Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

Nematode Sınıfı
441
Resim 20-27
Trişinozis
Endemik alanlarda onkoserkiyazisi silmeye yönelik toplumsal
tedavi protokolleri bulunmaktadır. Eş zamanlı loa loa ile de
enfekte kişilerde ciddi reaksiyonlar gelişebilir.
Resim 20-26 Onkoserkiyazis
Orta ve Güney Amerika’ da Guatemala, Brezilya, Venezuela ve
güney Meksika’ da bulunur.
Endemik bölgelerde eozinofili, cilt lezyonları, oküler lezyonlar
ile onkoserkomaların bulunması çok anlamlıdır. Hiç nodül
bulunmasa bile, sıklıkla mikrofilaryalar cilt traşlamasında, veya
dermal lenflerde bulunabilir. Saçlı deri, inceleme amacıyla deri
örneği almak için en uygun bölgedir. Bu, deriye geçirilmiş iğneyle
kaldırılmış deriden yüzeysel, küçük bir parçayı makas veya
bıçakla keserek uygulanabilir. Parça lam üzerine, tuzlu su
damlatılarak konur, lamel ile kapatılıp mikroskop altında incelenir.
Filaryalar, deri parçasının kenarlarından sallanır.
Kandan ve deri biyopsilerinden özgün serolojik testler ve
PCR tanı testleri mevcuttur. Benzer yöntemle diğer filaryal parazitler
de tespit edilebilir. Onkoserkiyazisten şüphelenen kişilere
tek oral doz Dietilkarbamazine verildiğinde, ödem, kaşıntı,
ateş, artralji ve kaşıntının kötüleşmesi şeklinde reaksiyon görülüyorsa,
bu pozitif Mazotti test reaksiyonudur, onkoserkiyazis
teşhisini destekler. Reaksiyon kurtların içindeki Wolbachia organizmalarıyla
ilgili olabilir.
Onkoserkomalar, uygun olunduğunda cerrahi olarak çıkarılabilir.
Tek doz 150 μg/kg ivermektin seçkin tedavidir. 6. ayın
sonunda deri mikrofilarya sayısı düşük kalır. İvermektin her 6
ayda bir dermal ve oküler mikrofilarya sayısını düşük tutmak
için tekrar edilmelidir. Doksisiklin intraselüler simbiyotik bakteri
Wolbachiayı öldürür, bu nematod kısırlığına yol açar ve larva
gelişimini ve erişkin yaşamını engeller. Uzun süreli etkileri
için ve bancrofti filariyazis ve onkoserkiyazis tedavisindeki yeri
için araştırılmaktadır. Göz tutulumu varsa, ivermektin tedavisinden
günlerce önce prednisone 1mg/kg başlanmalıdır.
Trichinosis (Trişinozis)
İyi pişmemiş, Trichinella spiralis larvalı kistleri içeren domuz,
ayı, veya deniz aygırı etininin yenmesiyle trişinozis görülür. Genellikle
göz kapaklarının yumuşak ödemi (Resim 20-27), konjunktivada
kızarıklık, ve bazen ürtiker ile hiperpireksi, başağrısı,
eritem, gastrointestinal semptomlar, kas ağrıları ve nörolojik
bulgu ve semptomlara neden olur. Hastaların % 10’u unilateral,
asemptomatik, parmaklarda daha belirgin olan el şişlikleri geliştirir,
aya çizgileri boyunca ve parmakların volar yüzünde daha
sonra deskuamasyon gösteren eritem görülebilir. Vakaların
% 20’sinde spesifik olmayan maküler veya peteşiyal döküntü ile
arada sırada splinter kanamalar görülebilir. Eozinofili sürekli
değil ama % 80’e kadar yüksek bulunabilir. Ortalama bir hastada
eozinofili enfeksiyondan 1 hafta sonra başlar ve 4. haftada
yüksekliğine ulaşır.
Erken teşhiste immünoflorasan antikor testi büyük değere
sahiptir. Bentonit flokülasyon testi, enzime bağlı immünuabsorban
çalışması (ELİZA) ve diğer serolojik testler 3. ya da 4. haftaya
kadar enfeksiyonu teşhis etmekte yetersizlerdir.
Teşhis, çigili kastaki Trichinella spiralis larvalarını gösteren
kas biyopsisi ile kesinleşir. Ne yazık ki, genellikle trişinler enfeksiyon
çok ağır değilse, 1 aydan fazla sürmemişse ve biyopsi