23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

736 DERİNİN LENFOİD HİPERPLAZİLERİ, DERİNİN T HÜCRELİ LENFOMASI<br />

ve lenfoma arasında örtüşme gösteren “borderline” olgular olarak<br />

sınıflandırılmaktadır.<br />

LyP tanısı histolojik olarak doğrulanır. Kama şeklinde, yama<br />

tarzında ve perivasküler bir dermal infiltrat bulunur. Büyük lezyonlarda<br />

infiltrat tüm dermisi kaplayabilir veya bant tarzında<br />

da gözlenebilir. İnfiltrat, enflamatuar hücrelerin epidermotropizmi<br />

ile birlikte epidermis içinde gözlenebilir. Lezyonlar ilerledikçe,<br />

epidermal nekroz ve ülserasyon oluşabilir. Dermisteki<br />

damarlar fibrin çökeltileri ve daha nadiren lenfositik “vaskülit”<br />

gösterebilir. Dermal infiltrat lenfoid hücreler, eozinofiller, nötrofiller<br />

ve daha büyük mononükleer hücrelerden oluşur. Atipik<br />

büyük veya küçük lenfoid hücreler infiltratın %50 kadarını<br />

oluşturabilir. Histolojik olarak, lezyonlar tip A, tip B ve tip C<br />

olarak sınıflandırılır.<br />

Tip A lezyonları, belirgin eozinofilik nukleolusu ve nukleusu<br />

olan bol sitoplazmalı büyük, atipik hücreleri içerir. Eğer bu<br />

hücrelerin iki nukleusu varsa Reed-Sternberg hücrelerine oldukça<br />

benzerler. Tip B lezyonlarında atipik hücreler, küçük serebriform,<br />

hiperkromatik nukleuslu daha küçük hücrelerdir.<br />

Bunlar mikozis fungoidesin atipik hücrelerine benzerler. Lezyonların<br />

her iki tipinde de atipik mitotik figürler gözlenebilir.<br />

İmmünofenotipik olarak, büyük atipik hücreler genellikle yardımcı<br />

T hücreleridir. Atipik hücreler, özellikle Tip A lezyonlarını<br />

oluşturanlar aktivasyon belirteci Ki-1 veya CD30 ile boyanırlar.<br />

Bcl-2 ekspresyonu olguların yaklaşık %50’sinde görülür.<br />

Klonal rearanjman çalışmaları yapıldığında LyP lezyonlarının<br />

%40 kadarında bulunabilir fakat bu bulgu, bu lezyonun ya da<br />

genel olarak olgunun davranışını öngörmez. Tip C lezyonları,<br />

aralarında kesin bir ayırım olmaksızın, primer büyük hücreli<br />

deri lenfoması ile çakışmaktadır.<br />

Lenfomatoid papülozis tip A ve tip B lenfoma ile birlikte bulunur.<br />

Genel literatürde bu oran yaklaşık %5 ile %10’dur fakat<br />

bazı raporlarda %20 gibi daha büyük rakamlar bildirilmiştir.<br />

San Fransisko’daki Kaliforniya üniversitesinde (UCSF) LyP olgularının<br />

%40’ında birlikte bir lenfoma bulunmuştur. Lenfoma,<br />

LyP gelişiminden önce, sonra veya aynı anda oluşabilir. Olguların<br />

çoğunda, LyP bazen 20 yıl gibi uzun bir süre öncesinden lenfoma<br />

gelişimine öncülük eder. Birlikte bulunan lenfoma en sık<br />

mikozis fungoides (%40), CD30+ T hücreli lenfoma (%30) veya<br />

Hodgkin lenfomadır (%25). Lenfoma ve LyP biribirinden tamamen<br />

bağımsız davranabilir. Eğer lenfoma başarılı şekilde tedavi<br />

edilir ve iyileştirilirse, LyP tipik olarak sebat eder. Bu bağımsız<br />

davranışa rağmen, lenfoma ve LyP aynı klonal T hücre gen<br />

rearanjmanını içerebilir. Saf tip B lezyonlarına sahip hastalar, tip<br />

A lezyonlarına sahip hastalara göre daha az oranda lenfoma geliştirirler.<br />

Tedavi gerekli olmayabilir. LyP tedavisinin sekonder lenfoma<br />

gelişimini önlediğine dair kanıt yoktur. Herhangi bir tedavi<br />

kesildiğinde LyP aynı şekilde nüks eder. Böylelikle, hastalar,<br />

eğer orta derecede semptomatikse ve tedavinin, elde edilen faydalara<br />

oranla daha az yan etkisi varsa tedaviye ihtiyaç gösterirler.<br />

Süperpotent topikal kortikosteroidler bazı çocuk olgularda<br />

faydalı olmuştur. Topikal beksaroten erken lezyonları geriletebilir<br />

ve oral beksaroten lezyon oluşumunu baskılayabilir. Sistemik<br />

veya topikal PUVA, genellikle idame tedavisi gerekse de etkili<br />

olabilir. Hem dar hem geniş bant UVB faydalı olabilir. Tüm sistemik<br />

ajanlar içinde metotreksat en güvenilir cevabı vermekte<br />

olup, LyP hastalarının %90’ında belirgin düzelme sağlar. Romatoid<br />

artritte olduğu gibi haftalık dozlarda verilir (genellikle haftada<br />

7.5-15 mg arasında). Bazı hastalarda daha yüksek dozlar<br />

gerekebilir. Cevap hızlıdır. Metotreksatla tedavi edilen bazı LyP<br />

hastalarında remisyonlar gözlenebilir. Bununla birlikte çoğu<br />

hastada idame tedavisi gerekir.<br />

Pitriyazis Likenoides<br />

Pitriyazis likenoidesin hem akut hem de kronik formları bir tür<br />

lenfositik vaskülittir. Lenfoid infiltrat klonal proliferasyon içerebilir.<br />

Ancak, deri lenfomasına progresyon nadirdir.<br />

Pitriyazis Likenoides Varyoliformis Akuta (Mucha-Habermann<br />

Hastalığı) Pitriyazis lkenoides varyoliformis<br />

akuta (PLEVA), çocuklarda veya genç erişkinlerde genellikle<br />

ani ortaya çıkan bir hastalıktır. Lezyonlar eritemli maküller,<br />

papüller veya papüloveziküllerdir. Lezyonlar kahverengimsi<br />

kırmızı renkte olma eğilimindedir ve krutlanma, nekroz ve varyoliform<br />

sikatris evrelerinden geçer. Lezyonlar gruplar halinde<br />

ortaya çıkar ve sayıları birkaç lezyondan 100’den fazla lezyona<br />

kadar değişebilir (Resim 32-8 ve 32-9). Genelde PLEVA hastaları,<br />

LyP hastalarına göre daha çok sayıda ve daha küçük lezyonlara<br />

sahiptir. Gövde, tercih edilen tutulum bölgesidir fakat ayak<br />

tabanı ve avuç içleri daha az sıklıkta tutulabilir. Hastanın genel<br />

durumu iyidir. 1 ile 3 yıl içinde kendiliğinden gerilemeyle birlikte<br />

selim bir doğal seyri vardır. Çocuklarda yaygın yerleşimli<br />

olgular merkezi yerleşimli olanlara göre daha hızlı gerilemiştir;<br />

primer olarak periferik lezyonları olan olguların gerilemesi iki<br />

kat daha fazla zaman almaktadır.<br />

Histolojik olarak PLEVA, belirgin kanama ile birlikte epidermal<br />

nekroz ve üst-orta dermiste kama şeklinde yoğun perivasküler<br />

infiltrat ile karakterizedir. Lenfositik vaskülit görülebilir. T<br />

hücre gen rearanjmanları saptanabilir fakat bu bulgunun anlamlılığı<br />

bugün için açık değildir. PLEVA’nın tedavisi oral eritromisin<br />

veya tetrasiklinler ve fototerapiyi (UVB veya PUVA)<br />

içerebilir. Topikal takrolimus etkili olabilir. Ciddi olgularda 5-<br />

15mg arasında düşük doz metotreksat gerekebilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!