster belirivermişti.<br />

Üstünde hiçbir yazı yoktu, yalnızca Avrasyalı<br />

bir askerin üç dört metre yüksekliğinde, korkunç bir resminden<br />

oluşuyordu; Moğol yüzünde anlamsız bir ifade,<br />

ayaklarında kocaman postallar, yarı makineli tüfeğini yukarıya<br />

doğrultmuş, yürüyordu. Hangi açıdan bakarsanız<br />

bakın, silahın büyültülmüş namlusu size çevrilmiş gibi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!