23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Lupus Eritematozus<br />

163<br />

Hemiparezi, konvülziyonlar, epilepsi, diplopi, retinit, koroidit,<br />

psikoz ve diğer kişilik bozuklukları tabloları, santral sinir<br />

sisteminin vaskülitik tutulumu ile ortaya çıkar. Livedo retikülaris,<br />

MSS lezyonu oluşma riski olan hastaları tanımlayan bir belirteçtir<br />

(Sneddon Sendromu, yukarı bakınız).<br />

İdiyopatik trombositopenik purpura, zaman zaman SLE’nin<br />

ilk bulgusu olabilir. Diğer hematolojik bulgular, Coombs-pozitif<br />

hemolitik anemi, nötropeni ve lenfopenidir. Gastrointestinal tutulum;<br />

bulantı-kusma ve diyareye sebep olur, sıklıkla intestinal<br />

duvar ve mezenterik damarlarda vaskülit görülür. Pulmoner tutulum;<br />

plevral effüzyon, interstisyel akciğer hastalığı ve akut lupus<br />

pnömoniti şeklinde ortaya çıkar. Sjögren Sendromu (keratokonjunktivitis<br />

sicca) ve Hashimoto tiroiditi SLE ile ilişkilidir.<br />

Herhangi bir bağ dokusu hastalığı ile beraberlik-overlap- olabilir<br />

ve hastaların yaklaşık %25’inde görülür. Kas atrofisi, öyle aşırı<br />

güçsüzlüğe neden olabilir ki, dermatomiyozitten şüphelenilir.<br />

Vakuoler tipte miyopati; kas güçsüzlüğü, miyokard hastalığı,<br />

disfaji ve özofagus akalazyasına sebep olur. Steroid miyopatisine<br />

de rastlanır. Serum aldolaz seviyeleri yükselebilirken, kreatin<br />

fosfokinaz düzeyleri normal gözlenir.<br />

Hastalığın başlangıcında veya alevlenmeden önce aşırı güneş<br />

ışığına maruz kalma öyküsü elde edilir. Bazı hastalar, haftalar veya<br />

aylar boyunca sadece hafif konstitüsyonel semptomlardan yakınırlar<br />

fakat güçlü güneş ışığına maruz kaldıktan hemen sonra,<br />

fasiyal erüpsiyon ve ağır hastalık komplikasyonları gelişir.<br />

Hidralazin, prokainamid, sülfonamidler, penisilin, antikonvülzanlar,<br />

minosiklin, izoniazid; ilaca bağlı LE sebepleridir. Pek<br />

çok ilaca bağlı lupus; pozitif ANA testi, antihiston antikorları ve<br />

zaman zaman serozit ile birliktelik gösterir. Penisilamin gerçek<br />

SLE’yi indükler (veya maskesini düşürür) ve etanercept SLE’nin<br />

de dahil olduğu bulgular üretir.<br />

Çocukluk Çağı Lupus Eritematozusu<br />

Çocukluk çağı<br />

SLE başlangıcı 3-15 yaşları arasında olur, kızlarda erkeklerden<br />

4 kat sık görülür. <strong>Deri</strong> bulguları tipik yüzde kelebek şeklindeki<br />

erüpsiyon ve fotosensitivitedir. Ayrıca ek olarak morbiliform,<br />

büllöz, purpurik, ülsere veya nodüler lezyonlar olabilir.<br />

Oral mukoza sıklıkla tutulur.<br />

<strong>Deri</strong> erüpsiyonları, eklem, renal, nörolojik ve gastrointestinal<br />

hastalıklarla ilişkili olabilir. Kilo kaybı, yorgunluk, hepatosplenomegali,<br />

lenfadenopati ve ateş diğer bulgulardır. Antifosfolipid<br />

antikorlarından lupus antikoagulanları pozitif olan<br />

SLE’li pediatrik hastalarda tromboembolik olay oluşma riski<br />

çok yüksektir.<br />

Hamilelik<br />

LE’li kadınlarda başarılı gebelikler görülebilir.<br />

Ancak döllenme güçlüğü ve düşük riski özellikle antifosfolipid<br />

antikorları pozitif olanlar arasında çok yüksektir. Hamileliğin<br />

seyri; LE’nin gebelikle birlikte remisyona girmesiyle, tamamen<br />

normal olabilir, veya semptomlar daha da kötüleşebilir. Eski fetal<br />

kayıp öyküsü olan ve antikardiyolipin veya anti-Ro antikorları<br />

pozitif olan kadınlarda fetal ölüm riski artmıştır. Bu durumda<br />

genellikle düşük doz aspirin kullanılır. Bu antikorları pozitif<br />

olan ancak fetal kayıp öyküsü olmayan hastalar için fetal kayıp<br />

riski veya neonatal lupus riski düşüktür. Vakaların çoğunda hamilelik<br />

iyi tolere edilir ancak postpartum periodda SLE alevlenmesi<br />

oluşabilir. Yapılan pek çok çalışmada oral kontraseptif kullanımı<br />

ile SLE alevlenmeleri arasında klinik olarak belirgin bir<br />

birliktelik gösterilememiştir. Antifosfolipid antikorları pozitif<br />

olan kadınlarda tromboz insidansı artmıştır, ikinci veya üçüncü<br />

kuşak progesteron içeren oral kontraseptif kullanımı riski daha<br />

da artırır.<br />

Etyoloji<br />

Ailede bağ dokusu hastalığı öyküsü LE’nin tüm<br />

formları için güçlü bir risk faktörüdür. HLA ve gen bağlantı çalışmaları,<br />

güçlü bir kalıtsal bileşenin varlığını destekler ve<br />

LE’nin bazı deri lezyonları; postzigotik mutasyon veya genetik<br />

lokus için hetorozigotluk kaybını destekler biçimde, Blaschko<br />

çizgilerini takip eder. C-reaktif protein(CRP) cevabı SLE alevlenmelerinde<br />

defektiftir; CRP için gen lokusu, SLE ile bağlantılı<br />

bir aralığın içine; 1q23.2’ye yerleşmiştir. Tümör nekroz faktör<br />

ailesinin bir üyesi olan APRİL’in gen polimorfizmi de SLE ile<br />

bağlantılıdır. 5p15.3, 1q23, 1q31, 11q14, 12q24 ve 16q12 ve başka<br />

aday bölgeleriyle SLE arasında güçlü bir bağlantı bulunmuştur.<br />

Bağlantılar, farklı etnik gruplarda ve farklı klinik alt gruplarda<br />

farklılaşır.<br />

Hepsi dikkate alındığında, bilgiler LE’ye poligenetik yatkınlığı<br />

düşündürür.<br />

Hem UVB hem UVA antijen ekspresyonunu ve sitokinleri<br />

arttırır ve parçalanmış antijenlerin salınımına ve serbest radikal<br />

hasarına neden olur. Bütün bu mekanizmalar, fotosensitivite ve<br />

sistemik hastalığın UV’ye bağlı alevlenmelerinde pay sahibi olabilir.<br />

Değişmiş immün yanıtın çeşitli yönleri özel bir dikkate değer.<br />

LE’li hastalarda T supresör hücre fonksiyonu azalır. B hücreleri<br />

tarafından gama globülinlerin fazla üretimi ve retiküloendotelyal<br />

sistem tarafından immün komplekslerin temizlenmesinin<br />

azalması, komplemana bağlı hasara katkıda bulunabilir.<br />

Ro/SSA gibi selüler antijenlerin, güneş ışığına yanıt olarak, dışa<br />

vurması antikora bağlı selüler sitotoksisite ile hücre hasarına<br />

yol açabilir. Yavaş asetilleyiciler olan HLA-DR4 bireyleri hidralazin<br />

aracılı LE oluşturmaya meyillidirler Histon kompleksine<br />

karşı antikorlar olan H2A-H2B, hastalık ile yakından ilişkilidir.<br />

Pek çok ilaç aracılı LE’de antikorlar histonlara karşı oluşur. İstisnalar,<br />

anti-dsDNA antikorları ile gerçek hastalığı indükleyen veya<br />

maskesini düşüren penisilamin ve etanersepttir. SCLE’ye sebep<br />

olan ilaçlar daha önce listelenmişti, yonca filizinde veya<br />

tabletlerinde bulunan bir aminoasid olan L-Canavanine de<br />

SLE’yi indükleyebilir veya kötüleştirir. Diğer muhtemel alevlendirici<br />

diyet faktörleriyle ilgili çok az güvenilir bilgi olmakla<br />

birlikte bazı yayınlar, aşırı kalori, aşırı protein, yüksek yağ (özellikle<br />

sature ve omega-6 poliansatüre yağ asitleri) aşırı çinko ve<br />

aşırı demir’i suçlarlar. Hala bu konuda iyi dizayn edilmiş çalışmalara<br />

ihtiyaç duyulmaktadır. Sigara içimi SLE’de artmış hastalık<br />

aktivitesiyle ilişkilidir ve antimalaryal ilaçların etkisini değiştirebilir.<br />

Laboratuar Bulguları<br />

Hemolitik anemi, trombositopeni,<br />

lenfopeni veya lökopeni görülebilir ve sedimentasyon aktif<br />

hastalık esnasında belirgin bir artış gösterir. Coombs testi pozitif<br />

olabilir, sifiliz için biyolojik yanlış pozitiflik vardır, romatoid<br />

faktör pozitif olabilir. IgG seviyeleri yüksek olabilir, albümin<br />

globulin oranı tersine döner, serum globülini, özellikle gama

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!