01.06.2017 Views

George Orwell - 1984

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

I<br />

Nerede olduğunu bilmiyordu. Büyük olasılıkla Sevgi<br />

Bakanlığı'ndaydı; ama bunu anlamak olanaksızdı.<br />

Duvarları parlak beyaz fayans kaplı, yüksek tavanlı,<br />

penceresiz bir hücredeydi. Gizlenmiş lambalardan içeriye<br />

çiğ bir ışık vuruyor, havalandırmayla ilgili olduğunu sandığı<br />

sürekli bir uğultu geliyordu. Ancak oturulabilecek genişlikte<br />

bir tahta sıra duvarı kapıya kadar çevreliyordu;<br />

kapının tam karşısında ise, tahta oturağı olmayan bir tuvalet<br />

vardı. Dört duvara da birer tele-ekran yerleştirilmişti.<br />

Karnına dinmek bilmeyen bir ağrı saplanmıştı. Üstü<br />

kapalı yük arabasına tıkıp götürdüklerinden beri ağrıyordu<br />

karnı. Ama bir yandan da midesi kazınıyor, açlıktan<br />

gözleri kararıyordu. Belki yirmi dört saattir hiçbir şey<br />

yememişti, belki de otuz altı saattir. Tutuklandığında sabah<br />

mı, yoksa akşam mı olduğunu hâlâ bilmiyordu, herhalde<br />

hiçbir zaman bilemeyecekti de. Tutuklandığından<br />

bu yana hiç yemek vermemişlerdi.<br />

Daracık sıranın üstünde, ellerini dizinde kenetlemiş,<br />

hiç kıpırdamadan oturuyordu. Daha şimdiden hiç kıpırdamadan<br />

oturmayı öğrenmişti. Beklenmedik bir hareket<br />

yaparsan, tele-ekrandan hemen bağırmaya başlıyorlardı.<br />

Ama açlık gittikçe bastırıyordu. Tulumunun cebinde ekmek<br />

kırıntıları olabileceği geldi aklına. Cebindeki bir şe-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!