23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

500 ENDOKRİN HASTALIKLAR<br />

yüme hormonu seviyesi ve hipofiz bezinin MR’ı tanı koydurucu<br />

testlerdir. Carney kompleksinin veya multipl endokrin neoplazi-1’in<br />

bir bulgusu olarak ortaya çıkabilir.<br />

Günümüzde uygulanan tedavi tümörün transsfenoidal mikrocerrahi<br />

yöntemle çıkarılması ve kalan hastalığın medikal tedavisidir.<br />

Oktreotid ve lanreotide, büyüme hormonunun güçlü ve<br />

uzun etkili inhibitörleri (somatostatin analogları) ayda 1 veya 2<br />

kez kas içine depo enjeksiyonlar şeklinde verilir. Yorgunluk, paresteziler<br />

ve başağrısı hızlı yanıt verir. Tedaviye devam edilmesiyle,<br />

yumuşak doku şişliği ve yüz kabalaşması tüm hastalarda<br />

büyüme hormonu seviyesinin azalması ile birlikte düzelir. Yaklaşık<br />

18-24 ay süren tedavinin sonunda genellikle tüm hastalarda<br />

sebat eden hiperhidroz dışında %50 hasta tamamen normale<br />

döner. Dopamin agonisti olan bromokriptin büyüme hormonu<br />

salgısını engeller ve bazı vakalarda yardımcı ajan olarak kullanılır.<br />

Radyasyon ise genellikle yanıtsız vakalarda kullanılır.<br />

Resim 24-2 Kuşing sendromu<br />

CUSHİNG SENDROMU<br />

Glukokortikoidlerin kronik fazlalığı çeşitli bulgulara yol açar.<br />

Bu sendromun en belirgin özelliği yüz, boyun, gövde ve karnı<br />

tutan ancak kol ve bacakları etkilemeyen santral obesitedir.<br />

Buffalo hörgücü de denen sırtın üst kısmında klasik yağ depolanması<br />

görülür. Bu durum yağ çekme işlemi ile giderilebilir.<br />

Yüz geniş ve yuvarlak, ay şeklindedir. Başlangıç yaşı 20’li 30’lu<br />

yaşlardır.<br />

Belirgin ve rahatsız edici deri değişiklikleri arasında hipertrikoz,<br />

kuruluk, deri hassasiyeti, yüzde akne, yüzeysel dermatofit<br />

ve pitriyosporum enfeksiyonlarına eğilim, yanaklar, boyun<br />

ve göğüs “V” bölgesinde dolgunluk ve karın ve bacaklarda görülen<br />

karakteristik morumsu atrofik çatlaklar sayılabilir (Resim<br />

24-2). Yatrojenik olmayan vakalarda erkeklere oranla 4 kat daha<br />

fazla etkilenen kadınlarda yüz ve vücutta hipertrikoz görülürken<br />

saçlarda incelme görülür. <strong>Deri</strong>nin inceldiği lateral topuk<br />

radyografileri ile gösterilebilir ve ölçülebilir. Bu bulgular tedavi<br />

ile geri dönüşümlüdür. Bazen livedo retikülaris, purpura, ekimozlar<br />

veya kahverengimsi pigmentasyonlar görülebilir. Poikilodermiye<br />

benzer değişiklikler de gözlenmiştir. Fırsatçı mantar<br />

enfeksiyonları görülür ve bu enfeksiyonlar normalde patojen olmayan<br />

mikroorganizmalar tarafından oluşturulabilir veya sık<br />

görülen enfeksiyonların nadir görünüm şekilleri olabilir.<br />

Genellikle hipertansiyon ve belirgin jeneralize ateroskleroz<br />

ile birlikte sırt, ekstremiteler ve karında ilerleyici güçsüzlük,<br />

dermansızlık ve ağrılar ve buffalo görüntüsünü belirginleştiren<br />

dorsal spinal kifoz mevcuttur. Osteoporoz ve libido kaybı görülür.<br />

Hastaların %20’sinde hiperglisemi, glikozüri ve diyabetin<br />

gelişmesi ile karbonhidrat metabolizma bozuklukları görülür.<br />

Bu çeşitli bulgular hiperaktif bir adrenal korteksten kaynaklanan<br />

belirgin ve yaygın bir bozukluğa işaret eder. Bu bulgulara<br />

hipofiz mikroadenomları yol açtığında Cushing hastalığı olarak<br />

adlandırılır. Bu, hastaların %10’unu oluşturur ve adenomların<br />

çoğu kromofobiktir. Kalan hastaların %40-60’ı adenom olmaksızın<br />

hipofizden aşırı ACTH salgılanmasına bağlıdır. Yatrojenik<br />

olmayan diğer Cushing sendromu vakaları ise adrenal adenom<br />

ve karsinomlar ve diğer tümörlerden ektopik ACTH salgılanmasına<br />

bağlıdır. Yatrojenik Cushing sendromu ise genellikle sistemik<br />

kortikosteroid kullanımına bağlıdır ancak özellikle çocuklarda<br />

yerel steroidlerin kullanılması ile de emilim gerçekleşebilir.<br />

Carney kompleksi olan hastaların %30’unda Cushing<br />

sendromuna yol açan primer pigmente nodüler adrenokortikal<br />

hastalık bulunur.<br />

Cushing sendromu için yapılacak hızlı bir taramada gece<br />

11’de 1mg oral deksametazon alımını takiben sabah 8’de plazma<br />

kortizolün fluometrik tayini yapılır. Adrenokortikal hipoplazinin<br />

olduğu ve deksametazon baskılamasına rağmen serum<br />

kortizol seviyesinin çok düşük olduğu yatrojenik Cushing sendromu<br />

hariç tutulduğunda 3μg/dl’nin altında kortizol seviyesi<br />

Cushing sendromunu bertaraf eder. Bu test pozitifse 24 saatlik<br />

idrarda serbest kortizol ölçümü ile doğrulanmalıdır. Normal değerin<br />

en az 3 katı olan bir değer %95–100 oranında hassas ve özgündür.<br />

Takiben kaynağın adrenal, hipofizer veya ektopik bir<br />

tümörden (sırasıyla düşük, normal veya yüksek ve çok yüksek)<br />

mi kaynaklandığını saptamak amacıyla serum ACTH düzeyi<br />

bakılır. Tedavi tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır ancak bazen<br />

steroid üretimini engellemek amacıyla radyoterapi, kemoterapi<br />

veya ilaç tedavisi uygulanabilir.<br />

Arnaldi G, et al: Diagnosis and complications of Cushing’s syndrome.<br />

J Clin Endocrinol Metab 2003;88:593.<br />

Freda PU, et al: Differential diagnosis in Cushing syndrome.<br />

Medicine (Baltimore) 1995;75:74

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!