23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Pemfigus Vulgaris<br />

461<br />

kullanımı bildirilmiştir. Tolerabilitesi ve basit dozaj cetveli nedeniyle<br />

mikofenolat mofetil azatiyopirin yerine günümüzde yaygın<br />

olarak kullanılmaktadır. Diğer daha az kullanılan ajanlar<br />

siklofosfamid ve metotreksattır. Klinisyenlerin yaklaşık %40’ı<br />

prednizonu steroid azaltıcı ajanla değiştirmeyi hedeflemişken,<br />

diğerleri düşük doz prednizonla devam etmeyi uygun bulmuşlardır.<br />

Bu araştırma, tüm dünyanın uzmanları arasında bu zor<br />

hastalığı yönetme konusunda ciddi değişiklikler olduğunu düşündürmektedir.<br />

Kullanılan çoğu ajan immünsupresif olmasına rağmen etki<br />

mekanizması sadece T-hücre ve antikor üretimi supresyonu değildir.<br />

Metilprednizolon pemfigusun antikor kaynaklı akantolizisini<br />

direkt olarak bloke eder. Dsg3 ve periplakini kodlayan<br />

genlerin ekspresyonunu upregüle eder, E-kaderin, Dsg1 ve<br />

Dsg3 ölçülebilen seviyelerini artırır ve bu adhezyon moleküllerinin<br />

fosforilasyonuna engel olur. Bu etkilerin çoğu pemfigus<br />

antikorlarını antagonize eder.<br />

Yerel Tedavi<br />

<strong>Deri</strong> lezyonları ilerlemiş vakalarda çok ağrılıdır. Yaygın sıyrık<br />

yüzeyler varlığında günlük banyolar kalınlaşmış krutları uzaklaştırmada<br />

ve kötü kokuyu azaltmada yardımcıdır. Yanıkların<br />

lokal tedavisinde sıklıkla kullanılan %1 gümüş sülfadiazin (Silvadene),<br />

etkili yerel antimikrobial ajan olarak sınırlı hastalığın<br />

tedavisinde uygundur. Daha yaygın hastalıkta yanık üniteleri<br />

için hazırlanmış gümüş nitrat emdirilmiş pamuk tabakaları kullanılabilir.<br />

Çok lokalize alanlar Acticoat 7 yada Aquacell Ag gibi<br />

gümüş nitrat emdirilmiş örtülerle tedavi edilebilir. Ağrılı dudak<br />

ve ağız ülserleri eşit miktarlarda Maalox ve difenhidramin<br />

hidroklorid eliksir karışımı(Benadryl) ya da visköz ksilokain<br />

özellikle yemeklerden önce fayda sağlayabilir. Çeşitli ticari gargaralar<br />

rahatsızlığı ve kötü kokuyu azaltmada yardımcı olur. Sınırlı<br />

hastalığı olan bazı hastalarda potent topikal kortikosteroidler<br />

ve topikal takrolimus başarılı olmuştur.<br />

Sistemik Tedavi<br />

Şiddetli hastalıkta yaygın tedavi metodu hastalığı kontrol etmeye<br />

yeterli prednizon dozuyla başlamak olmalıdır. Yüksek dozda<br />

prednizon (100-150mg) bazen gerekebilir ama uzamış yüksek<br />

dozlar ciddi morbidite ve mortalite ile birlikte olduğundan adjuvan<br />

tedavi erken başlanmalıdır. Tedavinin erken döneminde<br />

1mg/kg/gün prednizon dozu yetersiz kalırsa doz, sıklıkla bölünmüş<br />

doz olarak 1mg/kg günde iki defa olmak üzere arttırılmalıdır.<br />

Genellikle mikofenolat mofetil günde iki kez 1-1.5g<br />

dozda steroid azaltıcı ajan olarak, seçilir. Gastrointestinal intolerans<br />

en sık yan etkisidir ve kan sayımları kontrol edilmelidir.<br />

Hastalık yanıt vermezse plazmaferez ya da intravenöz immünglobülin<br />

(IVIG) tedaviye eklenir. Azatiyopirin mikofenelat<br />

mofetilden daha ucuzdur ve maliyet ön planda bir konu olduğunda<br />

sıklıkla seçenek olarak kullanılır. En iyi doz ayarlaması<br />

hastanın tiyopürin metiltransferaz (TPMT) düzeyinin ölçümlerine<br />

dayanılarak yapılır. Hastaların çoğu ilacı hızlıca metabolize<br />

eder ve eğer TPMT ölçümü yapılmamışsa tedavi dozunun altında<br />

kalınabilir. Yüksek enzim seviyesine sahip hastalarda 2,5-<br />

5mg/kg/gün dozları gerekebilir. Orta enzim seviyeli hastalar 1-<br />

3mg/kg/gün ile tedavi edilir. Enzim seviyesi yetersiz olan hastalar<br />

ya çok düşük dozlarda ya da farklı bir ajanla tedavi edilmelidir.<br />

Allopurinol ilacın metabolizmasıyla etkileşir ve artmış<br />

serum seviyeleri toksisiteye sebep olabilir. Dirençli hastalığa sahip<br />

hastalar siklofosfamidle tek başına ya da plazmaferezle birlikte<br />

tedavi edilebilir. Plazmaferez tek başına kullanıldığında rebound<br />

antikor üretimi izlenebilir ancak plazma hücrelerinin rebound<br />

klonu sitotoksik ajanların etkilerine karşı duyarlanmıştır.<br />

Günlük ya da atımlı siklofosfamid dozajları kullanılabilir. Atım<br />

(pulse) dozu genellikle MESNA kurtarma ile birlikte verilir ve<br />

daha az mesane toksisitesi ile ilişkilidir. Her iki dozaj uygulaması<br />

gün içinde erken olarak ve mesane toksisite riskini minimalize<br />

etmek için etkin hidrasyonla birlikte planlanmalıdır. Kan sayımları<br />

mutlaka yakından takip edilmelidir. Yüksek doz kortikosteroid<br />

ve immünsupresanların diğer yan etkileri; diabet, enfeksiyon,<br />

hipertansiyon ve kalp, akciğer hastalıklarıdır. Tüm bu<br />

riskler gözlenmelidir ve hastalar hassas yara bakımı ve sıvı elektrolit<br />

takibi almalıdır. Siklofosfamid tedavisini kaldıramayan<br />

hastalarda klorambusil kullanılabilir, ancak artmış hematolojik<br />

malinite riski mevcuttur. IVIG geleneksel tedavilere yardımcı<br />

olarak kullanılacağı gibi monoterapi olarak da kullanılmıştır.<br />

Etki başlangıcı oldukça kısadır ve 1-2 hafta içinde görülebilir.<br />

Tanı ne kadar erken konur, tedavi ne kadar erken başlarsa<br />

prognoz o kadar iyidir. Tedavinin etkileri günlük yeni lezyon<br />

sayısı ve yeni lezyonların iyileşme hızıyla tahmin edilebilir.<br />

Dsg3 antikoru olan hastalarda kutanöz hastalık remisyonda izlenirken<br />

mukozal lezyonlar hala aktif olabilir. Pemfigus antikor<br />

titreleri özafagus substratında uygulanarak titrelerde düşüş bakılır.<br />

Tedavinin 4-8. haftalarında yeni bül oluşumu baskılanmamışsa<br />

prednizon dozu 150mg/gün’e artırılabilir. Ciddi progresif<br />

hastalıkta doz ayarlamaları mutlaka daha sık ve agresif olarak<br />

yapılmalıdır. Günlük dozları bölmek genellikle daha iyi etkinlik<br />

sağlayabilir ancak aynı zamanda da çok adrenal supresyonla<br />

sonuçlanabilir. Ek olarak, oral dozlara yanıtsız vakalarda<br />

2-3saatlik periyotta 1g/gün dozunda megadoz kortikosteroid<br />

(Solu-medrol) inravenöz pulse olarak verilebilir. Tedavisiz hastalık<br />

çoğunlukla öldürücüdür ama klinisyen tedavideki hastaların<br />

en sık ölüm sebebinin tedavi yan etkileri olduğunu hatırlamalıdır.<br />

Steroid bağımlılığını azaltan adjuvan tedavi mortaliteyi<br />

azaltmıştır.<br />

Medikasyon klinik hastalık baskılanana ve serumda pemfigus<br />

antikorları kaybolana dek devam edilir. Uzun zaman antikor<br />

tespit edilmediği zaman DİF testi tekrarlanmalıdır. Negatif<br />

DİF testi tedavi kesilmesinden sonra uzun remisyonu belirtir.<br />

İmmünsüpresan tedavi, erken stabil PV’un başarılı tedavisi<br />

olarak bildirilmiştir. Kortikosteroid kullanımına kontrendikasyon<br />

ya da yalnızca sınırlı hastalık varlığında bunlar tek ajan olarak<br />

kullanılabilir. Bununla birlikte genellikle kombine tedavi<br />

hastalığın erken kontrolünde üstündür.<br />

PV’li 32 hastada dekzametazon-siklofosfamid tedavisi çalışılmıştır.<br />

Aylık atımlar ardışık, ayda bir 3 gün intravenöz dekzametazon<br />

(136mg), 2.gün inravenöz siklofosfamid (500mg)u içermektedir.<br />

Atımlar arasında günlük oral siklofosfamid (50mg) ve<br />

azaltılan dozlarda oral kortikosteroid verilmiştir. Tüm hastalar<br />

yanıt vermiştir. İki–sekiz atım sonrası kısmi düzelme tespit edilmiştir.<br />

Tam remisyon sağlamak için 8-32 atım gerekmiştir. Atımlı<br />

tedavinin süresi hastalığın şiddeti ve remisyon sağlamak için<br />

geçen süreyle orantılıdır.<br />

Prednizon ve antimetabolit tedaviye yanıtsız 20 hastanın<br />

17’sinde oral siklofosfamid başarılı olmuştur. Tam remisyon<br />

sağlamak için geçen ortalama süre 8,5 ay ve tedavinin ortalama<br />

süresi 17 aydır. Plazmaferez dokuz hastada kullanılmıştır. Beş

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!