27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

116<br />

haneddin Muhakkık-ı Tirmizî Konya’ya gelerek<br />

Mevlana ile buluştu; ona zahir ilimlerinde elde<br />

ettiği üstün dereceyi hâl (tasavvuf) ilimlerinde de<br />

kazanması gerektiğini söyledi. Bu tavsiye üzerine<br />

Mevlana, Seyyid Burhaneddin’e mürid oldu <strong>ve</strong> dokuz<br />

yıl hizmet etti.<br />

Seyyid Burhaneddin ilk buluşmalarından bir<br />

sene sonra Mevlana’yı zâhir ilimlerinde daha<br />

da ilerlemesi için Suriye’ye gönderdi. Halep’te<br />

Hallâviyye medresesine kaydolan Mevlana burada<br />

müderris olan Kemaleddin İbnü’l-Adîm’den dersler<br />

aldı. Aynı zamanda şehrin yöneticisi de olan<br />

İbnü’l-Adîm’in Mevlana ile özellikle ilgilendiği <strong>ve</strong><br />

gördüğü üstün kabiliyet sebebiyle ona medrese<br />

programı dışında da hususi dersler <strong>ve</strong>rdiği belirtilmektedir<br />

Halep’te ne kadar kaldığı bilinmeyen<br />

Mevlana’nın daha sonra Şam’a gittiği <strong>ve</strong> burada<br />

Mukaddemiyye-i Berraniyye medresesine kaydolduğu<br />

nakledilir. Arap dili <strong>ve</strong> edebiyatı, lügat,<br />

fıkıh, tefsir <strong>ve</strong> hadis gibi ilimler başta olmak<br />

üzere bütün aklî <strong>ve</strong> naklî ilimlerde icazet alan<br />

Mevlana öte yandan Şam’da Muhyiddin İbnü’l-<br />

Arabî, Sa’deddin-i Hammûye, Osman er-Rumî,<br />

Evhadüddîn-i Kirmânî, Sadreddin-i Konevî gibi<br />

ileri gelen şeyhlerle uzun müddet sohbetler etmiştir.<br />

Mevlana Şam’dan Konya’ya döndükten sonra irşad<br />

faaliyetlerinden geri durmadı; halka vaaz,<br />

medresede öğrencilere ders <strong>ve</strong> birçoğu yönetici<br />

<strong>ve</strong> ulema kesiminden olan müridlerine sohbetler<br />

etmeye devam etti. Bu şekilde beş yıl irşad faaliyetini<br />

sürdüren Mevlana’nın hayatında dönüm<br />

teşkil eden bir olay meydana geldi; Konya’da<br />

Şems-i Tebrîzî (Şemseddin Tebrîzî) ile karşılaştı.<br />

Dönemin pîrleri tarafından “Tebrizli Kâmil” diye<br />

çağrılan, birçok yer dolaştığı için uçan Şems anlamında<br />

“Şems-i Perende” diye anılan bu zat, ilk<br />

önce Tebriz’de Ebubekr-i Selebâf’ın hizmetinde<br />

bulunmuş, daha sonra birçok mutasavvıfla sohbet<br />

etmişti.<br />

Şems ilk karşılaştıkları sırada Mevlana’yı derinden<br />

etkileyen olay <strong>ve</strong> Şems’le aralarında geçen<br />

konuşmanın mahiyeti hakkında kaynaklarda<br />

farklı rivayetler bulunmaktadır.<br />

Mevlana bu karşılaşmadan sonra halkla tamamen<br />

alakasını kesmiş, medresedeki derslerini <strong>ve</strong><br />

müridlerin eğitimini bırakarak bütün zamanını<br />

Şems’le geçirmeye başlamıştır. Müridler şeyhlerini<br />

kendilerinden ayıran <strong>ve</strong> nereden geldiği, kim<br />

olduğu belli olmayan Şems’e karşı kin tutmaya,<br />

haset etmeye başladılar. Öte yandan Mevlana’nın<br />

vaazlarından mahrum olan halk arasında da çeşitli<br />

dedikodular yayıldı. Hatta bir araya gelerek<br />

Şems’in aleyhine büyük bir yürüyüş düzenlediler,<br />

tehdit <strong>ve</strong> ağır hakaretler ettiler. Bunun üzerine<br />

Şems ansızın şehri terk etti. Mevlana’yı çok üzen<br />

bu olaydan sonra onunla eskisi gibi görüşebileceklerini<br />

uman müridler durumun daha da kötüleştiğini<br />

fark ettiler <strong>ve</strong> Mevlana’dan özür dilediler.<br />

Bir müddet sonra gönderdiği mektuptan Şems’in<br />

Şam’da olduğunu öğrenen Mevlana, dönmesi<br />

için ona çok içli mektuplar yazdı. Bu ayrılık sırasında<br />

mâtemlilerin giydiği hindibarî denilen<br />

kumaştan bir ferecî (önü açık hırka) yaptırdı,<br />

başına bal renginde yünden bir külah geçirdi <strong>ve</strong><br />

üzerine şeker-âvîz tarzında sarık sardı. Ayağına<br />

da Mevlevî ayakkabısı <strong>ve</strong> çizmesini giydi. Öteden<br />

beri dört haneli olan rebabı altı haneli yaptırarak<br />

semâ meclislerini başlattı. Daha sonra oğlu Sultan<br />

Veled’i Şam’a gönderdi <strong>ve</strong> ısrarlı da<strong>ve</strong>t karşısında<br />

Şems tekrar Konya’ya geldi.<br />

Mevlana ile Şems bu defa altı ay hal<strong>ve</strong>tte kaldılar.<br />

Yanlarına Sultan Veled <strong>ve</strong> Şeyh Selâhaddin-i<br />

Zerkûb’dan başkası giremiyordu. Bu arada Şems<br />

Mevlana’nın evlatlığı Kimya Hatun’la evlendi. Müridler<br />

<strong>ve</strong> halk tekrar dedikodu etmeye, küstahlık<br />

<strong>ve</strong> taşkınlık yapmağa başladılar. Şems Sultan<br />

Veled’e kendisini Mevlana’dan ayırmak istediklerini,<br />

bu sefer ortadan kaybolduktan sonra kimsenin<br />

izini bulamayacağını söyledi <strong>ve</strong> bir gün ansızın<br />

kayıplara karıştı Şems-i Tebrîzî’nin bu ikinci<br />

kayboluşunun 645 (1247) tarihinde olduğu belirtilmektedir.<br />

Eflâkî’nin kaydettiğine göre Şems<br />

kaybolmadan önce ona suikast teşebbüsünde<br />

bulunulmuştur. Mevlana ile hal<strong>ve</strong>tte iken dışarı-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!