23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TROMBOSİTOHENİK PURPURA<br />

821<br />

Trombosit sayısı 50.000/mm 3 ’ün altına düştüğünde kanama<br />

meydana gelir. Post-travmatik hemoraji, spontan hemoraji ve<br />

peteşiler görülebilir. 10.000/mm 3 ’ün altındaki seviyelerde ağır<br />

bir kanama riski ciddi şekilde artar. En ciddi komplikasyon olan<br />

intrakraniyel kanama, 2000/mm 3 ’ün altındaki sayılarda meydana<br />

gelir. Kanama zamanı genellikle uzamıştır ve koagülasyon<br />

zamanı normaldir ancak pıhtı retraksiyonu bozulmuştur ve kapiller<br />

frajilite artmıştır. Kemik iliğinde megakaryosit sayısı artmış<br />

bulunur.<br />

Akut tipi en sık çocuklarda görülür ve hastaların %50’sinde<br />

bir viral hastalıktan sonra gelişir. Sebep sıklıkla Parvovirus<br />

B19’dur. Purpura ve öncesindeki enfeksiyon arasındaki süre genellikle<br />

2 haftadır. Bu olguların çoğu spontan olarak geriler. Birkaç<br />

hastada kronik trombositopeni ve genellikle beyin kanamasından<br />

kaynaklanan ölüm geliştiği bildirilmiştir. ITP’li 332 çocuğu<br />

içeren bir seride, 58’inde (%17) majör hemoraji atakları görülmüştür.<br />

Bir ölüm, sepsis sonucunda gelişmiştir. 427 olguyu<br />

içeren başka bir seride, 323’ünde (%72) hafif-selim hastalık vardı.<br />

Splenektomi geçiren hastaların kabaca %85’inde remisyon<br />

görülmüştür. Kalan hastaların yarısından fazlasında 15 yıl içerisinde<br />

spontan remisyon olmuştur.<br />

Kronik tipi en çok erişkinlerde görülür, kalıcıdır ve kadınerkek<br />

oranı 2:1 ile 4:1 arasında değişir. Splenektomiye yanıt vermeyen<br />

olgularda, 99mTc radyonüklid tarama kullanılarak, aksesuar<br />

dalak açısından değerlendirilme yapılmalıdır. Meme<br />

kanserinde ITP görülebilir ve üçte bir olguda paralel bir seyir<br />

izler. Diğer maliniteler de ITP sebebi olabilir. Helicobacter pylori<br />

enfeksiyonu ve varisellada da erişkin tip ITP görüldüğü bildirilmiştir.<br />

ITP, IgG tipindeki antikorların, trombosit hasarı oluşturması<br />

sebebiyle oluşur. Antitrombosit antikorlar, trombositleri kaplar<br />

ve trombositler, dakikalar ile saatler arasında süren çok kısa bir<br />

yaşam süresinin ardından hızla dalak tarafından kandan uzaklaştırılır.<br />

Bazı hastalarda antifosfolipid antikorları bulunur<br />

Splenektomi en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Sistemik<br />

kortikosteroidler de kullanılır ancak, steroid tedavisi hem çocuk<br />

hem erişkin hastalarda kemik demineralizasyonuna yol açar.<br />

Aktif olarak kanayan akut hastalarda, trombosit transfüzyonu<br />

hayat kurtarıcıdır; bununla beraber bu yöntem trombosit seviyelerinde<br />

kalıcı bir artışa sebep olmadığı için sadece acil durumlarda<br />

kullanılır. IVIG, bazı hastalarda, tedavi edici olarak ve<br />

splenektomi gerekliliğini ertelemek veya ortadan kaldırmak<br />

amacıyla kullanılabilir. IVIG tedavisine yanıt veren hastaların<br />

splenektomiden fayda görme olasılığı, IVIG tedavisine yanıt<br />

vermeyenlerden daha fazladır. Kronik ITP’de, laparoskopik<br />

splenektomi, bir seçenektir. Tek yayınlarda, intravenöz anti-D<br />

(anti-Rho), danazol, rituksimab, vinka alkaloidleri ve diğer immünosupresif<br />

ajanlar (azatiopirin, siklofosfamid ve siklosporin),<br />

interferon-α, plazma değişimi, stafilokokkal protein A immünoadsorbsiyon,<br />

dapson, askorbik asit ve kolşisin kullanıldığı<br />

bildirilmiştir.<br />

İlaçla İndüklenen Trombositopeni<br />

İlaçla indüklenen anti-trombosit antikorları sebebiyle oluşan<br />

trombositopenik purpura, heparin, sülfonamidler, digoksin, kinin,<br />

kinidin, klorotiazidler, penisilin, sefalosporinler, minosiklin,<br />

fenilbutazon, asetaminofen, allopurinol, metildopa, furosemid,<br />

altın tuzları, rifampin ve lidokain gibi ilaçlar ile oluşur.<br />

Aterotrombotik arteryel olayları engellemek için kullanılan bir<br />

antitrombositer ajan olan tiklopidinin, nötropeni, aplastik anemi,<br />

trombositopeni ve trombotik trombositopenik purpura yaptığı<br />

gösterilmiştir.<br />

Heparin ile indüklenen trombositopeni (HIT), yaşamsal tehlike<br />

oluşturan arteryel ve venöz trombüslere ve daha dar bir<br />

bağlamda, hemorajik komplikasyonlara yol açabilir. HIT, trombosit<br />

faktörü 4 (PH4)-heparin kompleksine karşı oluşan bir antikor<br />

aracılığıyla oluşur. Antikor, trombosit yüzeyindeki FcγRII<br />

reseptörlerine çapraz bağlanır, trombosit aktivasyonuna, agregasyonuna<br />

ve pıhtılaşma yolaklarının da aynı anda aktivasyonuna<br />

yol açar. HIT antikorları için yapılan testler arasında, immünoassaylar<br />

(ELISA gibi) ve fonksiyonel testler (14C-seratonin<br />

salınım assay gibi) bulunur.<br />

İlaçla indüklenen trombositopeni için tedavi, sebep olan ajanın<br />

kullanımının kesilmesidir. Orta derecede yüksek dozlarda<br />

steroidlerin kullanımı (günde 60 mg prednizon) faydalıdır ve<br />

sadece kısa bir süre devam edilir. <strong>Klinik</strong> HIT tanısı konduğunda,<br />

heparin hemen kesilmeli ve başka bir antikoagülan (hirudin<br />

gibi) tedavisi başlanmalıdır. Hasta klinik olarak stabil hale geldiğinde<br />

warfarin tedavisi başlanabilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!