23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Akne Vulgaris<br />

235<br />

haftayı bulabilir. Hastalar tedaviyi tolere ediyorlar ve yanıtları<br />

yavaşsa retinoik asit jel veya solüsyon kullanılabilir. Tretinoin<br />

geceleri uygulanmalıdır. Hamilelikte C kategorisine girmektedir.<br />

Adapalen iyi tolere edilen retinoid benzeri bir bileşiktir. Etkinliği<br />

daha düşük konsantrasyondaki tretinoine eşittir. Işıkta<br />

stabil olduğundan sabahları veya akşamları uygulanabilir. Hamilelikte<br />

C kategorisine girmektedir.<br />

Tazaroten diğerlerine oranla daha güçlü etkilidir. Bununla<br />

beraber, irritan etkisi de daha fazladır. Günde bir kez veya günaşırı<br />

geceleri uygulanmalıdır. Hamilelikte X kategorisine girdiğinden<br />

tedavi sırasında doğum kontrolü uygulanması hastaya<br />

anlatılmalıdır.<br />

Retinoidlerin irritan etkisini azaltmak için başta günaşırı<br />

kullanılım önerilebilir veya yanında bir nemlendirici önerilebilir.<br />

Koyu tenli hastalarda postenflamatuar hiperpigmentasyonu<br />

da azalttığından özellikle faydalıdır.<br />

Benzoyl peroksit. Benzoyl peroksitin güçlü antibakteriyel<br />

etkisi vardır. P.acnes direnci gelişmez. Yalnızca 2 ila 7 günde bir<br />

uygulansa bile antibiyotiklerle beraber kullanımı direnç gelişimini<br />

azaltmaktadır. En çok enflamatuar aknede etkili olmakla<br />

beraber bazı çalışmalar komedolitik de olduğunu göstermektedir.<br />

Yıkama formulasyonları sistemik tedavinin endike olmadığı<br />

durumlarda gövdedeki hafif akne için kullanılabilir.<br />

Tedavi genelde günde bir veya iki kez yapılır. Benzoyl peroksit<br />

deriyi irrite edebilir ve soyulmaya yol açabilir. En zayıf etkili<br />

su bazlı formülasyonlar en az irrite edenlerdir. Günde bir<br />

kez veya günaşırı uygulama irritasyonu azaltır. Nadiren allerjik<br />

kontakt dermatit gelişir. Bu durumda şikayet karıncalanma veya<br />

yanma yerine kaşıntı olacaktır. Hamilelikte C kategorisine<br />

girmektedir.<br />

Topikal antibakteriyeller. Topikal klindamisin ve eritromisin<br />

birkaç farklı formülasyon halinde mevcuttur. Genellikle iyi<br />

tolere edilirler ve hafif ila orta şiddetli enflamatuar aknede etkilidirler.<br />

Bu topikal ürünler hamilelikte B kategorisindedir. Artmakta<br />

olan antibiyotik direncinden dolayı topikal antibiyotiklerin<br />

tek başına kullanımı önerilmemektedir. Yukarıda belirtildiği<br />

gibi kombine ürünler olarak bulaunabilen benzoyl peroksitle<br />

birlikte tedavi bu sorunu azaltacaktır. Bir topikal retinoidle beraber<br />

kullanım cevabı hızlandırır ve antibiyotiğin daha çabuk<br />

bırakılmasını sağlar.<br />

Kükürt, sodyum sülfasetamid, rezorsin ve salisilik asit.<br />

Benzoyl peroksit, retinoidler ve yerel antibiyotikler bu eski tedavilerin<br />

yerini almışsa da bu tedaviler halen faydalıdır ve yeni tedavilerin<br />

tolere edilemediği durumlarda oldukça yardımcıdır.<br />

Sıklıkla reçetesiz satılan formülasyonlarda bulunurlar. Sülfasetamid-kükürt<br />

kombinasyonu içeren ürünler hem aknede hem<br />

de rozasede hafif etkilidir. Sülfonamide karşı aşırıduyarlılığı olduğu<br />

bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.<br />

Azeleik asit. Bu dikarboksilik asidin yan etkisi önemli derecede<br />

azdır ve hem enflamatuar hem de komedonal aknede hafif<br />

etkilidir. Postenflamatuar hiperpigmentasyonu azaltmaya yardımcı<br />

olabilir. Hamilelikte B kategorisindedir.<br />

Oral Antibiyotikler<br />

Bu ajanların orta ila şiddetli aknede, yerel kombinasyonların<br />

fayda etmediği veya tolere edilemediği enflamatuar hastalığı<br />

olanlarda, gövdedeki aknenin tedavisinde veya mutlaka kontrol<br />

altına alınması gereken, örneğin her lezyondan sonra sikatris<br />

veya enflamatuar hiperpigmentasyon oluşan hastalarda endikasyonu<br />

vardır. Etkinliği değerlendirmek genelde 6 ila 8 hafta<br />

sürer. Yüksek bir dozdan başlayarak kontrol sağlandıktan sonra<br />

azaltılması tercih edilmektedir. Zamanla topikal retinoidler veya<br />

retinoid ve benzoil peroksid kombinasyon tedavisiyle kontrolü<br />

sağlayabilecek düzeye gelmek idealdir fakat alevlenmeleri<br />

önlemek için her doz düşürmeden önce lezyonsuz 1-2 ayın<br />

geçmesini beklemek gerekir. Çoğu oral tedavi kürü en az 3 ila 6<br />

ay sürer.<br />

Tetrasiklinlerin oral doğum kontrol haplarının etkinliğini<br />

azaltabileceğine dair görüşler vardır. Henüz tam olarak kanıtlanmamış<br />

olsa da hastalara bu durum anlatılmalı ve ikinci bir<br />

doğum kontrol yöntemi önerilmelidir. Özofajit ihtimalini azaltmak<br />

için tetrasiklinler yatmadan önce alınmamalıdır.<br />

Tetrasiklin. Tetrasiklin en güvenli ve en ucuz seçenektir ve<br />

hastaların yaklaşık %70’inde olumlu yanıt alınır. Tetrasiklin genelde<br />

günde bir ila dört kez 250 ila 500mg dozda verilir ve klinik<br />

yanıta bağlı olarak zamanla doz azaltılır. Yemeklerden en az<br />

30 dakika önce veya 2 saat sonra, boş karnına alınmalıdır. Bu<br />

durum alımını sıklıkla günde iki seferle sınırlar. Yiyeceklerdeki<br />

kalsiyum veya demir tetrasiklinle birleşerek absorpsiyonu yarıya<br />

kadar düşürebilirler.<br />

Hastaların %5’inde vajinit veya perianal kaşıntı ortaya çıkabilir.<br />

Etkilenen bölgede genellikle Candida albicans bulunur. Diğer<br />

sık yan etkiler ise bulantı gibi gastrointestinal semptomlardır.<br />

Büyüme çağındakilerin dişleri lekelenebilir. Bu yüzden 9 veya<br />

10 yaş altındaki çocuklarda ve gebelerde kullanılmamaktadır.<br />

Renal fonksiyon bozukluğu olanlarda da tetrasiklinden kaçınılmalıdır.<br />

Doksisiklin. Hastalık şiddetine bağlı olarak doz genelde<br />

günde bir veya iki kez 50 ila 100mg’dır. Tetrasiklinin bu formuyla<br />

fotosensitivite reaksiyonlarına daha sık rastlanır ve ciddi<br />

boyutlarda olabilir. Subantimikrobiyal doz doksisiklin (20mg<br />

doksisiklin hiklat) araştırılmaktadır. Bu uygulamanın üstünlüğü<br />

antienflamatuar aktiviteden faydalanırken düşük dozdan<br />

dolayı antibiyotik direnci oluşmamasıdır. Buna karşın, etkinliği<br />

zayıftır.<br />

Minosiklin. Minosiklin akne vulgaris tedavisindeki en etkili<br />

antibiyotiktir. P.acnes’i tetrasiklin direnci kazananlarda minosiklin<br />

bir alternatiftir. Hastalığın şiddetine bağlı olarak genelde<br />

günde bir veya iki kez 50 ila 100mg uygulanır. Minosiklinin absorpsiyonu<br />

sütten ve yiyeceklerden tetrasikline göre daha az etkilenir.<br />

Baş dönmesi olabilir ve bu yüzden tedaviye akşamları<br />

tek doz olarak başlanması akıllıca olabilir. Enflamasyon alanlarında,<br />

oral dokularda, postakne osteoma veya sikatrislerde, güneş<br />

gören bölgelerde, pretibial bölgelerde, skleralarda, tırnak<br />

yatağında, kulak kıkırdaklarında, dişlerde veya jeneralize pigmentasyon<br />

görülebilir (Resim 13-9 ve 13-10). Ek olarak lupus<br />

benzeri sendrom, aşırıduyarlılık sendromu (ateş, hepatit ve eozinofiliden<br />

oluşan), serum hastalığı, pnömonit ve hepatit minosiklinin<br />

nadir fakat potansiyel olarak ciddi yan etkileridir.<br />

Eritromisin. Yan etkilerden dolayı tetrasiklinleri kullanamayan<br />

hastalarda veya oral antibiyotik verilmesi gereken gebelerde<br />

eritromisin düşünülebilir. Etkinliği zayıftır. Yan etkiler çoğunlukla<br />

gastrointestinal şikayetlerdir; nadiren vajinal kaşıntı<br />

olabilir. Başlangıç dozu günde iki ila dört kez 250 ila 500mg’dır.<br />

Bu doz zamanla hastalık kontrol altına alındıkça düşürülür.<br />

Eritromisin sitokrom p450 sistemince metabolize edilen başka<br />

ilaçların kan düzeylerini arttırabilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!