23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kütanöz Vasküler Anomaliler<br />

597<br />

Kasabach-Merritt Syndrome (Trombositopenili<br />

Hemanjiyom) Bu sendrom ortalama 7 aylık bebeklerde görülür.<br />

Akut olayın başlamasından önce, bebeğin kol, bacak ya<br />

da gövdesinde kırmızı, mavimsi plak ya da tümör vardır. Nadir<br />

olarak görülebilir bir lezyon olmaz. Lezyonların genellikle birlikte<br />

bir lenfatik bileşeni vardır ve bunların büyük kısmı<br />

KHE'dir. Kasabach-Merritt sendromu (KMS); öbek anjiyomlar,<br />

multifokal lenfanjiyoendoteliyomatozis gibi lenfatik farklanma<br />

gösteren lezyonlarda da olabilir. Nadiren kapiller hemanjiyomlarla<br />

birlikte de bildirilmiştir. Venöz malformasyonları olan bazı<br />

hastalarda yaşam boyunca süren kronik düşük dereceli tüketim<br />

koagulopatisi olabilir ve bunlar KMS ile karıştırılmamalıdır.<br />

KMS'li bebekler aniden purpura ve trombositopeni ile birlikte<br />

ağrılı, menekşe rengi bir kitle geliştirirler. En belirgin işaret<br />

özellikle hemanjiyomun kendisinde ya da göğüs ve karın boşluklarında<br />

kanama eğilimidir. Dalak genişleyebilir. Hemoglobin,<br />

trombositler, fibrinojen, faktör II, V ve VIII seviyeleri düşer.<br />

Protrombin zamanı ve parsiyel tromboplastin zamanı uzamış ve<br />

fibrin yıkım ürünleri artmıştır. Mikroanjiyopatik hemolitik anemi<br />

vakaları da bildirilmiştir. Tekrarlayan kanama atakları olabilir<br />

ve bunların büyük kısmı kendiliğindendir ama doğrudan hemanjiyoma<br />

ya da başka yere yapılan cerrahi sonucu kanamalar<br />

da az değildir. Mortalite % 30'lar kadar yüksektir ve ve ölümlerin<br />

çoğu kanama komplikasyonlarına sekonderdir.<br />

KMS kendini sınırlayan bir hastalık olduğu için, dikkatli bir<br />

gözlem başlangıçta en iyi yaklaşım olabilir. Sistemik steroidler,<br />

IFN-α 2a, vinkristin, vinblastin, siklofosfamid, aktinomisin D,<br />

embolizasyon, ∝-aminokaproik asit, antitrombosit ajanlar, radyasyon,<br />

eksizyon ve kompresyon terapisi tek başına ya da kombine<br />

şekilde uygulanabilir. Ama tedavi genelde zordur ve bazı<br />

hastalar tüm tedavi girişimlerine kötü yanıt verirler.<br />

Edinsel Progresif Lenfanjiyom (Selim Lenfanjiyoendoteliyom)<br />

Edinsel progresif lenfanjiyom terimi Wilson-Jones<br />

tarafından 1976'da; genç bireylerde ortaya çıkan, yavaş<br />

büyüyen, çürük benzeri lezyonlar ya da eritematöz maküller<br />

şeklindeki lenfanjiyomları isimlendirmek için kullanılmıştır.<br />

Nadiren lezyon sarı veya alopesiktir. Histolojik görünüm, kollajen<br />

yığınlarının arasını yararak yerleşen ince endotel kaplı alanlardır.<br />

Kaposi sarkomun plak aşamasına benzerliği dikkat çekicidir.<br />

Basit eksizyon küratiftir. Prednizolon bazı büyük lezyonların<br />

küçülmesini sağlamıştır.<br />

Glomus Tümörü (Glomanjiyoma) Soliter glomus ya<br />

da nöromiyoarteriyel tümör, sıklıkla deri renginde veya hafif<br />

mavi 1 – 20 mm'lik sıkı bir nodüldür. Tırnak altı tümörleri saydam<br />

tırnağın altından mavi renkte görülür. Tümör genellikle<br />

ekstremitelerde olma eğilimindedir ve sıklıkla paroksismal ağrı<br />

olur. Sensitivite her zaman vardır ve dokunulduğunda tümör<br />

yayılan ciddi ağrı ile yanıt verir. Ancak, hassas olmayan glomus<br />

tümörleri de görülmüştür. Karakteristik yerleşim yeri subungualdir<br />

ama parmaklar, kollar veya başka yerlerde de olabilir. Dijital<br />

lezyonlar sıklıkla bayanlardadır ve parmak dışı lezyonlar<br />

erkeklerde baskındır. Cerrahi yapılmadan önce; yüksek çözünürlüklü<br />

MRI, yüksek çözünürlüklü ultrasonografi (5-9 MHz)<br />

ve renkli duplex sonografi tümör sınırlarını belirlemekte kullanılır.<br />

Progresif büyüme ülserasyona neden olabilir.<br />

Multipl glomanjiyomlar genellikle gergin değildir ve vücutta<br />

geniş alana yayılabilirler. Bunlar otozomal dominant olarak<br />

kalıtılabilir ve doğumsal olabilir. <strong>Klinik</strong> olarak bunlar blue rubber<br />

bleb nevus'lerine benzerler. Bir alanda toplandıklarında birleşik<br />

bir kitle olarak görülebilirler. Kalıtsal multipl glomus tümörleri<br />

otozomal dominant mozaik şekilde kalıtılabilir ve konjenital<br />

olabilirler. Koksiks glomusu, pilonidal sinus örneklerinde<br />

görülebilecek normal bir yapıdır.<br />

Histolojik olarak, tek kat yassı endotel hücreleri ile döşeli çok<br />

sayıda vasküler lümen içerir. Endotel hücrelerinin periferinde glomus<br />

hücreleri tabakası vardır. Genellikle bunlar yuvarlaktır ve siyah<br />

inci çizgileri gibi birbirinden ayrı sıralar halinde dizilmişlerdir.<br />

Nadiren hücreler bir merkezden çevreye yayılan morfolojide olabilir.<br />

Multiple glomanjiyomlar bir veya iki sıra glomus hücresi tabakasına<br />

sahiptir. Glomanjiyomiyomlar bir veya iki tabaka glomus<br />

hücrelerine ek olarak baskın bir muskuler bir mukozaya sahiptir.<br />

Hem soliter hemde multipl glomus tümörleri deri glomusunun arteriyel<br />

segmenti olan Sucquet-Hoyer kanalı ile ilişkilidir. Glomus<br />

hücreleri modifiye vasküler düz kas hücreleridir ve desminden<br />

çok vimentin ile boyanırlar. Düz kas aktini sıklıkla pozitiftir.<br />

Soliter glomus tümörlerinin tedavisi, ağrıdan hemen kurtulmayı<br />

sağlayan, tam eksizyondur. Tırnak altı tümörleri bulunması<br />

ve yok edilmesi en zor tümörlerdir çünkü küçüktürler, nadiren<br />

birkaç milimetreden büyük olurlar.<br />

Nadir glomanjiyosarkom bildirileri, ekstremitelerde büyük,<br />

derin yerleşimli ve selim glomus tümörü alanları ile birbirine<br />

karışan sarkomatöz alanlar bulunan lezyonları tanımlar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!