Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

352 HANSEN HASTALIĞI
Talidomid spesifik olarak eritema nodozum leprozumda eşsiz
bir şekilde etkili olup bu reaksiyonda seçkin tedavidir. Talidomid
teratojen bir ilaç olduğundan doğurganlık yaşındaki kadınlarda
kullanılmamalıdır. Önerilen başlangıç dozu 50 kg üstündeki
hastalarda günde 400 mg’dır. Bu doz bazı hastalarda
belirgin sedasyon, merkezi sinir sistemi yan etkileri yapabilir
hatta bazı hastalarda bu etkiler 100 mg/gün dozunda bile görülebilir.
Bu yüzden yüksek dozlar kısa dönem kullanılmalı ya da
hafif vakalarda 100 ve 200mg gibi dozlarla başlanmalıdır. Akut
eritema leprozum nodozum ataklarında ilaç birkaç hafta veya
ay kullanıldıktan sonra kesilebilir. Kronik Tip2 reaksiyonlarında
ilaç kesilmesine 6 aylık takiplerde karar verilmelidir. Sistemik
kortikosteroidler Tip2 reaksiyonlarda etkili olmakla beraber
uzun süre kullanımları komplikasyonlara neden olmaktadır.
Klofazimin yüksek dozlarda (300mg/gün'e kadar) eritema nodozum
leprozumda etkili olup tek başına veya steroid ya da talidomid
dozunu düşmekte yardımcı tedavi olarak kullanılabilir.
Talidomid kullanılamadığı zaman veya şiddetli eritema nodozum
leprozumda sistemik steroid kullanımından kaçınmak için
pentoksifilin 400 veya 800 mg günde 2 defa ile klofazimin
300mg/gün kombinasyonu kullanılabilir. Tek başına pentoksifilin
tedavisi steroid veya talidomid tedavisine nazaran daha az
etkili bir tedavi seçeneğidir.
Lucio fenomeni hem kortikosteroid hem de talidomid tedavisine
genelde yanıt vermez. Ayak ülserlerinin uygun yara bakımı
ile desteklenmiş Lepromatöz lepra için etkili antimikrobiyal
tedavi, önerilen tek tedavi seçeneğidir.
KORUNMA
Lepra hastalarında doğuştan kaynaklanan hücresel immünite
eksikliği olduğu için koruyucu olarak aşı tedavileri denemiştir.
Bacillus Calmette-Guerin(BCG) aşısı enfeksiyona karşı, tek başına
uygulandığında %34, ısıyla öldürülmüş M.Leprae ile kombine
edildiğinde ise % 64 oranında koruyuculuk sağlamaktadır.
ICRC aşısı % 65 oranında etkilidir. Lepra insidansı düşmeye devam
ediyorsa, aşılama güney Hindistan gibi çoklu ilaç tedavisinin
enfeksiyonun sıklığı üzerinde etkili olamayabileceği alanlarda
uygulanmalıdır. Hastalığın yayılmasını engellemek için,
hastaların %80’i çok basilli hastalarla yakın temasta olduğundan,
aktif çok basilli hastaların tedavisi ve bu hastalarla yakın
teması olanların yıllık takipleriyle erken enfeksiyon belirtilerinin
saptanması önemlidir. Çok sayıda kemoprofilaksi denemeleri
(yılda tek bir doz rifampisin, minosiklin ve klofazimin ile
çoklu ilaç tedavisi) özellikle hiperendemik bölgelerde umut vermiş
ve yararlı olabileceğini göstermiştir.