19.12.2017 Views

dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

30<br />

SELÇUK ESENBEL<br />

devrinin Batı tipi yaşam için, Japonlar arasında ortak olarak paylaşılacak bir<br />

çağdaş selam usulüdür. Gene çağdaş Japon kavramı, çağdaş kendi ve çağdaş<br />

Batı için ayrı çağdaş adab-ı muaşeret kurallarının icadından oluşan bir olgudur.<br />

Ve ayrı iki dünyadır. Bu iki dünya arasında geçiş ise ancak etnik bir ayırıma göre<br />

mümkündür. Meici döneminde, biraz kinaye ve şaka ile Batılılar’ın fark ettiği<br />

bazı çelişkili, biraz da komik, durumlar yaratabilmektedir. Örneğin, Meici beyi,<br />

hanımı kimono ile giyimli iken onun önünde “Şarklı” bir erkek gibi yürürken,<br />

hanımı Avrupai giyimli ise “Avrupai” bir erkek gibi yanında ve kol kola yürümektedir.<br />

Öte yandan, Meici adab-ı muaşeret kitapları, Japon adab-ı muaşeretinin<br />

temelindeki kilit kavram olan muaşeret, insanlar arasındaki erdemli ilişkilerin<br />

yani ahlâkın görünüşüdür öğretisine sadık kalırken, aynı kitaplar, Avrupa<br />

adab-ı muaşeretini tanıtırken, bunları ahlâk dünyasından ayrı yeni davranış biçimleri<br />

olarak ele almakta, Batı insanı ile olan adab-ı muaşeret ilişkisini genellikle<br />

çağdaş dünyanın gereği, rekabet için gerekli vesaire gibi, faydacı bir yaklaşımla<br />

meşru kılmaktadır.<br />

Osmanlı Türkiyesi’nde adab-ı muaşeret<br />

Japonya örneğinde görüldüğü gibi Osmanlı Türkleri’nin 19. yüzyılda geliştirdikleri<br />

çağdaş Osmanlı görgü anlayışı da kendine özgü bir ikilemi yansıtmaktadır.<br />

Osmanlı görgü kuralları hakkında, reigi’nin Çin ve Japon geleneğinde sahip<br />

olduğu hacimli literatür mevcut değildir. Ancak Osmanlı dünyasında da din ve<br />

Uzakdoğu’da olduğu gibi adap, İslam geleneğine uygun bir şekilde, sadece iyi<br />

davranışı tanımlamakla kalmayan, kültürlü, iyi yetiştirilmiş, ahlâklı ve nazik anlamlarını<br />

içeren, etik boyutu zengin bir kavramdı. Osmanlı adabı, otoriteyi temsil<br />

eden büyüklere, yaşlılara hürmeti emrediyordu. Bir kişi otorite sahiplerine<br />

arkasını dönemezdi. Osmanlı selamı, üst konumdaki kişilere gösterilecek temenna<br />

idi. Yaşlıların elini öpmek, üst konumdaki kişiler veya mahremiyet gereği<br />

kadınlarla konuşurken yüze bakmamak, el ve ayakların görüşten uzak tutulması,<br />

adab-ı muaşeretin gereği addediliyordu. Geleneksel ev adabı, sedirler<br />

üzerinde oturmak, evde ayakkabı çıkartmak, bağdaş kurmak gibi vücut davranışlarından<br />

müteşekkildi. 19. yüzyılın sonlarında sarayın ilk fotoğrafçısı Ali Sami,<br />

bir fotoğrafında kendi aile mensuplarını ideal bir Oryantalist ortamda resmetmektedir.<br />

Tarihî Türk kıyafetleri içinde kadınlar yerde otururken, erkekler<br />

duvara dayalı divanda bağdaş kurmuş oturmaktadır. Edepli bir tavır içinde görünen<br />

aile fertleri, her ne kadar poz verilmiş bir fotoğrafın teatral karakterini taşısalar<br />

da, geleneksel Osmanlı Türkünün davranışlarında istenen adaba uygun<br />

havayı güzel yansıtmaktadırlar. 7<br />

7 Osmanlı’da adap, had, terbiye ve adab-ı muaşeret için Ohtuska, 1990; Gabrieli, 1960; Türk ailesinin<br />

fotoğrafı için Işın, 1987a 1987b; had için Shaw ve Shaw, 1977: 166.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!