23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

244 AKNE<br />

Etyoloji<br />

Hidradenitis suppurativanın detaylı histolojik çalışmaları foliküler<br />

hiperkeratozun foliküler epitelin yırtılması ve keratin, sebum,<br />

bakteriler ve kılların dermise geçmesinden sonra ortaya<br />

çıktığını göstermektedir. Sonuç olarak ortaya çıkan enflamatuar<br />

olay apokrin bezi çevreler, üstteki derinin bütünlüğünün bozulmasına,<br />

fibroza ve sinüs traktüs oluşumuna yol açar. S. aureus,<br />

Streptococcus pyogenes ve çeşitli gram negatif organizmalarla sekonder<br />

enfeksiyon meydana gelir. Başlatan olay bilinmemektedir.<br />

Hiperandrojenizm, diğer endokrinopatiler, immünolojik<br />

disfonksiyon, obezite, çeşitli irritanlar ve sigara içme geçmişte<br />

suçlanmıştır fakat primer patojenik olaylar olmadıkları ortaya<br />

konmuştur. Obeziteyle kötüleşen mekanik sürtünme ve bakteriyel<br />

enfeksiyon kesinlikle arttırıcı faktörlerdir. Hastalığın otozomal<br />

dominant olarak kalıtılan bir formu da vardır.<br />

Ayırıcı tanı<br />

Hidradenitis sık görülen fronküllerden ayırdedilmelidir, bunlar<br />

tipik olarak unilateraldir ve hidradenitisde olduğu gibi komedonlarla<br />

ilişkili değildirler. Ayrıca hidradenitisin Bartholin absesi,<br />

skrofuloderma, aktinomikoz, granüloma inguinale ve lenfogranüloma<br />

venereumdan ayrımının yapılması gerekmektedir.<br />

Tedavi<br />

Mevcut çok sayıdaki tedavi yöntemlerine rağmen kalıcı iyileşme<br />

çok nadirdir. Erken lezyonlar lezyon içi steroid ile hızla iyileşirler<br />

ve başlangıçta topikal kleosin veya oral tetrasiklin veya<br />

minosiklinle beraber bu tedavi yöntemi denenmelidir. Antibakteriyel<br />

bir sabunla günlükyerel temizlik ve yerel klindamisin<br />

uygulanması önemli bir önlemdir. Geniş kıyafetler, gerekliyse<br />

kilo kaybı, aluminyum klorid ve sıcaktan uzak durma gibi yöntemlerle<br />

terlemenin azaltılması yardımcı olabilir. Drene olan sinüsler<br />

mevcutsa cerahat kültüründe S. aureus veya gram negatif<br />

organizmalar saptanabilir. Gram negatif organizmalar genellikle<br />

kronik olgularda üretilebilir. Antibiyotik seçimi kültür antibiyogramına<br />

göre yapılmalıdır. İnsizyon ve drenaj kesinlikle<br />

önerilmemektedir.<br />

İzotretinoin bazı olgularda etkilidir fakat kullanımından sonra<br />

remisyon çok nadir görülür. Bugüne dek yapılan en geniş çaplı<br />

çalışmada Boer ve ark ortalama 0.56mg/kg dozda izotretinoin<br />

ile 68 hastayı 4 ila 6 ay boyu tedavi etmişlerdir. %23.5’inde lezyonlar<br />

gerilemiş ve uzun süreli remisyon %16.2’sinde görülmüştür.<br />

S. aureus ile sekonder enfeksiyon ile sıklıkla karşılaşılmaktaıdr.<br />

İnfliksimab ve finasterid ile de iyileşme gözlenmiştir.<br />

Medikal tedavinin yeri sınırlıdır ve kalıcı bir iyileşme sağlama<br />

şansı en çok etkilenen bölgelerin eksizyonu yapıldığında<br />

yüksektir. Sinüs traktüslerinin intraoperatif olarak boyayla işaretlenerek<br />

geniş eksizyon yapılması yinelemeyi önlemede en etkilidir,<br />

fakat inguinal ve perianal bölgelerde orta derecede morbiditesi<br />

vardır. Aksiller ve perianal bölgelerde rekürrens oranı<br />

azdır fakat inguinal katlantılar ve özellikle meme altlarında daha<br />

sık tekrarladığından dolayı bu bölgelerin eksizyonu daha az<br />

önerilmektedir. Bu kronik, ağrılı, kokulu durumun yaşam kalitesine<br />

olan etkisi korkunç olduğu için bazıları erkenden eksizyon<br />

önermektedir. Buna karşın sıklıkla hastaların bu ciddi kararı verebilmek<br />

için yıllarca bu hastalıkla yaşamaları gerekmektedir.<br />

PERİFOLLİKÜLİTİS KAPİTİS ABSEDENS<br />

ET SUFFODİENS<br />

Saçlı derinin dissekan selüliti olarak da bilinen perifolikülitis kapitis<br />

absedens et suffodiens saçlı derinin nadir görülen, çok sayıda<br />

foliküler ve perifoliküler enflamatuar nodüllerle seyreden<br />

kronik süpüratif bir hastalığıdır. Bu nodüller süpüre olurlar ve<br />

derinleşerek 5 cm’e kadar uzayabilen bağlantılı sinüs traktları<br />

oluştururlar (Resim 13-24). Seropürülan akıntı hiç kesilmeden<br />

sikatris oluşumu ve alopesi meydana gelir. En sık erişkin zenci<br />

Resim 13-24<br />

Dissekan folikülit<br />

(Curt<br />

Samlaska’nın,<br />

MD izniyle)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!