Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

Deri Kanserlerinde Radyasyon Tedavisi
887
Bununla birlikte XRT malin deri oluşumlarında önemli bir primer
veya adjuvan tedavi yöntemi olma özelliğini sürdürmektedir.
Uygun klinik durumda kullanıldığı zaman, XRT başarılı bir şekilde
tedavi ederken normal dokunun daha az hasar görmesini sağlar
ve cerrahi rekonstruksiyon ihtiyacını ortadan kaldırır.
Radyoterapi deri kanseri olan, cerrahiyi kabul etmeyen veya
ek medikal problemleri olan cerrahi için zayıf adaylarda uygun
bir primer tedavi yöntemidir. Buna karşın radyasyon alanında
primer tümör riskinde artıştan dolayı ve uzun dönem kozmetik
komplikasyonlarla ilişkili bulunduğundan nispeten genç hastalar
radyoterapi için uygun değildirler. Göz kapağı, burun, kulaklar
ve dudak yerleşimli tümör yerleşimlerinde radyoterapi
tercih edilirken, ekstremite yerleşimli lezyonlarda cerrahi eksizyon
daha iyi bir seçimdir. Radyoterapi ile tedavi edilen primer
BHK’da kür oranı %90’ dan büyük olabilirken primer SHK’da
daha büyük rekürrens oranına sahiptir. Primer tümörlerde
Mohs mikrografik cerrahi eksizyonu uzun dönemde çok iyi
kozmetik sonuçla %97- %99 kür oranı sağlayabilir.
Radyoterapi ayrıca, cerrahi eksizyonu takiben sınırlar tümörden
mikroskobik kalıntıları içeriyorsa da kullanılabilir. Önceden
nonradyolojik metodlarla tedavi edilmiş rekürren BHKve
SHK’lı hastalar primer tümörlerin başarı düzeyine ulaşamamakla
birlikte radyasyon ile tedavi edilebilir. Caccialanza ve
ark. rekürren BHK ve SHK’lı yaklaşık 250 hastada hemen hemen
kabul edilebilir bir kozmetik sonuçla 5 yılda %84 kür oranı
olduğunu göstermişlerdir. Locke ve ark. radyasyon tedavisi ile
primer tümörlerde % 93 oranında, rekürren kontrol grubunda
ise %80 oranında yanıt alındığını göstermişleridir. Rekürren
nonmelanom deri kanserlerinde Mohs mikrografik cerrahi eksizyonu
daha yüksek kür oranları sağlar ( %95).
Avril ve ark. prospektif, randomize yaptıkları bir çalışmada
primer fasyal BHK’nın, cerrahi eksizyon ile (daima frozen uygulanarak)
radyoterapiyi karşılaştırdıklarında 4 yılda rekkürrens
oranını %0.7, radyoterapide ise %7.5 olarak göstermişlerdir.
Ek olarak kozmetik “iyi veya daha iyi” sonucu cerrahi ile tedavi
edilen hastalarda %87 oranında başarılı olmuştur, bu oran
radyoterapide %69 olarak bulunmuştur.
Farklı çalışmalar nonmelanom deri kanser rekkürrensinin
radyoterapiden sonra cerrahi tedavi ile kıyaslandığında daha
agresif ve invazif olabileceğini göstermiştir. Smith ve ark. radyoterapi
sonrası yineleyen ve daha sonra Mohs mikrografik cerrahisiyle
çıkarılan BHK’larla diğer tedavi yöntemlerinden sonra
yineleyen ve aynı şekilde çıkarılan BHK’ları kıyaslamışlardır.
Radyoterapi uygulanan BHK’larda diğer tedavi yöntemleriyle
tedavi edilenlere kıyasla daha derin deri altı doku invazyonu ve
klinik preoperatif tümör alanıyla son postoperatif defekt alanı
arasında daha büyük bir oran bulunur.
Radyoterapi sıklıkla perinöral BHK ve SHK gibi özellikle agresif
durumlarda adjuvan tedavi olarak kullanılır. Cerrahi eksizyonu
takiben tek hücreli tümör yayılımının tespiti özellikle zor
olabilir. Ek olarak perinöral karsinomada nöron kılıfı boyunca,
komşuluk yoluyla olana göre daha hızlı yayılım olabilir. Bu
grup tümörlerde belirli bir artmış metastaz ve rekkürrens riski
nedeniyle, radyoterapi, cerrahi eksizyonu takiben profilaktik,
adjuvan bir tedavi olarak düşünülmelidir.