19.12.2017 Views

dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

34<br />

SELÇUK ESENBEL<br />

göre vardı; ayırımın fark edilmesi bence modern bireyin kimliğinin özelliği.) ya<br />

da bunun rahatça ortadan kalkması değil sorun. Geleneksel-yerel / rasyonel ayrımının<br />

yeni Batı ayrımına ‘ayak’ uydurmaya mecbur kalması -buna deformasyon<br />

/ mutasyon da denilebilir- ve kimlik anlayışı ile uyumlu yapılması sorunu;<br />

işte bu ‘çifte tansiyonu’ yaratmakta. Belki de onun için Japonlar ve Türkler, kültür<br />

tutarlılığı olmayan iç odalarda rahat etmekteler. Meici aristokrasisi üzerine<br />

yazdığı son kitabında Lebra, Japon aristokrasisinin, Meici devrinden itibaren<br />

Batılılaşmayı veya Batılı gibi olmayı nasıl içselleştirmek zorunda kaldığını ve bu<br />

sürecin kişiler üzerinde yarattığı bazı psikolojik, sosyal sorunları tartışmaktadır.<br />

Bu tür bir çalışmanın Osmanlı Türk seçkin zümresinin üyeleri için yapılmasının<br />

zihin açıcı olacağı aşikârdır.<br />

Toplumların “gelenek”lerinin modernleşmenin yarattığı gerilimler karşısında<br />

kalan bireye güven veren bir duygusal sığınak olduğunu öne süren modernist<br />

savların tersine, Japonya ve Türkiye’deki birey, rasyonelin Batı ve moderniteyi<br />

temsil etmesine karşı, duygusalın Doğu ve gelenekte aranması gibi basit bir ikilem<br />

yerine, modernleşmenin kamu alanında yarattığı gerilimlere karşı, özel içsel<br />

alanlarında, kültürel sınırları daha az tanımlanmış alternatif eklektik kültürel<br />

ortamlarda duygusal sığınak buldular.<br />

Ancak her iki toplumun Batılılaşma serüveni boyunca bu süreçte savrulan<br />

seçkin aydın ve düşünürler arasından psikolojik sorunlarından ötürü intihar<br />

edenlerin, Beşir Fuad veya Mişima Yukio örneklerinde görüldüğü gibi intiharlarını<br />

bazen kültürel kimlik meselelerine bağlamaları, bu toplumların çağdaş birey<br />

psikolojisinin oluşumunda, Batı ve yerli kültür karışımının getirdiği bir gerilimin<br />

bilincinin mevcudiyetini bize ima etmektedir. Geriye bakıldığında, Meici<br />

Japonları ve Osmanlı Türkleri’nin bu kültür ikilemi deneyimi içinde, bu ikilemi<br />

derinden yaşayan bireylerin kendilerini en emniyette ve rahat hissettikleri yer,<br />

büyük bir ihtimalle, evlerinin herhangi bir kültür tutarlılığı tanımayan, karmaşık<br />

yapılı, “melez kültür ortamları olan” iç odalarıydı ve muhtemelen halen de<br />

öyledir.<br />

KAYNAKÇA<br />

Adıvar, Halide Edib (1922 [1973]) Ateşten Gömlek, Atlas Kitabevi, İstanbul.<br />

Ayata, Sencer (1988) “Statü yarışması ve salon kullanımı”, Toplum ve Bilim, 42, Yaz. 5- 25.<br />

Chamberlain, Basil (1904 [1985]) Japanese Things, Charles E. Tuttle and Co., Tokyo.<br />

Çizgen, Engin (1989) Fotoğrafçı Ali Sami 1866-1939, Haşet Kitabevi, İstanbul.<br />

Dirlik, Arif (1999) “Tarihte ve bellekte devrimler: Tarihsel perspektiften Kültür Devrimi’nin politikası”,<br />

Toplum ve Bilim, 80, Bahar, 36-71.<br />

Duben, Alan (1985) “Nineteeth and twentieth century Ottoman-Turkish family and household<br />

structure”, Türk Toplumunda Aile içinde, Türkiye Sosyal Bilimler Derneği, Ankara.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!