19.12.2017 Views

dergi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ZAMAN: MODERN VE POSTMODERN 193<br />

sonsuzluğun sayılabilir bir imgesidir. Bütün şeylerin ve biçimlerin sayı olduğu<br />

doktrini, evrenin kanununun yani düzenin, dengenin ve uyumun da sayı olduğunu<br />

bildiriyordu. Bu görüşle birlikte zamanın, tarihinden gelen üç klasik zaman<br />

modeli oluşmaktadır (Fraser, Lawrence ve Haber, 1986: 24):<br />

1- Zaman, bizim algılama tarzımıza hizmet eden bir yanılsamadır (Parmenides).<br />

2- Zaman, bütünüyle gerçek dışı değildir, ancak sadece kendisi değişmeyen<br />

şeylerin hareketli bir temsiliyetidir (Platon).<br />

3- Zaman, sayılabilen hareketin, sayılabilir bir parçasıdır (Aristoteles).<br />

Aristotelesçi astronomi, zamanın döngüsel ve doğrusal ifadesinden başka bir<br />

seçeneğe izin vermemekteydi.<br />

Ortaçağ’da ise, nesnel doğa zamanı ile öznel insani zaman arasında bir ayırım<br />

yapılmamış, her ikisi de Tanrısal yaradılıştan türetilmiştir. Antik çoktanrıcılık<br />

ve çok merkezcilikten vazgeçilmesiyle birlikte, zamanın evrensel olduğu kabul<br />

görmeye başlamıştır. Tüm Tanrısal, insani ve doğal düzenlerin birliği her<br />

yerde uygulamaya konulup onaylandıktan sonra, genel geçer bir zaman hesabı<br />

ve zaman ölçümü yapabilmek mümkün olmaya başlamıştı (Borst, 1997: 20) Bu<br />

dönemdeki yerleşik Kurtuluş Zamanı inancı ise, Hıristiyan olmayanları (ötekileri)<br />

bu kurtuluşun adayları olarak görme anlamında içine dahil edici bir nitelikteydi<br />

(Fabian, 1983: 26).<br />

Tek tek saatlerin Hıristiyanlar için önem kazanmasında (MS 540) Tanrıya ibadetin<br />

kişisel düzenliliği ve özdenetimi önemli oldu. Herkesin Su ya da Güneş<br />

saatine bakar olmasıyla birlikte ibadet zamanlarının hesabı, kısmen kişilere bırakılmıştı<br />

(Borst, 1997: 30). Yine de durağan bir uyum içindeki tutucu bir evren<br />

algılayışının yaygınlığında, zaman hesabı, sadece yüksek rahiplerin ve alimlerin<br />

gizli alanıydı: zamanın basitçe ölçülmesinden ziyade hesaplanması, insana saygınlık<br />

kazandırıyordu. Zamanın uzun vadeli hesaplanması anlamındaki Compotus,<br />

karışıklığın ve keşmekeşin içindeki bilgece bakışın simgesi bir uğraş haline<br />

gelmişti (Borst, 1997: 33). Yunan antikitesinden kaynaklanan ve Hıristiyan-<br />

Yahudi geleneği tarafından da tercih edilen görüş, evrenin mutlak ve kaçınılmaz<br />

ilkelerinin sayısal ve zamansız (timeless) oluşuydu. Kozmozun düzeninin dünyevi<br />

göstergeleri, sayılardı (Fraser, 1986: 8).<br />

Ortaçağ’da dünyevi şimdiki zamanın kabul edilmesinin bedeli, tinsel mesafe<br />

ve bütünsel bakıştan vazgeçmekti. 9. yüzyılda, zamanın yapay olarak oluşturulması<br />

ve mekanik olarak ölçülmesi yerine, gökten dindarca gözlemlenmesi ve<br />

bilgece hesaplanması kavrayışı geçerliydi (Borst, 1997: 48) 11. ve 12. yüzyıllara<br />

gelindiğinde zamanın, kozmik bir döngü olarak kavranması yerine, özünde tek<br />

bir An olarak kavranması yaygınlaşmaya başlamıştır (Borst, 1997: 71). Aktif çalışma<br />

içinde olanlar, giderek zaman darlığından yakınır hale gelmişlerdir.<br />

Giderek, Ortaçağ’ın dinî ve nitel zamanı ve Tanrı’nın ebedi gerçeği olarak zaman,<br />

maddi- nicel zamana ve insanlar arasında bağlantı kuran toplumsal zama-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!