19.12.2017 Views

dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

208<br />

ÇİLER DURSUN<br />

mekâna ilişkin büyük modern projedir” (Bauman, 1998: 282). Günümüz durumunun<br />

modernlik olarak da etiketlenebileceğini ima edenler ise çağdaş küresel<br />

mekânın, modernitenin şimdisi olarak ele alınması gerektiğini belirtmektedirler<br />

(King, 1995: 119).<br />

Bütün çeşitliliği içinde postmodern yaklaşımın mekâna verdiği önemin, kapitalizmin<br />

mekânsal engelleri kendisi için ortadan kaldırdığı bir döneme denk<br />

düşmesi, Harvey ve Jameson gibi kuramcılar kadar postmodern kavrayış içinde<br />

yer alan kimi düşünürlerin de dikkatini çekmektedir. Doreen Massey, Harvey’in<br />

mekânları kesen hareket ve iletişime gönderme yapan terimi olan zaman-mekân<br />

sıkışmasından hareketle bir iktidar geometrisi kavrayışı önermektedir<br />

(Massey, 1993). Bu görüşünde, farklı sosyal gruplardan olan insanların, mekânsal<br />

akış ve bağlantılara farklı tarzlarda yerleştirildiğine dikkat çekerek, sadece<br />

kimin hareket ettiği ve kimin etmediği üzerinde değil, bu akış ve hareketle ilişkili<br />

iktidar üzerinde durmayı da önermektedir (Massey, 1993: 61). Ona göre bazı<br />

grupların hareketliliği ve denetimi, diğerlerini etkin bir şekilde güçten düşürmektedir.<br />

Bazı grupların zaman-mekân sıkışması diğer grupların iktidarının altını<br />

oymaktadır: “Bu en iyi biçimde emek-sermaye arasındaki ilişkide kurulmuştur.<br />

Sermayenin dünyayı dolaşma yeteneği giderek, görece hareketsiz işçilerle<br />

ilişkisinde onu güçlendirmektedir” (Massey, 1993: 62).<br />

Binyılın sonunda yaşanılan rastlantısallık, belirsizlik ve bulanıklık ve bunların<br />

kuramlarıyla birlikte ele alındığında, içinde bulunulan durumu “yeni Ortaçağ”<br />

olarak adlandıran Alain Minc, mekânsal düzenlemeler ile iktidar arasındaki<br />

ilişkiyi doğrudan pazarlar üzerinden kurmaktadır. Minc, ilk ortaçağ döneminde<br />

bulanıklık ile belirsizliğin iki boyutlu bir mekân ölçeğinde, yani toprakların<br />

ve kaba saba bir iktidarın elde edilmesi mücadeleleriyle hüküm sürdüğünü<br />

belirtirken, yeni Ortaçağ olarak adlandırdığı günümüz kapitalizminin mekânsal<br />

stratejisini ise şöyle belirtmektedir: “(belirsizlik ve bulanıklık) İkinci Ortaçağla<br />

birlikte, bu kez potansiyel, mitolojik, gerçek, sembolik gibi nitelikleri içeren sayısız<br />

boyutlu bir mekân içinde bütün güçleriyle geri geliyorlar” (Minc, 1995: 63).<br />

Anlatmak istediği, pazarların geçmişte birer mekân olarak denetlenmesiyle aşılan<br />

belirsizlik ve bulanıklığın, artık pazarların zaman olarak denetlenmesiyle,<br />

kâr maksimizasyonunun bir engeli olmaktan neredeyse çıkmıştır. Hareketin ve<br />

devinimin sayısı anlamındaki zaman ise, sermaye hareketlerinin nesnel sınırlarını<br />

yaratmaktadır. Zamanın, sermayeye tabi kılınmasının bu en köktenci/devrimci<br />

aşamasında, sermayenin sınır tanımaz akışkanlığında, insanları bulundukları<br />

mekânla geçici de olsa sabitleme kuramlarının ve uygulamalarının bir<br />

anlamı vardır: Sömürünün yönünü, hızını ve mekânını belirlemeye egemen<br />

olabilmenin dayanılmaz hafifliği tarafından ve akılcılık temelinde gerçekleştirilirken,<br />

zamanın ilerleme, geçmiş ve gelecek duygusu anlamındaki öznel deneyimlenmesini<br />

aşındıran burjuva ideolojisini de eleştirmektedir (Harvey, 1998:<br />

265-269). Harvey, mekânın bütün “yeniden dirilişine” karşın, aslında başlangıç-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!