19.12.2017 Views

dergi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

268<br />

lunuyor ve feminizm etkisiyle spontan bir<br />

yaklaşım geliştiren Almanlar ve sınıf analizine<br />

bağlı kaldıkları için dogmatik oldukları<br />

söylenen İtalyanlar’ın yanında, Yunanlı<br />

ve Türk eylemcilerin çok sıkı bir Marksist-<br />

Leninist yaklaşımları olduğunu iddia ediyor.<br />

Türkiye’deki 68 kuşağunın bu evrensel<br />

hareket içindeki konumları ve bu hareketin<br />

bugünkü kimlikleri oluşturmadaki rolü<br />

sözlü tarihçiler ve 68’liler tarafından incelenmeyi<br />

bekliyor.<br />

❇<br />

Katılımcı planlama<br />

sürecini teşvik eden müzakereci<br />

pratisyen<br />

SEZAİ GÖKSU<br />

JOHN FORESTER<br />

THE DELIBERATIVE PRACTITIONER:<br />

ENCOURAGING PARTICIPATORY<br />

PLANNING PROCESSES<br />

THE MIT PRESS, CAMBRIDGE 1999, 305 SAYFA.<br />

Yirminci yüzyılın son çeyreğini, esas<br />

olarak kapitalizminkiyle birlikte, çoğu<br />

olgunun ya da oluşumun krizlerinin yoğunlaştığı<br />

bir dönem olarak tarif etmeye<br />

kalksak, herhalde fazla abartmamış oluruz.<br />

Neredeyse bütün krizlerin üst üste binerek<br />

adeta bir kriz yumağı haline gelen bu dönemde<br />

hemen her olgunun ya da oluşumun<br />

önüne bir “post” ön-ekinin takılması<br />

da bir tesadüf olmasa gerek diye düşünüyorum.<br />

Belki de, artık hiçbir şeyin eskisi gibi<br />

olamayacağını düşünenlerin, böyle bir<br />

fırtına döneminin yarattığı ortamı, yerine<br />

yenisini koymak ve yenisini kurmak adına,<br />

elde ne varsa hırpalamak için bulunmaz<br />

bir fırsat olarak değerlendirmek istemeleri<br />

de kaçınılmaz görünüyor. Aydınlanmanın<br />

ve onun büyük projesi olan modernizmin<br />

bir ürünü olan rasyonel bir karar verme ya<br />

da teknik bir problem çözme süreci olarak<br />

mekânsal planlama da şu son yirmibeş yıl<br />

içerisinde kendisini bu ataktan koruyamadı.<br />

Sosyal bilimler içerisinde, belki de, en<br />

fazla hırpalanan müessese planlama oldu.<br />

Altın çağında, devletin piyasaya bir müdahale<br />

aracı olan planlama, devletin ufalanması<br />

ile birlikte, önce ayağının altındaki<br />

halının çekilip alınması neticesinde “kamu<br />

yararı” ilkesine yabancı kaldı, ve sonra da,<br />

doğal olarak, projeler halinde bu kere bizzat<br />

kendisi ufalandı. Elbette, her disiplin<br />

böyle bir kriz durumunda kendisini sorgulama<br />

fırsatını da bulabiliyor. Nitekim,<br />

planlama ile iştigal edenler de kendi öz-disiplinlerine<br />

yeniden bakmaya yöneldiler.<br />

Althusser, bir bilimin krize maruz kalması<br />

halinde, o bilim alanında duranların genellikle<br />

üç farklı tepkide bulunduklarını<br />

söyler. Birinci tepki, bilimsel alanı terk etmeden<br />

ve krizi bilimin değil de alanın, en<br />

nihayet, aşılması gereken bir problemi olduğunu<br />

kabul ederek karanlıkta ilerlemektir.<br />

İkinci tepki, bütün inançlarını yitirerek,<br />

dolayısıyla alanı terk ederek ve krizi dışarıdan<br />

kullanarak felsefe imalatına kalkışmaktır.<br />

Üçüncü tepki ise, belki yine felsefe<br />

yapmaktır, ama bilime olan inancı yitirmeden,<br />

alanı bütünüyle terk etmeden, ve en<br />

önemlisi, pratiğin gücüne başvuran bir<br />

eleştirellik ile birlikte bilimsel bir bilim felsefesi<br />

imal etmeye koyulmaktır.<br />

Cornell Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama<br />

Bölümü Öğretim Üyesi olan Forester,<br />

daha ziyade bize Althusser’in tanımladığı<br />

üçüncü tepkiyi çağrıştıran son yazılarını<br />

biraraya getirdiği bu kitabında dört bölüm<br />

örgütlemiş. Bölümlerin temel iddialarına<br />

geçmeden önce, Forester’ın, bütün yazıla-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!