12.07.2015 Views

5502 ve 5510 Sayılı Kanunlara Göre - asmmmo

5502 ve 5510 Sayılı Kanunlara Göre - asmmmo

5502 ve 5510 Sayılı Kanunlara Göre - asmmmo

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Hizmet tespit davasının bu beş yıllık hak düşürücü sürede açılması gerekmekteolup, süre geçirilince dava açma hakkı da kaybedilir. Bu beş yıllıkhak düşürücü sürenin kesilmesi <strong>ve</strong> durması da mümkün değildir. Belirtelimki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararına göre 35 , “sigortalınınaynı işyerinden <strong>ve</strong>rilmiş birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı halindehak düşürücü süre, her kesim çalışma için ayrı ayrı hesap edilmelidir. Çıkıştarihinden sonra işçinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesi <strong>ve</strong>yahak düşürücü süre içinde tekrar aynı işyerine girerek çalışması hak düşürücüsürenin işlemesine engel olamaz.”V .2 – TEVKİF SURETİYLE PRİM TAHSİLİ HALİNDEHİZMET KAZANILMASIEsasen hizmet tespit davası yolu ile sigortalı çalışma sürelerinin tespit edilmesimekanizması bağımlı çalışan sigortalılar için sözkonusudur. Ancak,geçmiş dönemdeki 2926 sayılı Kanun uygulaması kapsamında geçmişe yönelikhizmet kazanımına imkan tanıyan bir mekanizma bulunmaktaydı 36 .Bir nevi “hizmet tespiti” diyebileceğimiz uygulama <strong>5510</strong> sayılı Kanundada varlığını korumaktadır.Mülga 2926 Sayılı Tarımda Kendi Adına <strong>ve</strong> Hesabına Bağımsız ÇalışanlarSosyal Sigortalar Kanunu’nun 36.maddesi <strong>ve</strong> 4956 sayılı Kanun ile yapılandeğişiklik ile de 1479 sayılı Kanunun mülga 53.maddesi gereğince, 2926sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların primleri Bakanlar Kurulu kararıile ürün bedellerinden tevkif suretiyle tahsil edilebilmekteydi. Uygulama01.07.1993 günü başlamış, önceleri %3 olan kesinti oranı 01.01.1994 tarihindenitibaren de %1 olarak devam etmiştir.Sosyal sigortacılığın zorunluluk ilkesine uygun biçimde primleri kaynaktankeserek hem tarım sektöründe uzun erimli düşünemeyen bağımsızçalışanların sosyal gü<strong>ve</strong>nlik kapsamına girmelerini zorlamak, hem çiftçilerinprim ödeme ataletlerini kırmak <strong>ve</strong> hem de Bağ-Kur’un prim tahsilatıkonusunda yaşadığı sıkıntıyı hafifletebilmek amacıyla yola çıkan “tarımtevkifatı uygulamasının” kısmen de olsa bu amacına ulaştığı ifade edilmiş<strong>ve</strong> özellikle gerçek <strong>ve</strong> tüzel kişilerin, çiftçilerden satın aldıkları ürün bedelleriüzerinden yaptıkları prim tevkifatları için düzenledikleri müstahsilmakbuzlarına sahte, ölmüş kişilerin isimlerini yazmak gibi yolara başvurduklarıbilgisine yer <strong>ve</strong>rilmiştir 37 .<strong>5510</strong> sayılı Kanunun 88.maddesi onikinci fıkrasına göre de; Kanunun 4.maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındasigortalı olarak tescil edilmiş olanların prim borçlarını, sattıkları tarımsalürün bedellerinden borç tutarını geçmemek şartıyla % 1 ilâ % 5 oranları35 Y. HGK. 26.02.2003, E:2003/21-43, K:2003/9736 DEMİR, Vakkas: “Bağ-Kur’da Geçmişe Yönelik Hizmet Kazanmanın Önemli Bir Yolu”, Yaklaşım, Eylül 2006,S:165, s: 183-187; Ayrıca bkz. AKCAN, Derda: “Bağ-Kur’un Uyguladığı Tevkifat Kesintilerinin Yasal Olmadığı YönündekiTereddütler <strong>ve</strong> Bunların Cevapları”, E-Yaklaşım, Ekim 2007, S:5137 ÇAKMAK; Fevzi: “Bağ-Kur Tarım Sigortalılarında Tarım Tevkifatı (Kaynaktan Prim Kesintisi) Uygulaması”, SosyalGü<strong>ve</strong>nlik Dünyası, Temmuz-Ekim 2002, S:15, s:69-77Ankara SMMMOYeni Sosyal Gü<strong>ve</strong>nlik Uygulaması 213

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!