Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
196<br />
ÇİLER DURSUN<br />
düşünsel alan yaratmaktadır (Anderson ve Wood, tarihsiz: 60-61). Marksist kuramlardaki<br />
ilişkisellik, kapitalizmin bin yılın sonundaki aşaması ile postmodern<br />
kuramın güçlenmesi arasında nedensel olarak kurulmaktadır. Dolayısıyla zaman<br />
kavrayışının farklılaşmasıyla da benzeri bir ilişki kurulmaktadır.<br />
Giddens ise, modern dünyayı biçimlendiren ana dönüştürücü güç olarak kapitalizmi<br />
alan Marksist yaklaşımların yetersizliğine dikkat çekmektedir (Giddens,<br />
1994: 18). Bu yaklaşımlarda, modernliğin toplumsal düzeni, hem ekonomik sistemi<br />
açısından hem de diğer kurumları açısından kapitalist olarak görülür. Durkheim’ın,<br />
modernliği endüstriyalizmin etkisinde incelemesinin ve Weber’in de<br />
modernliği bürokratik rasyonelliğin etkisi altında incelemesinin de aynı ölçüde<br />
yetersiz açıklamalar olduğunu belirten Giddens, bu olguları birbirini dışlayan kategoriler<br />
olarak görmek yerine, modernliği, kurumlar düzeyinde çok boyutlu ve<br />
bu üç gelenek tarafından da belirlenen unsurların ayrı bir rol oynamasıyla karakterize<br />
edilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir (Giddens, 1994: 19-20). Onyedinci<br />
yüzyıldan bu yana dünyayı etkisi altına alan bir yaşama ve örgütlenme biçimi<br />
olarak modernliğin dinamizminin kaynaklarını ise şöylece belirlemektedir:<br />
Modernliğin dinamizmi, zaman ve uzamın ayrılmasından ve toplumsal yaşam içinde<br />
kesin bir zaman-uzam dilimlendirilmesini sağlayacak biçimlerde yeniden birleşmelerinden;<br />
toplumsal sistemlerin yerinden çıkarılmasından (bu zaman- uzam ayrılmasıyla<br />
ilgili etmenlerle sıkı ilişkisi olan bir olgudur); ve toplumsal ilişkilerin, bireylerin ve grupların<br />
eylemlerini etkileyen sürekli bilgi girdilerinin ışığında düşünümsel olarak düzenleme<br />
ve yeniden düzenleme sürecinden kaynaklanmaktadır (Giddens, 1994: 22).<br />
Modernliğin zaman ve uzamla ilişkisini, toplumsal sistemlerin yerinden çıkarılması<br />
bağlamında kuran Giddens’a göre, toplumsal ilişkilerin yerel etkileşim<br />
bağlamlarından kaldırılması ve sonsuz uzunluktaki zaman-uzam boyunca<br />
yeniden yapılandırılması olarak yerinden çıkarma, zamanın (mekanik saat ve<br />
standart takvim ile) uzamdan ayrılmasını ve uzamın da yerden (keşifler ve haritacılık<br />
ile) ayrılmasını içermektedir. Bu diyalektik süreç, zaman ve uzamın aşırı<br />
bir eşgüdümüne dayandırılmasını zorunlu kılmaktadır (Giddens, 1994: 25-26).<br />
Giddens, iki tür yerinden çıkarma düzeneği arasında ayrım yapmaktadır: Simgesel<br />
işaretlerin yaratılması ve uzmanlık sistemlerinin kurulması (Giddens,<br />
1994: 27). Bir simgesel işaret olarak para, zamanla sıkı biçimde ilişkilendirilmektedir.<br />
Bir zaman-uzam uzaklaştırması aracı olarak görülen paranın uzamsal<br />
gücü, Simmel tarafından şöylece karakterize edilmektedir:<br />
Mülk ve sahibine, aralarındaki uzamsal uzaklık yoluyla geniş bir bağımsızlık ya da diğer<br />
deyişle, özdevingenlik sağlamayı garanti edecek tek şey, bir girişimin kazancının<br />
başka bir bölgeye kolaylıkla aktarılabilecek bir biçim almasıdır. Paranın uzaklıklar üzerinde<br />
bir köprü oluşturabilme gücü, mülk sahibi ve mülklerinin...ayrı yerlerde varolabilmelerine<br />
olanak sağlar (aktaran Giddens, 1994: 29).