19.12.2017 Views

dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

265<br />

Öte yandan Fatmagül Berktay, Behice Boran ile ilgili çalışmasında bu güçlü<br />

ve öncü kadının hakkını teslim eden, ancak onu var eden dönemin cinsiyet körlüğünü<br />

eleştirmekten çekinmeyen bir çalışma sundu. Özellikle Behice Boran’ın<br />

sosyolog kimliğiyle yazdığı Toplumsal Yapı Analizleri’nde, daha 1945’te, kadın<br />

meselesini görmeye olanak tanıyan bir bakış açısını benimseyebilmesine karşılık,<br />

siyasî kimliğinin öne çıktığı Türkiye’de Sosyalizmin Sorunları adlı kitabında<br />

bir tek kez bile ‘kadın’ kelimesini kullanmamış olmasına yönelik tespit ilginç ve<br />

kafa açıcıydı.<br />

Sempozyumda bir de film gösterimi gerçekleştirildi. Funda Şenol, Berrin Balay<br />

ve Ersan Ocak’ın birlikte hazırladıkları bu film, Cumhuriyet’in ilk yıllarında<br />

yaşamış Ankaralı kadınlarla yapılan sözlü tarih görüşmelerinden oluşuyordu.<br />

Videonun kadın çalışmalarına sunduğu olanakları düşünmemizi sağlayan bu<br />

filmde kadınlar, çocukluklarını, okul günlerini, genç kızlıklarını ve evliliklerini<br />

anlatıyorlar. Berrin Balay, seçilen her kadının seçilmeyeni dışlaması ve soruların<br />

insanları yönlendirmesi noktalarında sözlü tarihin; kamera, ışık ve mikrofonun<br />

insanları rahatsız etmesi ve metin okumalarına açık olması noktalarında<br />

videonun handikaplarının farkında olduklarını belirtti. Funda Şenol ise bu görüşmelerden<br />

Cumhuriyet Ankarası’nda kız çocukların ve kadınların, aile ile<br />

devlet arasında sıkıştıkları, göreli özgürlüklerini okulda yaşadıkları ve kendi hayatlarının<br />

öznesi olamadıkları şeklinde sonuçlar çıkartılabileceğini söyledi. Bu<br />

örnek çalışma üzerinden, sözlü tarih ve video tekniklerinin bir arada kullanılmasının,<br />

sosyal bilimler alanında yeni alanlar açacağını söylemek mümkün.<br />

Burada değinemediğimiz daha pek çok tebliğ var. Sempozyuma gönderilen<br />

tebliğlerin çokluğu, farklı disiplinlerden kadınların, kadın meselesine duyarlı<br />

hale geldiklerini göstermesi açısından anlamlı. Ancak, kadınları çalışmanın, feminist<br />

bir bilincin yeterli bir koşulu olmadığını belirtmeye gerek yoktur sanırız.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!