01.06.2017 Views

George Orwell - 1984

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Winston yerinden fırladı. O'Brien'ı görmenin şaşkınlığıyla<br />

boş bulunmuş, yıllardır ilk kez tele-ekranın<br />

varlığını unutmuştu.<br />

"Demek sizi de yakaladılar!" diye bağırdı.<br />

O'Brien, nerdeyse pişmanlık içeren belli belirsiz bir<br />

alaycılıkla, "Beni çoktan yakalamışlardı," dedi. Yana çekildi.<br />

Elinde uzun siyah copuyla, iriyarı bir muhafız belirdi.<br />

"Bunu biliyordun, Winston," dedi O'Brien. "Sakın<br />

kendini kandırma. Biliyordun bunu, hep biliyordun."<br />

Evet, şimdi anlıyordu, başından beri biliyordu. Ama<br />

şimdi bunu düşünecek vakit yoktu. Gözü muhafızın elindeki<br />

coptan başka bir şey görmüyordu. Her an bir yerine<br />

inebilirdi cop: kafasına, kulağına, koluna, dirseğine...<br />

Ve indi dirseğine! Bir eliyle dirseğini tutarak, inme<br />

inmişçesine dizlerinin üstüne çöktü. Her şey sapsarı bir<br />

ışığa boğuldu. Tek bir cop darbesinin bu kadar acı vermesi<br />

olacak şey değildi! Işık dağıldığında, ikisinin tepesine<br />

dikilmiş, kendisine baktığını gördü. Muhafız gülmekten<br />

kırılıyordu. En azından bir soru yanıtını bulmuştu.<br />

İnsan hiçbir zaman, hiçbir nedenle acısının artmasını isteyemezdi.<br />

Olsa olsa acısının dinmesini isteyebilirdi.<br />

Dünyada fiziksel acı kadar kötü bir şey olamazdı. Felç<br />

olmuş sol kolunu tutarak yerde kıvranırken, acı karşısında<br />

kahramanlık taslanamaz, asla kahramanlık taslanamaz,<br />

diye düşünüp duruyordu.<br />

II<br />

Kamp yatağını andıran, ama yerden biraz daha yüksekte<br />

duran bir şeyin üstünde, sımsıkı bağlanmış, yatı-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!