27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

Kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı olan türbe<br />

4.90 x 9.60 m ölçülerindedir. Türbeye giriş<br />

doğu cephesinin kuzeye yakın bölümünden iki<br />

kanatlı ahşap bir kapı ile sağlanmıştır. Giriş kapısı<br />

dikdörtgen formu olup sivri kemerli üçgen<br />

bir alınlığa sahiptir. Türbenin güney cephesinde<br />

alçı şebekeli dikdörtgen formlu düz atkı kemerli<br />

bir pencere ile aydınlatılmıştır. Kuzey <strong>ve</strong> batı cephelerinde<br />

her hangi bir açıklık bulunmamaktadır.<br />

Giriş kapısının hemen solunda kalan duvar,<br />

mescidin doğu duvarına bitişik yapılmıştır.<br />

Yapının kapalı mekânı içeriden kuzey <strong>ve</strong> güney<br />

cephelerde eyvan seklinde düzenlenmiştir. Bu<br />

eyvanlar 2.05 m derinlik <strong>ve</strong> 0.53 m yükseklikte<br />

sekiye sahiptir. Türbenin orta bölümü kubbe ile<br />

örtülü olup dışarıdan kiremitle kaplanmıştır. İç<br />

mekânda Şeyh Edebâli’nin akrabalarından olan<br />

yedisi büyük dördü küçük on bir sanduka mevcuttur.<br />

Bu sandukalardan üç tanesi kuzey taraftaki<br />

eyvanla örtülü bölümde yer almaktadır. Bu<br />

bölümün kuzey duvarında ağzı açık bir niş açılmıştır.<br />

Güney taraftaki eyvanın altı boş bırakılmıştır.<br />

Orta bölümün güney yöndeki ilk sandukası diğer<br />

sandukalardan daha büyük yapılmıştır <strong>ve</strong> Şeyh<br />

Edebâli’ya aittir. Diğerlerinin kime ait olduğu<br />

bilinmemektedir. Türbenin içi oldukça sade, duvarları<br />

da beyaz boyalıdır. Kubbe içinde bulunan<br />

kalem işi süslemeler yenidir.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Selma Ünal, Bilecik’teki Osmanlı Dönemi Yapıları, SÜ Sosyal Bilimler<br />

Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2008,<br />

s.20-21; Komisyon, Türkiye’de Vakıf Abideler <strong>ve</strong> Eski Eserler, II,<br />

Ankara1983, s.69-71.<br />

Osman KUNDURACI<br />

ŞEYH EŞREF b. AHMED<br />

FÜTÜVVETNÂMESİ<br />

Fütüv<strong>ve</strong>tnâme,“Fâ’ilâtn, Fâ’ilâtün, Fâilün” <strong>ve</strong>zninde<br />

yazılmış olup 444 beyitten meydana gelmektedir.<br />

XV. yüzyılın ilk yarısında telif edildiği<br />

tahmin edilmektedir.<br />

Müellif eserde iyiliğe yönelmeyi, gafleti bırakmayı<br />

öğütler. Aklı nefsin arzularını bırakıp hak yola<br />

girmenin gerekliliğini anlatır. Akıl ile nefis arasındaki<br />

münakaşayı hikâye ederek nasihatlerde<br />

bulunur. Nefsin isteklerinden fayda gelmeyeceğini<br />

anlayarak tartışmaya son <strong>ve</strong>rir. Sıkıntılarını gidermek<br />

için gezmeye çıkar. Bu arada bir ihtiyarla<br />

arasında geçen diyalogu anlatır. Bu diyalogda da<br />

önemli öğütlerde bulunur. Dış görünüşün önemli<br />

olmadığını, asıl güzelliğin insanın iç dünyasında<br />

olması üzerinde durur. Er olmak isteyenlerin<br />

öncelikle iç fethini yapması esastır. Erin sözü <strong>ve</strong><br />

sohbetiyle gönüller mamur olur. Kendisi için ne<br />

dilerse başkaları aynı şeyleri ister. İlim öğrenme<br />

<strong>ve</strong> bununla amel etmenin önemine değinir. Bu<br />

hususlara riayet etmeyenleri de tenkit ederek.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Şeyh Eşref b. Ahmed, Fütüv<strong>ve</strong>tname, (yay. Orhan Bilgin), İstanbul<br />

1992, s. V-VI.<br />

Bekir ŞAHİN<br />

ŞEYH HABİB CAMİİ<br />

(bk. TABAKHANE CAMİİ)<br />

ŞORBE ZAVİYESİ<br />

(bk. AHİ ŞORBA ZAVİYESİ)<br />

ŞORVE ZAVİYESİ<br />

(bk. AHİ ŞORBA ZAVİYESİ)<br />

ŞEYH AHİ ZAVİYESİ<br />

Kayseri’ye bağlı De<strong>ve</strong>li kasabasında Ahi önderlerinden<br />

biri adına tesis edilmiştir. XVI. yüzyılda<br />

zaviyenin vakıflarına rastlanması, bu yüzyıl<br />

265

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!