19.12.2017 Views

dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

HAKKARİ’DE ORAMARÎ ÖRNEĞİ 183<br />

insanlarla ilişkilerinde zorbalığa değil karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı bir otorite<br />

sistemi kurmuş idi; eğitime ve modernizasyona önem veriyordu; ve Türkçe öğrenip,<br />

okuma yazmayı öğrenmişti. 19 Bu özelliklerin Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk<br />

yıllarında liderlik sıfatı için yeterli ve gerekli nitelikler oldukları böylece gözlenebilir.<br />

Aşiretli halk aşiret lideri olan babası Şükrü Ağa’ya onları temsil etme yeteneği<br />

ve kişiliği nedeniyle saygı gösterirlermiş. Zamanını ve zenginliğini misafirperverlik<br />

kurallarınca insanlarla paylaşmak zorunda olup, hayat seviyesini<br />

çalışmadan sürdürmesi beklenmekteymiş; 20 bir de bölgedeki kadastro çalışmalarından<br />

ilk yararlananlardan olmuş kendisi. Bu sayede, kendi kardeşleriyle beraber,<br />

sürülen Nasturilere ait bazı köyleri kendi sülalesine özel mülk olarak kayıt<br />

ettirmiş. Zaten aşiret bölgesinde bugüne dek hayli sınırlı kadastro çalışması<br />

yapıldı. Gene diğer aşiret liderleri gibi yöreye gelen memur ve bürokratları ağırlamak<br />

ve bir eşinin köylü, diğerinin de kasabalı olması nedeniyle, hem köyde,<br />

hem de kasabada evi olması Şükrü Ağa’nın özellikleri arasındaymış.<br />

Bu dönemde bir aşiret liderinin taraftarı ya da karşıtı olarak ne gibi toplu<br />

davranma mekanizmaları mevcut idi diye sorulabilir. Şükrü Ağa’nın liderlik dönemi<br />

1979’da vefatına kadar 40 yıldan fazla bir dönem sürmüş. Bu dönemde<br />

aşiret halkının nüfusunun arttığını, yerleşim alanlarının genişlediğini ve iktisadî<br />

birikimin arttığını görmekteyiz. Gene bu dönemde çevredeki kimi diğer aşiret<br />

gruplarıyla bazı silahlı çatışmaya kadar varan anlaşmazlıklar yaşanmış. Bu silahlı<br />

çatışmalar genelde yayla hakları üzerineymiş. Bunların en sonuncusu 1963<br />

yılında sadece Oramarî’nin değil, onların dışında komşu aşiretli grupların da<br />

biraraya gelerek yörede eskiden beri hakim olan aşiretler arası “sağ” ve “sol” kanatlar<br />

ayırımına uyarak safların kurulduğu bir yayla kavgası olmuş. Cevdet’in<br />

görüşüne göre, o zamandan sonraki anlaşmazlıklar genelde önemsiz sayılabilir.<br />

Buna neden, bir ihtimalle başka bir aşiret grubuna silahlı meydan okumanın<br />

riskinin ve tutarının yükselmesinin caydırıcı bir faktör olmasıdır.<br />

1960’lı yılların ortalarından itibaren Yüksekova bölgesi yol ve sağlık ocağı gibi<br />

önemli altyapı yatırımlarından yararlanmaya başladı. Bölgeye yapılan bu altyapısal<br />

ve idari yayılmalar ve merkezî devletin bölgeye girmesi aşiret halkının sosyal<br />

ve fizikî hareketliliğini artırmış görünmekte. Cevdet babasının yönetimde<br />

olduğu döneme “demokratikleşme” dönemi olarak atıfta bulunmakta. Oramarî<br />

aşireti içinde hemen herkes birbirine yakın ya da uzak akraba olduğu için, aşiret<br />

içi çatışmaları tırmandırıp büyük boyutlara ulaştırmak neredeyse imkânsız, di-<br />

19 Şükrü Ağa okuma yazmayı, ilkokul mezunu olup şehir eşrafından bir ailede büyüyen üçüncü<br />

eşinden öğrenmiş.<br />

20 Bu önemli bir ağa özelliği. Cevdet, bir ağanın toprakta çalışarak geçimini sağlayamayacağını,<br />

hayvanlara bakamayacağını, yaşamını sağlamak için “ter dökemeyeceğini” söylemekte. Ağa’nın<br />

zenginliği fizikî güç göstermeden gelmeli ve kazanılmış olmalı. Gilsenan’ın da (1996:17) gösterdiği<br />

gibi, ağaların güç ve statüsü, kendileri çalışarak değil, çalışanları kontrol ve idare ederek elde<br />

ettikleri zenginlikle ölçülmekte.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!