19.12.2017 Views

dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN İLK YILLARINDA EVİŞİNİN RASYONELLEŞMESİ 59<br />

te söylemi hakkında süregiden diyalogda enstitü öğrencileri de aktif bir biçimde<br />

yer alıyorlardı. 1930’ların ortasında İzmir Cumhuriyet Kız Enstitüsü’nde öğrenci<br />

olan İncila Yar, 1936 okul yıllığında “Modern Hane Yönetimi: Evde Taylorizm”<br />

başlıklı bir makale yayınladı. Kaynak olarak L’Organisation Menagere adlı Fransızca<br />

bir metni kullanan İncila şöyle yazıyordu:<br />

Taylorizm prensipleri bu gün bir ilim haline giren ev idaresinde çok ehemmiyetli bir<br />

yer tutmaktadır. . . . Bu prensiplerin memleketimizde de kullanılmasını temenni ederim.<br />

Ve ümit ederim ki artık bizim ev kadınlarımız da islerinin karşısında şaşırmayacaklar,<br />

onları kafalarını işleterek başaracaklardır (Yar, 1935-36: 40,42).<br />

Türk kızlarına ev işlerinde “akıllarını kullanmayı” öğretmek enstitülerdeki ev<br />

ekonomisi derslerinin başlıca amacıydı. Enstitü yıllığına katkıda bulunan başka<br />

bir genç yazar, Nezihe esefle “dünün kadını”nın . . . “Kafasız, kuş beyinli, dar<br />

ufuklu” olduğunu yazıyordu (Nezihe, 1935-36: 12). Epey farklı bir yolla İncila da<br />

“modern Türk kadını”na “Şimdiye kadar Endüstride kullanılan iş verimi esaslarını,<br />

kadın evinde zekası ile tatbik etmelidir” tavsiyesinde bulunuyordu (Yar,<br />

1935-36: 41). Nezihe, “geleneksel” evlerin aksine, “modern ev “zekaların mezarı<br />

değildir” vurgusunu yapıyordu (Nezihe, 1935-36: 13).<br />

“Aklın” kullanılmasını önerirken enstitü öğretmenleri ve öğrencileri gündelik<br />

faaliyetlerin yerine getirilmesinde “bilimsel” bir yol öngörüyorlardı. Kızların<br />

teknik eğitimi üzerine yazılmış bir hükümet belgesine göre Akşam Kız Sanat<br />

Okulları : “Evlenmiş, çoluğa çocuğa karışmış yetişkin kadınlara, evlerini daha<br />

pratik ve ileri bir teknikle idare edebilmelerini, çocuklarını ‘fenni’ bir bakımla<br />

büyütebilmelerini sağlamayı” amaçlamaktadır (Kız Teknik Öğretim). Ancak çocuk<br />

bakımında yalnızca şehirli kadınlar yeniden eğitilmeyecekti. Aynı hükümet<br />

belgesi “büyük çoğunluğu köylü olan vatandaşlarımızın da bu eğitim ve öğretimi<br />

sağlayan teşkilattan geniş ölçüde faydalandırmanın lüzumuna şüphe yoktur”diyordu<br />

(age.). “Köy kadınları gezici kursları, köylü kadınlara ve kızlara temizliği,<br />

çocuğa sıhhi ve fenni bir şekilde bakmayı, basit, ucuz fakat güzel bir şekilde<br />

giyinmeyi; kocasını, çocuklarını giydirmeyi, evini iyi şekilde idare etmeyi<br />

ve tertiplemeyi öğretmek ve onları fena alışkanlıklardan kurtarmak görevini<br />

üzerine almıştır” (age.).<br />

Daha “bilimsel” ev yapımı “en iyi tek yol”un standartlaştırılmasını gerektiriyordu.<br />

Bir Kız Enstitüsü yayını şöyle diyordu:<br />

Bugünkü ileri cemiyetin bütün işleri gibi ev işleri de, artık annelerden gelişi güzel öğrenilmeyecek<br />

kadar mütekamil bir hale gelmiş; elbise, çamaşır, nakış, şapka gibi bütün<br />

kadın eşyalarının meydana getirilmesi, artık geniş bir bilgi ve teknik işi olmuştur<br />

(Kız Enstitüleri ve Sanat Okulları Sergisi: 32).<br />

Kız Enstitüleri işte bu (yeni) ev yapımı “tekniğini” Türk kadınları arasında<br />

yerleştirmek istiyordu. İncila Yar, Gilbrethler’in tuğla dizimi gibi endüstriyel bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!