23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Epidermolizis Bülloza<br />

555<br />

VON HIPPEL-LINDAU SENDROMU<br />

Resim 27-9 Ataksiya<br />

telenjiektazya<br />

Von Hıppel-Lindau sendromu, retinal anjiyom, serebellar medullar<br />

anjiyoblastik tümörler, pankreatik kistler ve renal tümör<br />

ve kistlerden oluşan otozomal dominant bir bozukluktur. Arada<br />

sırada oksipitoservikal bölgede anjiyomlar oluşabilmekle birlikte<br />

genellikle deri tutulmaz. Sendrom 3. kromozomun kısa kolunda<br />

yerleşimli bir tümör supresör genin hücresel germline<br />

mutasyonu ile birliktedir.<br />

Serebellar hemanjiyoblastomaların %10 ile 20’si eritropoetin<br />

üretir ve sekonder polisitemi ile birliktedir. Oküler lezyonlar retinal<br />

ayrışmaya yol açabilir. Hipernefromların %10’u ve renal<br />

kistlerin %8’i de eritropoetin üretir. Feokromasitoma da von<br />

Hippel Lindau hastalığı olan birçok akrabada bulunmaktadır.<br />

Lonser RR, et al: von Hippel-Lindau disease. Lancet 2003;<br />

361:2059<br />

Louis-Bar sendromu olarak da bilinen ataksiya telenjiyektazya,<br />

serebellar ataksi, okülokutanöz telenjiyektazi, ve sinopulmoner<br />

enfeksiyondan oluşmaktadır. Aileseldir ve ilkin çocuk yürümeye<br />

başladığı zaman fark edilir. Çocukta yaklaşık 10 yaş civarlarında<br />

tekerlekli sandalye kullanımını gerektiren sakarca, sallantılı<br />

yürüyüş mevcuttur. Koreik ve atetoid hareketler ve gözlerin<br />

psödopalsisi diğer özellikleridir. 3 yaş civarlarında etkilenen taraf<br />

konjunktiva yüzeyinde ince telenjiyektaziler belirir. Nistagmus<br />

mevcuttur. Telenjiyektaziler daha sonra yüzün kelebek bölgesinde,<br />

heliks içinde ve kulakların arka tarafları boyunca (Resim<br />

27-9), ağız tavanında, boyun bölgesinde, fleksural alanda ve<br />

el ve ayakların dorsumunda da görünür. Diğer stigmatlar cafeau-lait<br />

lekeleri, hipopigmente maküller, seboreik dermatit, saçın<br />

erken grileşme ve seyrekliği ve erken yaşlanma progeroid özelliklerdir.<br />

<strong>Deri</strong> kuruluğa ve kabalığa meyillidir, zamanla sklerodermada<br />

olduğu gibi gergin ve elastik olmayan bir hal alır. Atrofik,<br />

granülomatöz, sikatrisleşen plaklar oluşabilir. Erken ölüm<br />

hastaların yarıdan fazlasında, çoğu 3 ve 8 yaşları arasında başlayan<br />

sık tekrarlayan sinüs ve akciğer enfeksiyonları olan bronşiektaziden<br />

olur.<br />

Hastalarda belirgin IgA eksikliği, lenfositlerde azalma ve timus<br />

küçülmesi veya yokluğu söz konusudur.En sık görülen<br />

maliniteler lenfomalar, özellikle B-hücre tipi ve lösemilerdir.<br />

Homozigot hastaların aynı yaştaki kontrol grubuna göre 100 kat<br />

meme kanseri riskine sahip olduğu gösterilmiştir. Heterozigot<br />

taşıyıcılar radyasyona bağlı zarar onarımındaki bozukluğu paylaşır<br />

ve heterozigotlarda 45 yaş altında özellikle meme kanseri<br />

olmak üzere neoplazm gelişiminde 3-5 kat yüksek risk vardır.<br />

Overler ve testisler normal gelişmez. Timus gelişiminde Hassal<br />

cisimciklerinin yokluğu ve T helper hücrelerin olmayışıyla birlikte<br />

eksiklik oluşur. Supresör T hücreler normaldir. %80 vakada<br />

IgA yoktur veya eksiktir, %75’inde IgE yok veya eksiktir ve<br />

% 50’sinde IgG iyice düşüktür.<br />

Ataksiya-telenjiyektazya otozomal resesif geçer ve klinik<br />

bulguları olmamakla birlikte heterozigotlar kansere yatkındırlar.<br />

Geni ATM olarak (ataksiya-telenjiyektaziya mutasyon geni)<br />

adlandırılan bu gen hücre siklus kontrolü, mayotik rekombinasyon,<br />

telomer uzunluk düzenlenmesi ve DNA hasar cevabında<br />

gerekli olan fosfatidilinozitol -3-kinaz- benzeri enzim ailesinin<br />

bir üyesidir. Etkilenen hücreler iyonize radyasyona hassastır ve<br />

radyasyon hasarından sonra G1/S kontrol noktasında hasarlıdırlar.<br />

İyonize radyasyon tarafından DNA sentez inhibisyonuna<br />

anormal olarak dirençlidirler. ATM geni 11q22.3 kromozomunda<br />

yerleşiktir. Bu hastalarda translokasyonlar özellikle de<br />

kromozom 7 ve 14 için sıktır. Sporadik lenfoproliferatif bozuklukların<br />

çeşitli serilerinde de ATM gen mutasyonlarının yüksek<br />

prevalansı bulunabilir.<br />

Erken tanı zor olabilir ve en sık atlanan serebral felçtir. Dirençli<br />

bir şekilde yükselmiş α-fetoprotein ve karsinoembriyojenik antijen<br />

görülür. Bunlar erken tanı için yararlıdır. Kültürde ataksiya<br />

telenjiyektazya fibroblastları iyonize radyasyonla öldürülmeye 3<br />

kat daha fazla hassas iken, ultraviyole ışını için bu geçerli değildir.<br />

Yükselmiş α-fetoprotein ve fibroblastların radyosensitivitesi<br />

için değerlendirmeler bu hastalığın tanısı için standart olarak kullanılmaktaydı,<br />

fakat günümüzde ATM protein ekspresyonunun<br />

immunblotting değerlendirilmesi mümkündür.<br />

ATAKSİYA-TELENJİYEKTAZYA<br />

EPİDERMOLİZİS BÜLLOZA<br />

Epidermolizis bülloza (EB) minör fiziksel hasarlara bül gelişimiyle<br />

yanıt veren bir grup ender görülen genetik bozukluktur.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!