19.12.2017 Views

dergi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kitap Tanıtımı<br />

Bir kuşağın<br />

otobiyografisi,<br />

İtalya 1968<br />

ESRA ÖZYÜREK<br />

LUISA PASSERINI<br />

AUTOBIOGRAPHY OF A GENERATION<br />

ITALY, 1968<br />

WESLEYAN UNIVERSITY PRESS 1996,<br />

ilk bask› GIUNTI GRUPPO<br />

EDITORIALE 1988.<br />

Türkiye, 1998’de üzerinden 30 yıl geçtikten<br />

sonra çevrilen Leopar’ın Kuyruğu<br />

ve Hoşçakal Yarın filmleriyle 68 kuşağı<br />

üzerine yeniden düşündü. İtalya’da 68 hareketi<br />

Türkiye’dekinden çok daha kapsamlı<br />

bir şekilde 1988 yılında değerlendirilmişti.<br />

Luisa Passerini’nin bu tarihte yazdığı Bir<br />

Kuşağın Otobiyografisi: İtalya, 1968 bu değerlendirme<br />

içinde en çok ilgi çeken kitap<br />

oldu. Sözlü tarih çalışmalarının gittikçe<br />

daha çok ilgi topladığı Amerika’da ise bu<br />

kitap 1996 yılında İngilizce’ye çevrilerek<br />

yayımlandı. Bu çalışmayı bir sözlü tarih<br />

çalışması olduğu kadar, aynı zamanda bir<br />

anı defteri, bir sosyal tarih çalışması ve bir<br />

roman olarak görmek mümkün. 68 ruhunun<br />

başkaldıran yapısına uygun olarak<br />

hiçbir yazı geleneğine uymadan serbest<br />

bir stilde yazılmış olan bu kitap, isyanlarının<br />

üzerinden 20 yıl geçen 68 kuşağının,<br />

hatıralarıyla, psikolojik durumlarıyla içinde<br />

bulundukları durumun sosyolojik ve<br />

psikolojik açılardan resmini çiziyor. Bu anlamda<br />

Bir Kuşağın Otobiyografisi 1968’e<br />

olduğu kadar, 1988’e de ait tarihi bir doküman.<br />

Kendi tanımıyla “kolektif otobiyografi”<br />

yazmak gibi zor ve daha önce pek denenmemiş<br />

bir işe kalkışan Passerini, bu çalışmasında<br />

hem 68 hareketine katılmış 30’un<br />

üzerinde kişiyle yaptığı röportajları hem de<br />

kendi bireysel hikâyesini kullanıyor. Kitabın<br />

çift sayılı bölümlerinde yaptığı röportajları<br />

incelerken, tek sayılı bölümlerde kendi bilinçaltını<br />

konu ediyor. Kullandığı bu tarz sayesinde,<br />

daha önce yazdığı ünlü Popüler<br />

Bellekte Faşizm kitabında tartıştığı bireysel<br />

ve kamusal alanlardaki karmaşık ilişkiyi başarılı<br />

bir şekilde ortaya koyuyor. (Fascism in<br />

Popular Memory, Cambridge U. P., 1987).<br />

Kitap, 68 kuşağına ait kişilerle yapılmış<br />

röportajlara dayansa da, kitabı geleneksel<br />

bir sözlü tarih çalışması olarak değerlendirmek<br />

zor. Örneğin bu kitabın benzer<br />

projelerin aksine, yazılmamış, silinmiş bir<br />

tarihi ortaya çıkarmak gibi bir amacı yok.<br />

Onun yerine yazar, 68 kuşağına ait belleğin<br />

-1988’de- kendi öznelliğini ve kimliğini<br />

oluşturmasındaki rolüyle ilgileniyor. Yazar<br />

bu niyetini şu sözlerle açıkça ortaya koyuyor:<br />

“Bellek, yaşanmış deneyimin canlı<br />

tonlarını anlatır. Ancak, beni ilgilendiren<br />

ne anlatıların canlılığı ne de gerçeğe olan<br />

sadakatleri, bu iki özellik de bu hikâyeleri<br />

1945 sonrası İtalya’nın sosyal tarihini incelemek<br />

için iyi bir ikinci derece kaynak yapardı.<br />

Onun yerine, beni çeken, belleğin<br />

kendi tarihini yaratmadaki ısrarcılığı, bu<br />

sosyal tarihten belki daha büyük, belki de<br />

daha küçük bir şey” (s. 23).<br />

Sosyal tarihten, daha mı büyük daha mı<br />

küçük olduğuna benim karar veremeyeceğim,<br />

ancak daha karmaşık olduğunu bildiğim<br />

bu çalışmasını yaparken Passerini<br />

kendi bilincinin olduğu kadar bilinçaltı<br />

belleğinin de tüm derinliklerini cesaretle<br />

araştırmaktan ve ortaya koymaktan kaçınmıyor;<br />

rüyalarından, arzularından, erkeklerle<br />

ve psikanalistiyle olan lişkilerinden<br />

söz ediyor. Okur, kitabın en başında yazarın<br />

anı defterinden alınmış, bir araştırmacının<br />

depresif ruh halini yansıtan parçalarla<br />

karşılaştığında ilk önce bunlardan ne<br />

TOPLUM VE B‹L‹M 84, BAHAR 2000

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!