19.12.2017 Views

dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

235<br />

Hint hilafet hareketi<br />

Halifeliğin kaldırılması Arap dünyasında, özellikle de Mısır’da bu makamı sahiplenme<br />

ve üstlenme yolunda dinamik bir atmosferin oluşmasına zemin hazırlarken,<br />

İslâm dünyasının bir başka önemli bölgesi olan Hindistan’da Türkiye’nin<br />

girişimi ciddi bir hayal kırıklığına bağlı olarak sancılı bir dönemin başlamasına<br />

yol açtı. Çünkü halifeliğin kaldırılması Hint Müslümanlarının Altkıta’da<br />

uzunca bir zamandır devam eden özerklik mücadelesinin daha fazla sürdürülme<br />

imkanlarının, özellikle “moral” açıdan yok olması anlamına gelmekteydi.<br />

1919 ile 1924 arasında beş yıl süren Hilafet Hareketi, Hindistan’ın bağımsızlığı<br />

için Hindularla işbirliği ve koordinasyon halinde İngilizlere karşı mücadele<br />

eden Hint Müslümanlarının bir etkinliğiydi. 39 Bununla birlikte bu mücadeleye<br />

atılmalarında böylesi bir “ulusçu” etkenin ötesinde daha motive edici gibi<br />

görünen bir başka amaç gözetilmekteydi. Bu, hareketin adının açık biçimde<br />

simgelediği gibi hilafet ile ilişkiliydi. Hint Müslümanları Osmanlı halifesini<br />

Birinci Dünya Savaşı sonrasında İstanbul’da Avrupalı işgal güçlerinin elinde<br />

düştüğü aciz durumdan kurtarmayı, Hindistan’ın bağımsızlığı idealine eklemlemişlerdi.<br />

Savaş sonrası günlerde Hindistan’da kargaşa dolu bir durum söz konusuydu.<br />

Hint Ulusal Kongresi Gandhi’nin öncülüğünde İngiliz sömürge yönetimine karşı<br />

“İşbirliğinden Kaçınma” şeklinde ifade edilen bir politika izlemeye karar vermişti.<br />

Başlangıçta sömürge yönetiminin Altkıta’yı ilgilendiren bazı konulara ilişkin<br />

yanlış tasarruflarını yeniden gözden geçirmeye zorlamayı hedefleyen bu girişim,<br />

giderek bağımsızlık amacına doğru evrilmişti (Sinha, 1972: 105-107). Bu<br />

dönemde Müslümanlar arasında öne çıkan Muhammed ve Şevket Ali Kardeşler<br />

ile Ebu’l-Kelam Azad, bir yandan Müslümanları yakından ilgilendiren Osmanlı<br />

ve hilafet sorununa oluşturulmuş bir komite bünyesinde Hint Müslümanlarının<br />

dikkatini çekerken, 40 diğer taraftan da Gandhi ile yakın temas içinde Müslümanları<br />

Hindu “kardeşleri” ile birlikte sömürge yönetimine karşı mücadeleye<br />

yönelterek “İşbirliğinden Kaçınma” hareketine destek vermekteydiler. Gandhi<br />

de sömürge yönetiminden istekleri arasında başından beri Hint Müslümanlarının<br />

çok hassas oldukları “Osmanlı topraklarının savaş öncesi durumunun korunması<br />

ve Hilafet şehri İstanbul’a dokunulmaması” konusuna yer vermektey-<br />

39 Başlangıç noktası Aralık 1918 olarak kaydedilmekle birlikte, 1919 içerisinde bir “Merkez Komite”<br />

etrafında Hindistan’ın pek çok bölgesinde oluşturulan Hilafet komiteleri ile Hareket’in etkinlik<br />

sürecine girdiği söylenebilir (Özcan, 1997: 237-238).<br />

40 Özellikle Muhammed Ali’nin 1. Dünya Savaşı sonrasında Hilafet Komitesi’nin başkanı olarak<br />

Avrupa’da başta İngiltere olmak üzere ülkeden ülkeye dolaşıp Osmanlı devletine karşı izlenecek<br />

politikada ve alınacak kararlarda Müslümanların hassasiyetlerine ve hissiyatlarına dikkat<br />

yöneltilmesi yolundaki girişimlerini burada kaydetmek gerekmektedir (bu konuda bkz. Öke,<br />

1991: 48-57).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!