23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

74 ATOPİK DERMATİT, EKZEMA VE ENFEKSİYOZ OLMAYAN İMMUN YETMEZLİK HASTALIKLARI<br />

daha sonra atopik dermatit geliştirecek olan çocuklarda anlamlı<br />

ölçüde yüksektir.<br />

Kutanöz sinirler ve ürettikleri maddelerdeki (nöropeptit)<br />

bozukluklar da atopik dermatitte rol oynar. Bunlar anormal vasküler<br />

yanıtlar, azalmış kaşıntı eşiği ve olasılıkla atopik derideki<br />

immunolojik dengesizliklerin bir kısmını açıklayabilir. Atopik<br />

hastalarda periferal pruriseptörlerin aktivasyonunda azalma olduğunun<br />

gösterilmesi, lezyonlu derideki kaşıntının primer afferent<br />

nöronlardan çok, değişmiş spinal uyarılardan kaynaklandığını<br />

düşündürmektedir. Atopik derinin asetilkolin içeriği belirgin<br />

ölçüde artmıştır ve asetilkolin atopik belirti ve bulguların<br />

ortaya çıkmasında rol oynayabilir. İntradermal olarak enjekte<br />

edilen asetilkolin kontrol grubunda ağrı oluştururken, atopik<br />

dermatitli hastalarda belirgin pruritusa neden olur.<br />

Atopik hastalarda normal görünen deride bile epidermal bariyer<br />

anormaldir. Transepidermal su kaybındaki (TESK) artış<br />

hastalığın şiddeti ile doğru orantılıdır. Atopik dermatit çevredeki<br />

nemin azalmasına bağlı olarak genellikle kışın kötüleşir. Stres<br />

de TESK’yi artırır. Bu durum steroidin hızlı kesilmesi ve stresle<br />

birlikte görülen alevlenmeleri açıklar. <strong>Deri</strong>nin nemlendirilmesi,<br />

merhemler ve oklüzyon gibi yöntemlerle bariyer fonksiyonunun<br />

iyileştirilmesi atopik dermatitin tedavisinde çok önemli bir<br />

rol oynar.<br />

Atopik hastalığı olan birbirinden bağımsız gruplarda yüksek<br />

afinite reseptörü IgE’de kalıtsal bir mutasyon bildirilmiştir.<br />

Atopik ailelerin %60’ında kromozom 11q’nun bu bölgesi atopiyle<br />

ilişkilendirilmiş ve atopik ailelerin %17’sinde yüksek afinite<br />

IgE reseptör geninin β-alt ünitesinde spesifik bir nokta mutasyonu<br />

tespit edilmiştir. Yüksek afinite IgE reseptörü mast hücreleri,<br />

monositler ve Langerhans hücrelerinde bulunur. Mast hücreleri<br />

üzerindeki reseptörlerin uyarılmasıyla IL-4 gibi Th2 sitokinleri<br />

salınır ve uyarılmış bu mast hücreleri doğrudan yerel B<br />

hücre IgE sentezini düzenleyebilir.<br />

Atopik diyatezin ortaya çıkmasında çevresel faktörler de<br />

açık bir role sahiptir. Standart yaşam koşulları ve hijyenin iyileştirilmesi<br />

ile atopik hastalık dramatik ölçüde artmıştır. Atopik<br />

dermatit gelişmiş bölgelerde daha sıktır. Atopik dermatitli deride<br />

Th2 hücrelerinin yüzdesindeki artış, ev tozu akarları ya da<br />

çayır poleni gibi alerjenlere özgü olabilir. Atopik dermatitli hastalarda<br />

ev tozu akarlarına yönelik IgE antikorları sıklıkla yüksek<br />

düzeyde bulunur ve bu IgE atopik derideki Langerhans<br />

hücrelerine bağlıdır. Ancak ev tozu akarlarının eradikasyonu ve<br />

prick testleri ile atopik dermatitin iyileşmesi arasında çok az bir<br />

ilişki vardır. Ev tozu akarları için yama testi uygulanması tartışmalıdır.<br />

Reaktivite oranları son derece yüksektir ve sıklıkla<br />

semptomlarla çok az ilişkilidir. Ev tozu akarları her yerdedir ve<br />

çevreden bunların temizlenmesi çok zordur. Ev tozu akarlarına<br />

maruziyeti azaltmayı amaçlayan hipoallerjenik yastıklar ve çarşaflar<br />

çok pahalıdır ve etkinliklerine dair veriler karmaşıktır.<br />

Atopik hastalardaki besin ve aeroallerjenlere karşı yüksek duyarlık<br />

prevalansı inkar edilemez ancak alerjik hastalığa genel<br />

yatkınlığı temsil ediyor olabilir. Bu allerjenler ve kutanöz hastalık<br />

arasındaki neden sonuç ilişkisi her hastada IgE ölçümleri ve<br />

kör provokasyon testleriyle kanıtlanmalıdır. Diyet kısıtlamaları,<br />

yalnızca anamnez ya da laboratuar çalışmalar besinlerin önemli<br />

bir tetikleyici olduğunu çok güçlü bir şekilde desteklediğinde<br />

yapılmalıdır. Bebeklerde süt alımının kısıtlanması durumunda<br />

yeterli beslenmenin sağlandığından emin olunmalıdır.<br />

Bazı epidemiyolojik çalışmalar atopik diyatezin bulaşıcılığını<br />

ya da bulaşıcı çevresel faktörlerin olaydaki rolü üzerinde durmaktadır.<br />

Atopik dermatit insidansı, düşük insidanslı bölgeden<br />

yüksek insidanslı bölgeye taşınanlarda artmaktadır. Afrikalı ve<br />

Yeni Gineli köylüler şehirlere taşındıklarında atopik hastalık geliştirme<br />

insidansları yükselir. Köylerine döndüklerinde tüm<br />

köylülerde astım insidansı artar. Bu bulgular kalıtımsal ve çevresel<br />

faktörlerin karmaşık etkileşimini düşündürmektedir.<br />

Ayırıcı tanı<br />

Yüz, boyun, antekübital ve popliteal fossayı simetrik olarak tutan<br />

tipik atopik dermatiti teşhis etmek zor değildir. Atopik dermatite<br />

benzeyebilecek dermatozlar arasında seboreik dermatit<br />

(özellikle bebeklerde), irritan ya da allerjik kontakt dermatit,<br />

numuler dermatit, skabies ve psoriasis (özellikle palmoplantar)<br />

yer alır. Bazı immün yetmezlik sendromları (aşağıya bakınız)<br />

atopik dermatite çok benzeyen ya da aynı lezyonlarla kliniğe<br />

yansıyabilir.<br />

Histopatoloji<br />

Atopik dermatitin histolojisi lezyonun evresi ve kaşıntının derecesine<br />

göre değişiklik gösterir. Hiperkeratoz, akantoz ve ekskoriyasyon<br />

sıktır. Stafilokokal kolonizasyon histolojik olarak tespit<br />

edilebilir. Dermal infiltratta eozinofiller görülmese de eozinofil<br />

majör bazik protein (MBP) boyaması ile çoğu olguda birikim<br />

gösterilir. Atopik dermatit ile kişisel ya da ailesel solunumsal<br />

atopi öyküsü olanlarda ağır MBP birikimi görülür. Bu özellik ailesel<br />

ya da kişisel solunumsal atopi öyküsü olmayan kişilerde<br />

pek görülmez.<br />

Genel Yaklaşım<br />

Bebek ve Çocuklar Stres, sıcak ve eksternal irritanlar kaşıntı<br />

ve dermatit atağını başlatabilirler. Sıcak banyolar, alkali sabunlar,<br />

aşırı ovalama ve fırçalamadan kaçınılmalıdır. Su ılık olmalı<br />

ve yalnızca kirli deri için hafif bir temizleyici kullanılmalıdır.<br />

Banyodan hemen sonra deriye bir buhar bariyeri uygulanmalıdır.<br />

Bu “ıslanma ve yağlanma” tekniği hastaların çoğunda<br />

belirgin derecede etkili olmaktadır. Kremler ve losyonlar içindeki<br />

koruyucular muhtemel kontakt allerjenler olabileceklerinden<br />

tolere edilebiliyorsa merhem şeklinde bazlar tercih edilmelidir.<br />

<strong>Deri</strong>ye uygulamadan önce avuç içleri arasında çok az bir miktar<br />

ovaladıktan sonra çok ince bir tabaka beyaz vazelin sürülebilir.<br />

Vazeline karşı allerji son derece nadir olmakla birlikte otörlerden<br />

biri (DME) kontakt hipersensitivite semptomları olan bir<br />

hasta görmüş ve hastada farmasötik düzeydeki beyaz vazeline<br />

karşı yama testi yanıtı olduğunu tespit etmiştir. Banyodan sonra<br />

akuafor ya da bitkisel yağlar da kullanılabilir. Su katılmış<br />

akuafor (Eucerin) sıkça kullanılır ve çok etkilidir ancak sulu içeriği<br />

nedeniyle ürünün koruyucuya ihtiyacı vardır. Sabun hastalığı<br />

alevlendirebileceğinden, susuz temizlik için zeytin yağı, Cetaphil,<br />

Aquanil ya da benzer ürünler kullanılabilir. Genital ve<br />

gluteal bölgeye özel ilgi gösterilmelidir ve bez ıslandığında ya<br />

da kirlendiğinde değiştirilmelidir. Bu susuz rejimler nadiren gerekli<br />

olur ve çocukların çoğu için günde bir kez, kısa, ılık bir<br />

banyo yeterli olur. Kontakt duyarlılık riski nedeniyle antibakteriyel<br />

temizleyicilerin kullanılmasından sakınılmalıdır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!