19.12.2017 Views

dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ZAMAN: MODERN VE POSTMODERN 197<br />

İnsan ve zamanın toplumsal örgütlenmesindeki değişmelerin, parasal ekonominin<br />

gelişimiyle yakın ilişkisinin iki genel niteliğini, Harvey’in saptaması<br />

açığa vurmaktadır.<br />

Birincisi: Para, zaman ya da mekân konularında maddi pratikleri, biçimleri ve anlamları<br />

tanımlayanlar, toplumsal oyunun temel kurallarını tanımlıyorlar. Paraya, zamana<br />

ve mekâna kazandırılan cisimleşme ve atfedilen anlam, toplumsal iktidarın korunmasında<br />

az-buz önem taşımaz... İkinci sonuç ise şudur: Parasal hedeflerin izlenmesi, mekânın<br />

ve zamanın niteliklerinde değişiklikler yaratabilir. Eğer paranın zaman ve mekândan<br />

bağımsız bir anlamı yoksa, o takdirde zaman ve mekânın kullanılış ve tanımlanış<br />

biçimlerini değiştirmek suretiyle kâr (ya da başka türden çıkar) arayışına girmek<br />

her zaman için mümkündür (Harvey, 1997: 255-258).<br />

Sınırlar arası akışkanlığa özellikle 1970’lerden beri süregiden teknolojik devrim<br />

ile ulaşan ve küreselleşen kapitalizmin bu yeni aşamasında, parasal hareketlerin<br />

ve akışkanlığın gücünde önüne geçilmez bir artış yaşanmaktadır. Giddens bu yeni<br />

durumun görünümünü, günümüzde “mal para”nın, bir bilgisayar çıktısına rakamlar<br />

olarak aktarılabilen saf enformasyon biçimini almasıyla temsil edildiği<br />

araçlardan bağımsız duruma gelmesi olarak vurgulamaktadır 4 (Giddens, 1994:<br />

29). Ona göre, paranın zaman-uzamla ilişkisi, bir akış olarak değildir; anındalık ve<br />

ertelemenin, varlık ve yokluğun birbirine bağlanmasıyla zaman ve uzamı paranteze<br />

almanın bir aracı olma ilişkisidir (Giddens, 1994: 30). Harvey’e göre ise, para<br />

ve zaman-uzam ilişkisi bir “devir” ilişkisidir. Sermayenin devir süresi çok önemli<br />

bir niceliktir. Dolaşıma sokulan sermayenin geri kazanım hızı yükseldikçe, kârın<br />

maksimizasyonu da yükselecektir (Harvey, 1997: 258). Harvey, bu amaçla kapitalist<br />

modernizasyonun, ekonomik süreçlerde ve dolayısıyla da toplumsal hayatta<br />

büyük ölçüde tempo artışına ve hızlanmaya gereksindiğine dikkat çekmektedir.<br />

Kapitalist sistemin hıza bağımlılığına başka bir vurgulamayı, Paul Virilio yapmaktadır.<br />

Virilio’ya göre<br />

zenginliğin nitelik değiştirmesiyle açığa çıkan şey, yalnızca dünya ekonomisinin hızının<br />

değişmesidir; taşınır birimden saatsel birime geçiş, yani Zaman savaşıdır... Demek<br />

ki zenginliklerin, sermayeleştirmelerin, üretim biçimlerinin içinde bulundukları yalıtılmışlığın<br />

ortadan kalkması mübadelelere, serbest mübadeleye, hatta mübadelelerin<br />

toplumsallaştırılmasına değil, bunların kendi taşıtsal güçlerine, dinamik etkinliklerinin<br />

en yüksek düzeyine erişmek içindi (Virilio, 1998: 51-52).<br />

Hızı sistemin kendine içkin bir amacı olarak görmesiyle Harvey’den farklılaşan<br />

Virilio, iktidarı ise hızın aniden bir yazgı, bir ilerleme biçimi, bir uygarlık ha-<br />

4 Zamanın kendi içindeki dijitalleşmesini daha kavranabilir kılması açısından Halil Nalçaoğlu’nun görüşlerine<br />

başvuruyorum: “Mekanik saat, yapısı gereği özünde (temporalized) bir uzam; yani kadran<br />

denen şey üzerinde devinen akrep ve yelkovan sayesinde, sürekli dilimlere ayrılan ve bu yolla bize<br />

zamanı gösteren bir mekân... Dijital saat ise zamanı, hep bir artma ya da eksilme haline dönüştürüyor.<br />

Bu anlamıyla çağdaş zaman, artış ve eksiliş hareketleri ve bunun temsiliyeti bakımından çağdaş<br />

sermayeye son derece uyuyor. Şu lafları düşünelim: ‘IMKB’de bir günlük işlem hacmi xxx oldu.’

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!